Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Enerji-Sen, önceki gün TTK Memurlar Lokali'nde eğitim ve bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Toplantıya; Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Türk Enerji-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özcan, Teşkilatlandırma Sekreteri Celal Karapınar, Basın ve Eğitim Sekreteri Hikmet Çay, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Salih Alemdar, Türk Enerji-Sen Zonguldak Şube Başkanı Selami Yoğurtçu ve sendikanın Batı Karadeniz il başkanları ile yöneticileri katıldı.
Başkan Salih Alemdar, Türkiye Kamu-Sen hakkında tarihsel bilgi verdikten sonra AKP hükümetinin günden güne işlerliğini kaybettiğini belirtti ve şu konuşmayı yaptı:

"DEVLET AMAÇLARINI HATIRLASIN"
"Devletin amaçlarından bir kaçını hatırlatmak istiyorum. Devlet, hukuk ilkeleri çerçevesinde organlarını oluşturur, işlevlerini hukuk kurallarına göre yerine getirir. Toplumsal barışı, huzuru, refahı sağlamayı ve adaletli bir düzen kurmayı amaçlar. Güçlü olanın değil, haklı olanın hakkını korur ve güvence altına alır. Kamu yararını esas alır, eşitlik ilkesini uygular, yöneticiler ve kamu görevlileri hukuka saygılı olarak görevlerini yerine getirirler. Vatandaşlarına asgari yaşam koşulları sağlar. Ulusal geliri artırıcı önlemler alır ve artan ulusal gelirin adil dağılmasını sağlar. Çalışma koşullarını iyileştirici önlemler alır. Vatandaşların siyasal yaşama etkili bir biçimde katılımını sağlar. Eğitim ve öğretimin akıl ve bilim ışığında demokratik esaslar doğrultusunda yapılmasını sağlar. Ama şu an Türkiye'de bu saydıklarımdan hiçbiri gerçekleşmemekte ve sosyal devlet anlayışı yok edilmeye çalışılmaktadır."

"KİN VE NEFRET DOLDUK"
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, konuşmasının başında Mardin'de yaşanan katliamı kınayarak şunları söyledi;
"Dünyanın dört bir yanında yaşanan zulümler dehşet seviyesine ulaşmıştır. Bu dehşetlerden biri de Mardin'de yaşandı. Bu saldırı karşısında kin ve nefret dolduk. Aileler birbirine girdi veya bize öyle gösterildi, bilemiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var. 3 yaşındaki bir çocuk canice katlediliyorsa ve devlet buna bir karşılık veremiyorsa, bu zihniyeti yok edemiyorsa, devlet işleyişinde yanlış giden bir şeyler var demektir. Bu cani zihniyet ancak eğitimle yok olacaktır. Devleti, eğitim konusunda çalışmak yönünden daha hassas olmaya davet ediyorum. 1984'ten beri aralıksız devam eden terör olaylarında 40 bini aşkın insanımız öldürüldü. Bunun sonu nereye varacak. Artık Türkiye Cumhuriyeti devletinin terörle mücadele konusunda kararlılığını ortaya koyması lazımdır. Bu yaşananlara sebep olanlar şirin görünmeye çalışmasınlar. 'Terör örgütü önceden çok kötüydü, şimdi daha iyiler' şeklinde cümleler kurarak bu canileri sevimlileştirmeye çalışılmasını hazmedemiyoruz"

"BEDEL ÖDEMEYECEĞİZ"
Ermenistan sınır kapısının açılma konusu hakkında da konuşan Akyıldız, şöyle devam etti: "Ermenistan ile aramız iyileştirilmeye çalışılıyor. Şu sıralar aramızdaki sınır kapısının açılması gündemde. Bu bizim menfaatimize değil. Sınırın açılması tamamen Ermenistan'ın işine gelecektir. Ermenistan bize tarihin sorumluluklarını yüklemeye çalışıyor. Fakat hangi tarihin sorumluluğu? Gerçek tarih mi, yoksa Ermeni uydurmacalarının olduğu tarih mi? Devlet olarak sınır bütünlüğümüzü tanımayan bir ülkeye sınır açmanın amacı nedir? Biz değil, Ermenistan bedel ödeyecektir. Hocalı katliamı için özür dileyecekler ve bedellerine katlanacaklar, sözde soykırım yalanından vazgeçecekler. Eğer bunlar olursa sınır açmayı belki o şekilde düşünebiliriz. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak bunu savunuyoruz. Türkiye'nin hissettiklerini biz dile getiriyoruz."

"YÜZDELİK ZAM İSTEMİYORUZ"
"Hükümetin yaptığı yüzde 2 veya yüzde 5'lik ücret artışlarına karşıyız. 5 bin TL ücret alan birine yüzde 2 zam uygulandığı zaman ek olarak 100 TL para alıyor. Fakat bin TL ücret alan bir çalışana aynı oran uygulandığında 20 TL'lik bir ücret artışı görülüyor. Aradaki uçurumun kaldırılması için denge tazminatı uygulamasının yürürlüğe konulmasını istiyoruz."
"DAR GELİRLİ DESTEKLENMELİ"
"Türkiye'de krizin yaklaştığını 2006 yılının sonlarında haykırmıştık, ama hükümet sesimizi sinek vızıltısı olarak algıladı. O zamanlarda krizden kurtulmanın tek yolunun dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın desteklenmesi olduğunu söylemiştik, yine söylüyoruz. Esnaf ve sanatkârlarımıza 1 yıl süreyle 200 TL'lik ücret yardımı yapılmalıdır. Bunun için de emisyon hacminin geliştirilmesi gerekiyor. Yani para basmalıyız. Piyasaya kazandırılacak olan 20 milyar TL, rahatlama etkisi yaratacaktır. Bu para tüketici vasıtasıyla piyasaya kazandırılmalı. Ekonomi çarkı ancak bu şekilde tekrar dönmeye başlayacaktır."

"BEN DOĞALGAZI
KIŞIN KULLANIYORUM"
"AKP Hükümeti, yaz aylarına girmeye yaklaştığımız şu günlerde, doğalgazda yüzde 25 indirim yaptı. Bu indirimi tüketici olarak kınıyorum. Ben doğalgazı yazın değil, kışın kullanıyorum. Şimdi indirim yapsanız ne işime yarayacak? Bu indirim Şubat ayında gerçekleşmeliydi. Bu sayede hem reel sektör, hem de doğalgaz kullanıcısı kar edecektir. Fakat yapılan bu girişimle yalnızca reel sektöre fayda sağlanmaya çalışıldı."
"RÜZGÂR EKEN FIRTINA BİÇER"
"Biz mücadele sürecinde sendikacılık adına bir şeyler yaparken, sendikacılığın ne olduğunu bile bilmeyenlerden çeşitli iftiralarına maruz kaldık. Benim hakkımda 'çeteci' bile dediler. Bu şekilde fütursuzca konuşanlara adalet karşısında hesap soracağım. Bizler hukukun üstünlüğünü savunduk. Hukuk karşısında suçlu duruma düşenlere ise asla acımayacağız. Unutulmamalıdır ki rüzgâr eken, fırtına biçer."
Konuşmaların ardından, sendika yöneticileri birlikte öğlen yemeği yedikten sonra program noktalandı.