Kdz. Ereğli'de kas erimesi hastalığına yakalanan 25 yaşındaki Nilay Azık'ın "ah bir akülü arabam olsa" dileğini Erdemirli kadınlar yerine getirdi. Erdemirli kadınlar yaptıkları yardımın reklam edilmesini istemeyerek  basından kaçtı.

Herhangi bir şekilde yaptığı yardımı reklam eden, başkasının parası ile iftar yemeği veren, kutsal duyguları siyasete alet edenlerin ayağa düşürdüğü sözde yardımlaşma olaylarının çirkinliğine; en güzel örnek, Erdemirli kadınlardan geldi.

Yardımlaşma kültürünün her geçen gün erozyona uğradığı bir süreçte daha yeni bir Ramazan ayını geride bıraktık. Halk oylamasına isabet eden bu kutsal ayda da gördük ki, yardımlaşma gerçeği ve güzellikleri, dini duyguları sömürmek için yine araç olarak kullanıldı. Bir elin verdiğini diğerinin görmemesi durumunda, yardımın anlamlı olacağı vurguları hiçe sayılarak her türlü platformlarda yardım anlayışı ve anlamı kötü kullanıldı. Küçücük hediye paketlerinin karşısına geçerek poz verip yardımı reklam edenlerin, plaketlerle süslediği törenler ülke çapında düzenlendi. İftar yemeklerinde  halk oylamasının sonuçlarıyla ilgili yazıların yazıldığı paketler dağıtılarak din bu ucuz siyasete alet edildi. Kdz. Ereğli ve çevresinde de aynı tür şekil ve olaylar sürekli yaşandı. Hatta Kızılay’ın dağıttığı kavurmalar bile şube başkanlarının reklam aracı olarak kullanılarak fakir fukara üzerinden şovlar yapıldı. Bazı meslek örgütleri de, düzenledikleri iftar yemeklerinin ücretlerini üye aidatları ile öderken utanmadı. Yardımlaşma kültürünün her açıdan sömürüldüğü bir süreçten geçerken de, 15 yaşına kadar sağlıklı olan ve bu yaşından sonra da kas erimesi rahatsızlığına yakalanarak tekerlekli sandalyeye tutsak kalan Kdz. Ereğli’nin Kestaneci Mahallesi’ndeki Nilay Azık’ın “akülü araba” talebi Erdemirli kadınlar tarafından karşılandı. Erdemirli kadınlar konunun gazetemizde yayımlanmasının ardından Nilay Azık ile temasa geçerek, istediği akülü arabayı aldılar ve kendisine teslim ettiler. Nilay Azık yapılan bu iyiliğe gazetemiz aracılığı ile teşekkür etmek istediğini belirttiğinde de “lütfen bizim ismimiz kullanılmasın. Biz yardımlaşma kültürü ile gönlümüzden bu katkıyı sağladık” sözleriyle karşılaştı. Erdemirli kadınların bu konuda basından fellik fellik kaçarak konunun reklam aracı olarak kullanılmamasını istemeleri çok anlamlı. Erdemirli kadınların bu onurlu davranışlarını, yardımlaşma olayını reklam aracı olarak kullananların iyi okumaları için kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

 

NİLAY AZIK’IN GAZETEMİZDE YAYIMLANAN HABERİ

 

AH BİR AKÜLÜ ARABAM OLSA!..

 

15 yaşından sonra kas erime hastalığına yakalanarak eve bağlı kalan 25 yaşındaki Nilay Azık, akülü bir tekerlekli sandalye ile yaşamının değişeceğini ifade ediyor.

TTK Armutçuk Müessesesi'nden emekli baba İsmail Azık'ın kızı Nilay Azık. 15 yaşına kadar tüm arkadaşları gibi koşmuş eğlenmiş ve okullara gitmiş. Lise çağına geldiğinde ise baba tarafından gelme genetik kas erimesi hastalığına yakalanmış. Kas erimesi hastalığı öyle bir vurmuş ki genç kızlığını doya doya yaşama heyecanıyla dolu Nilay Azık'a, en sonunda tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş. Yıllar yılları kovalarken 25 yaşına gelen Nilay Azık'ın içindeki okuma heyecanı büyüdükçe büyümüş.

Emekli olan babası da kas erimesi rahatsızlığı nedeniyle yıllardır hastane hastane dolaşıyor ve şifa bulmaya çalışırken, Nilay yarıda bıraktığı lise öğrenimini tamamlamak için açık öğretim lisesine gitmeye karar vermiş.
Emekli bir maaşa bağlı ailede elde avuçta bir şey kalmamış ki. "Ah bir akülü tekerlekli sandalyem olsa yaşamım tamamen değişecek. Sınavlara gidebilirim. Çok daraldığımda dışarı çıkıp dolaşıp iki nefes moral depolayabilirim" sözleriyle konuşup arzusunu dile getirirken yaşama olan bağlılığının heyecanını dışa vuruyor.

Nilay Azık'ın arzusu bu. Akülü tekerlekli sandalye sahibi olmak çok mu zor? Kdz. Ereğli'ye yeni atanan Kaymakam İbrahim Çay ne der bu işe bilmiyoruz elbette.  Ama yaşamdan umut kesilmez ve kesilmemeli. Gün doğmadan neler doğuyor ve ne umutlar yeşertiliyor.