ESKİ BAŞKANA DOKUNDURMA: Yaşar Balcı da konuştu. O konuşurken ağzından bal aktı. Yaşar Başkan ile de inşallah bundan sonra öyle gideriz(!). Ama herkes biliyor ki 2009'da beni bu partiye Deniz Baykal getirdi bastıra bastıra; çünkü buradaki bazı isimler benim CHP'ye gelmemi istemiyorlardı. Partide önlerine geçmemden korkuyorlardı. Beni benimsemedikleri için aleyhimde çalıştı Yaşar Balcı ve arkadaşları.

SÖMSÖM POLİTİKASI: Halka; 2011'de bize değil A Benim Söm Söm Yarim adamlara oy verdin, bu hale geldik., dememiz lazım. Bu başarıyı sağlamak sadece belediye başkanlarının elinde değil. Partinin tüm örgütleri en iyi şekilde çalışmalı ve üzerlerine düşen görevleri yapmalıdır. Bunu yapamayacağına inanan bir yöneticimiz varsa içimizde, bugünden görevini başka insanlara bıraksın…

MİLLETVEKİLİNE VE ÖRGÜTE SİTEM: Ama benim merak ettiği şu; Özcan Ulupınar benden bahsederken ona cevap vermek bana mı düşer yoksa onunla aynı pozisyonda olan milletvekiline mi düşer?  Hamdi Uçar'a yanıtını belediye başkanı mı verecek yoksa partimizin il başkanı mı verecek? Ben onları sürekli rahatsız ediyorum. Çünkü aykırı bir belediye başkanıyım. Devrekli Milletvekili senin belediye başkanına sataşıp hakaret ediyorsa önce benim Devrek'teki parti yöneticilerimin ayağa kalkması lazım; ama ses yok.

EN İYİ KAVGACI BAŞBAKAN SONRA BEN: Vatandaş adam yerine konmak ve korunmak istiyor. Benden başka kimse bunu yapmıyor. Bunu ben yapınca da herkes bana kavgacı diyor. Desinler. Bu ülkede kavgayı en iyi yapan insan Sayın Başbakan; sonra da ben geliyorum. Kavga etmeye de devam edeceğim…

HABER MERKEZİ:   Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Merkezi Şemsi Denizer Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen ve 7 saat süren  İl Danışma Kurulu Toplantısında konuşan Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, kürsüye çıkıp düşüncelerini paylaşan partililerin ekseriyetinin kendilerini ve görevlerinde neler yaptıklarını anlattıklarını ve gözlerinin içine baka baka başarılarından (!) bahsettiklerine dikkat çekip  Biz ise onları dinlemeye gelmedik; CHP olarak neredeyiz, hangi durumdayız, bunları anlatmaya ve yorumlamaya geldik dedi.

YAYLA VE  BALCI'YA YANIT

Partinin eski Zonguldak İl Başkanlarından Osman Yayla'nın, konuşmasında, Ben hiç hata yapmadım., demesine hayret ettiğini belirten Başkan Posbıyık; Kahroldum. Beni parti örgütüne sokmadılar; parti örgütünün üye listesini bile bana vermediler. Sandık başlarında bile bizi tartakladılar. Son yerel seçimlerde Alaplı ve Gümeli'yi kazanamadıysak, Osman Yayla yönetiminin yanlışları yüzünden kaybettik. Bunları da konuşmak lazım. İl Genel Meclisi'ne üç üye gönderebildiysek, onların yüzünden daha fazlasını gönderemedik…, sözleriyle tepkisini dile getirdi. Yine partinin Eski Karadeniz Ereğli İlçe Başkanlarından Yaşar Balcı'nın konuşmasına da atıfta bulunan Başkan Posbıyık; Az önce Yaşar Balcı da konuştu. O konuşurken ağzından bal aktı. Yaşar Başkan ile de inşallah bundan sonra öyle gideriz(!). Ama herkes biliyor ki 2009'da beni bu partiye Deniz Baykal getirdi bastıra bastıra; çünkü buradaki bazı isimler benim CHP'ye gelmemi istemiyorlardı. Partide önlerine geçmemden korkuyorlardı. Beni benimsemedikleri için aleyhimde çalıştı Yaşar Balcı ve arkadaşları. Bana oy vermediler, demiyorum. Aleyhimde çalıştılar, diyorum. Eşim Neriman Posbıyık milletvekili adayı olduğunda da aleyhimizde durmadan çalıştılar; bizi sabote ettiler. Ama bugünkü Yaşar Balcı'yı çok seviyorum. Artık geriye dönmek istemiyorum…, sözleriyle eleştirilerini sürdürdü.

HERKES  HATA YAPTI

Geçmişte herkesin yaptığı hataların olduğunu ve o hatalara tekrar tekrar dönmenin faydası olmayacağını kaydeden Halil Posbıyık şunları söyledi:

… Bu partide görevini bırakanlar, göreve yeni gelenleri sürekli eleştiriyorlar. Çünkü mutlaka kendilerinin bir yere gelmeleri gerekiyor. Eğer onlar göreve gelmezlerse insanın burnundan getiriyorlar. Şimdi yönetime de aynısını yapıyorlar. Bugünkü il yönetiminde bulunan bazı arkadaşlarımın neler yaptığını bilmiyor muyuz? Elbette biliyoruz. Ama  günümüzdeki şartlar çok önemli. AKP ülkeyi mahvetmiş. Zonguldak mahvolmuş. İnsanlar perişan. İnsanlar işsiz ve güçsüzler. Zonguldak'ta herkes perişan vaziyette. İşte, siyasette başarılı olmak isteyen insanların günü bugün. AKP'nin yaptıklarıyla Zonguldak'ın durumu ortada. İşte bu ortamda siyaset yapılır. CHP'ye ve CHP'li belediye başkanlarına gün doğmuştur. Bu sınavı veremezsek bizden hiçbir şey olmaz. Önümüzdeki ilk sınav da yerel seçimlerdir. Bu seçimde başarıyı gösteremiyorsak hiçbir zaman gösteremeyiz. Halka; 2011'de bize değil A Benim Söm Söm Yarim adamlara oy verdin, bu hale geldik., dememiz lazım. Bu başarıyı sağlamak sadece belediye başkanlarının elinde değil. Partinin tüm örgütleri en iyi şekilde çalışmalı ve üzerlerine düşen görevleri yapmalıdır. Bunu yapamayacağına inanan bir yöneticimiz varsa içimizde, bugünden görevini başka insanlara bıraksın…

GİDİŞATI İYİ DEĞİL

AKP'nin Zonguldak İl Başkanı Hamdi Uçar ve Milletvekili Özcan Ulupınar'ın kendisini hedef alan açıklama ve yorumlarda bulunmalarına rağmen, CHP milletvekili ve yöneticilerinin hiçbir tepki göstermediklerini kaydeden Posbıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu memlekette AKP'nin il başkanı ortaya çıkıp bir ilçe belediye başkanını eleştirebiliyor. Yahu bir il başkanının muhatabı mıdır belediye başkanı. Babasından izin alamadan sinemaya bile gidemeyen Özcan Ulupınar kardeşim de meclis kürsüsünde ilk defa konuşma fırsatı yakalamış; Zonguldak'ın sorunlarını ve sıkıntılarını anlatmak varken bir ilçe belediye başkanını diline doladı. Sana ilk kez kürsüde konuşma fırsatı vermişler; bu insanların derdinden bahset. Sen ne yapıyorsun; Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı'nın ismini meclis kayıtlarına yazdırıyorsun. AKP'li milletvekili arkadaşlarımdan bazıları beni aradılar ve böyle bir olayın mecliste ilk kez yaşandığını söylüyorlar. Ama benim merak ettiği şu; Özcan Ulupınar benden bahsederken ona cevap vermek bana mı düşer yoksa onunla aynı pozisyonda olan milletvekiline mi düşer?  Hamdi Uçar'a yanıtını belediye başkanı mı verecek yoksa partimizin il başkanı mı verecek? Ben onları sürekli rahatsız ediyorum. Çünkü aykırı bir belediye başkanıyım. Devrekli Milletvekili senin belediye başkanına sataşıp hakaret ediyorsa önce benim Devrek'teki parti yöneticilerimin ayağa kalkması lazım; ama ses yok. Partimin il başkanının, yöneticilerinin, gençlik ve kadın yolu yöneticilerinin ayağa kalkması lazım… Ama ses yok. Hiçbir yerden ses yok. Ondan sonra politikacıyız, diye birbirinizi kandırıyorsunuz. Ben yürekli adamım; ben zaten sizin arkanızdayım. Ama siz böyle yaparsanız biz nereye kadar gidebiliriz? Susmayın yahu! Ülkenin gidişatı iyi değil. Çünkü herkes korkak ve ürkek davranıyor…

HAYKIRMAYA DEVAM

… Bugün burada her şeyi konuşuruz ama dışarıda kol kola gezeriz. Bana kavgacı diyorlar; desinler. Ben halkım için kavga ediyorum. Çok şeyi kaybetmeyi göze alarak kavga ediyorum. Ben yürekli bir adamım. Ben sadece yol ve kanalizasyon yapmak için belediye başkanı olmadım. Bir haksızlık görüyorsam haykıracağım. Böyle bir belediye başkanına biri laf diyorsa il başkanım, milletvekilim hatta gençlik kolu üyelerim bile ayağa kalkacak…

AYAĞA KALKMALI

Konuşmasında Zonguldak insanının hep iteklenip horlandığını iddia eden,Posbıyık konuşmasını şu cümlelerle tamamladı:

…Vatandaş adam yerine konmak ve korunmak istiyor. Benden başka kimse bunu yapmıyor. Bunu ben yapınca da herkes bana kavgacı diyor. Desinler. Bu ülkede kavgayı en iyi yapan insan Sayın Başbakan; sonra da ben geliyorum. Kavga etmeye de devam edeceğim…

… Belediye Başkanlığı çok kolay bir iş değil; günümüzde daha da zorlaştı. İki günde bir mahkemeye gidiyorum. AKP'lilerin tek derdi beni bu yolla susturmak. Benden kurtulmaları için ya hapse girmem lazım ya da ölmem. Benden başka türlü kurtulamazlar. Çünkü ben işimin hakkını veriyorum. Ben yürekli bir adamım. Haykırmaya da devam edeceğim. Onlar da bağırıyorlar; çünkü benim arkadaşlarım susuyorlar suçluymuşlar gibi. Benim CHP'li arkadaşlarımın yaşadıklarımız karşısında ayağa kalkması lazım. Korkmayın. Çekinmeyin…

… Politikada başarılı olmak isteyen arkadaşlarımız için bundan daha iyi bir ortam olamaz. Öne çıkacak ve iktidara gelecek arkadaşlar için uygun bir ortam. Bu sebeple de hepimizin ayağa kalkması lazım. Susmamamız lazım. Lütfen bir araya gelelim ve el ele verelim.