Çaycuma'da 29 yıl sonra tüp bebek yöntemiyle ikiz çocuğa hamile kalan Zeynep Demirer (47), kontrol için gittiği hastaneden dönerken geçirdikleri trafik kazasında eşi Hüseyin Demirer'i(52) kaybetti. Olaydan 3.5 ay sonra doğum yapan Demirer, çocuk sahibi olmanın sevinci ile eşini kaybetmenin acısını bir arada yaşadı.


Çaycuma'nın Kalafatlı Köyü Muhtarı Hüseyin Demirer ile Zeynep Demirer, 1982 yılında evlendi. Uzun yıllar 'aşılama' yöntemini denemelerine rağmen çocuk sahibi olamayan çift, 2009'da Kıbrıs'ta özel bir hastanede ilk kez tüp Bebek tedavisi gördü. Demirer, Ankara'da özel bir hastanede gördüğü ikinci tüp bebek tedavisiyle ikizlerine hamile kaldı.

HASTANE DÖNÜŞÜ KAZADA ÖLDÜ
Çift, geçen 22 Eylül 2011 tarihinde aylık kontrol için gittikleri Ankara'daki hastaneden dönerken Gerede yakınlarında trafik kazası geçirdi. Hüseyin Demirer yönetimindeki 67 DD 121 plakalı otomobil, yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkarak takla attı. Kaza sırasında emniyet kemeri takılı olmadığı için araçtan fırlayan Hüseyin Demirer, yaşamını yitirdi. Olay sırasında 5.5 aylık hamile olan eşi Zeynep Demirer ile araçta bulunan arkadaşı Hayri Yiğit ise kazadan yaralı olarak kurtuldu.

Yıllardır baba olma özlemiyle yaşayan eşini kaybeden Zeynep Demirer, 2 Ocak'ta Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde sezeryanle doğum yaptı. Zeynep Demirer, biri 2.8 kilo, diğeri 2.6 kilo dünyaya gelen bebeklerine Hüseyin Mutlu ve Muhsin Can isimlerini verdi. Anne Demirer, 29 yıl sonra ikiz çocuk annesi olmanın sevinci ile eşinin kaybetmenin hüznünü bir arada yaşadı.

Yaşadığı acıyı gözyaşlarıyla anlatan Demirer, "Eşim çocuk sahibi olmayı çok istemişti. Yıllar sonra tüp Bebek tedavisine başladık. Hamile kaldığımı öğrenince çok sevinmişti. Çok mutluydu. Daha doğmadan, düğünlerini yapmanın hayalini kuruyordu. 'Altınlarını şimdiden alacağım' diyordu. Ellerinden tutup gezdirecekti çocuklarını. Çok büyük hayalleri vardı. Ama çocuklarını göremedi. Çok kötü bir durum. O olsaydı daha bir başka olurdu. Daha huzurlu olurduk. Bu acı anlatılmaz, yaşamak lazım." diye konuştu.