Zonguldak'ta, beyninde damar baloncuğu tespit edilen hasta, damar içi tedavi yöntemiyle sağlığına kavuştu.

Beyin kanaması sonucu Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezine kaldırılan 69 yaşındaki Fatma Karadöngel'in beyninde damar baloncuğu tespit edildi.

Hasta, Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Emrah Keskin ile Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hilal Ayoğlu ve ameliyat ekibi tarafından "endovasküler koil" (damar içinin mikroteller doldurulması) denilen damar içi tedavi yöntemiyle ameliyat edildi.

Karadöngel, 1 saat 15 dakika süren ameliyat sonrası sağlığına kavuştu.

- "Koillerle hastanın kanamaya sebep olan damar baloncuğunu kapattık"

Emrah Keskin, gazetecilere, hastanın kendilerine beyin kanaması şikayetiyle başvurduğunu, yapılan tetkiklerde beyinde damar baloncuğu dedikleri anevrizma tespit ettiklerini söyledi.

Daha sonra hastaya kapalı endovasküler yöntemle tedavi planladıklarını anlatan Keskin, "Anestezi ekibimizle başarılı bir şekilde saç telinden ince teller dediğimiz koillerle hastanın kanamaya sebep olan damar baloncuğunu kapattık. İşlem sırasında ve sonrasında herhangi bir yan etki gelişmedi. Hastamızı bir gün yoğun bakında takip ettikten sonra servise aldık. 2 gün sonra da taburcu edilmesini planlıyoruz." dedi.

Keskin, bu tür işlemlerin bölgede çok fazla yapılmadığını aktararak, şöyle devam etti:

"Bu ameliyatın can alıcı noktası şudur; bu tip işlemler kafatası açılarak yapıldığında yani açık cerrahiyle yapıldığında yaklaşık 5-6 saati bulabilmekte. Açık cerrahinin kendine göre birtakım komplikasyonları (yan etkisi) var. Kapalı tedavi ile çok daha hızlı bir şekilde bu anevrizmalar kapatılabilmekte. Bu hastanın işlemi de yaklaşık 1 saat 15 dakika sürdü. Hastanın herhangi bir yara izi olmuyor, sadece kasık bölgesinde vatandaşımızın bildiği kalp işlemi sırasında yapılan anjiyo kadar küçük bir delik oluyor. Bu işlemin böyle bir avantajı var. Beyinde ulaşılması zor, açık cerrahisinin mümkün olmayacağı beyin damar baloncuğu hastalıklarına da buradan müdahale edebiliyoruz, en büyük avantajımız bu."

Prof. Dr. Hilal Ayoğlu da bu tür işlemlerin anestezi desteğiyle başarılı bir şekilde gerçekleştiğini belirterek, "Hastamızda herhangi bir komplikasyon olmadan, başarıyla, anjiyo ünitesinde işlemin sonunda hastamızı uyandırabildik. Hastamız sorunsuz bir şekilde yoğun bakımdaki yatağına alındı." diye konuştu.

Fatma Karadöngel ise baygın halde hastaneye geldiğini, şimdi kendini iyi hissettiğini belirterek, tedavisini gerçekleştiren doktorlara teşekkür etti.