Duruşma çıkışında aileler, 15 Mayıs'ta mahkemeye gönderilen ve kazanın kaçınılmazlığından söz edilemeyeceği yönündeki bilirkişi raporuna ek görüş istenmesine tepki gösterdi

 

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi maden ocağında, 7 Ocak 2013'te metan gazı püskürmesi sonucu 8 kişinin öldüğü, 8 kişinin gazdan etkilendiği iş kazasıyla ilgili davanın görülmesine devam edildi. 

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 10 sanıktan 3'ü, mağdur aileler ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada, ODTÜ bilirkişi heyetinin hem asıl iş verenin hem de alt işverenin yeterli önlemleri almadığı, denetim ve kontrollerde yeterli özeni göstermediği ve bazı çalışanların kusurlu olduğu kanaatine vardığından bu iş kazasında kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceğini belirttiği raporun aslının mahkemeye ulaştığı tutanağa geçirildi. 

Söz alan tutuksuz sanık TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu'nun avukatı Mehmet Bekar, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek, "Bilirkişi heyeti içerisinde kaya uzmanı yoktur. Dolayısıyla bilirkişiler tam olarak ehil olmadıkları gibi kaçınılmazlıktan bahsedip tali kusur verilmesi de çelişkilidir." ifadelerini kullandı. 

Sanık avukatlarından Meral Çolak ise önceki itirazlarını tekrar ettiklerini dile getirerek, gazlı ocaklar ve kaya mekaniği konusunda uzman bir kişi heyette olmadığından raporun yeterli olmadığını ileri sürdü.

Ölen madencilerin yakınlarının avukatı Murat Kemal Gündüz da raporda alınabilecek tedbirlerle önlenebilecek olaylara ilişkin kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği ve raporda kusur durumlarının açıkça belirtildiğini aktararak, "Bülent Ecevit Üniversitesi'nden alınan raporda zaten kaçınılmazlık hususuna değinilmemiştir. Bu nedenle buradan yeniden rapor alınmasının gerek bulunmadığını düşünüyoruz." dedi.  

Mahkeme heyeti, ODTÜ'den gelen rapora karşılık daha önceden mahkemeye gönderdikleri raporda kaçınılmazlık hususuna değinmeyen Bülent Ecevit Üniversitesi bilirkişi heyetinden bu konuda ek görüş sorulmasına karar verdi.

Heyet ayrıca, dönemin TTK yöneticileri hakkında Anayasa Mahkemesi'nin kararı uyarınca soruşturma başlatılıp başlatılmadığının savcılıktan sorulmasını kararlaştırarak, başlatılmış ise soruşturma evrakının incelenmek üzere mahkemeye gönderilmesine hükmetti.

Duruşma, 16 Ocak 2019'a ertelendi.



- Ailelerin tepkisi

Duruşma çıkışında, bazı madenci yakınları dava sürecinin uzamasına tepki gösterdi. 

Ölen madenci Köksal Kadıoğlu'nun eşi Remziye Kadıoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, davanın neden sonuçlanmadığını anlamadıklarını, bir an önce dava sürecinin son bulmasını istediklerini söyledi.

Davanın sonucunu merakla beklediklerini belirten Kadıoğlu, "6 yıl oldu. Daha ne kadar daha bekleyeceğiz? '6 yıldır neler yaptınız, nasıl yaşıyorsunuz?' diye bize soruyorlar mı hiç? Her mahkeme günü eşimi sanki bugün kaybetmiş gibi tüylerim ürperiyor. Yüreğimiz kan ağlıyor. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum." diye konuştu. 

İş kazasında hayatını kaybeden Satılmış Arslan'ın eşi Çiğdem Arslan da yıllardır davanın sonuçlanmasını beklediklerini anlatarak, adaletin bir an önce yerini bulmasını istediklerini ifade etti.



- Olay

TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü'ne bağlı maden ocağında, 7 Ocak 2013'te özel firmanın galeri açma işini yürüttüğü eksi 630 kodunda metan püskürmesi sonucu yaşamını yitiren 5 işçinin cesedine ulaşılmış, göçük altında kalan 3 madenciden 2'sinin cesedi, 11 Ocak'ta, diğerininki ise 12 Ocak'ta çıkarılmıştı. 

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 10 sanık hakkında "taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. 

(A.A)