Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, 27 Ekim 2014 tarihinde Genel Maden İşçileri Sendikası’na (GMİS) bir nezaket ziyaretinde bulunarak GMİS Genel Başkanı Yardımcısı Satılmış Uludağ ile görüştü.
Ziyarette CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, GMİS Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, ADD Zonguldak Şube Başkanı Tayfun Özdemir, ADD Şube Başkan Yardımcısı Nazım Ayaroğlu da hazır bulundu.
GMİS Genel Başkanı Satılmış Uludağ, Milletvekili Birgül Ayman Güler’e Zonguldak ve kömür üretimi hakkında kısa bilgi verdi.
Uludağ şöyle konuştu; “Sizi sendikamızda görmekten çok mutluyuz, bizi onurlandırdığınız için teşekkür ediyoruz
Genel Maden İşçileri Sendikamız 1946 yılında kurulmuş Türkiye’nin en eski sendikalarından biridir.
Sendikamız 68 yaşında görünse de mücadele tarihi çok gerilere, 1848’lere kadar uzanıyor. Zonguldak 166 yıllık üretim tarihinde kömürle büyümüştür.
Türkiye’nin 25 milyon ton taşkömürüne ihtiyacı var. Türkiye Taşkömürü Kurumu bir buçuk milyon ton ancak ton üretiyor. Özel sektör ile bu rakam iki buçuk milyon tonu bulmuyor. 
Kuruma yatırım yapılmıyor. TTK’nın norm kadrosu 14 bin olmasına rağmen, şuan çalışan sayısı 10 binin altına düştü. Kurumun belirlediği norm kadroya göre 5 bin işçi açığı var. TTK’nın talep ettiği 3 bin 200 işçi açığının giderilmesi talebi de karşılanmış değil. Siyasi iktidar işçi açıklarını gidermiyor, üretim düşüyor. Kapasitesinin üçte birine çalışan kurum zarar ediyor. Sonra da çalışanları suçlamaya kalkıyorlar.  Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak her ortamda bu gerçekleri ifade ediyoruz. Sizden de bizlere katkı vermenizi bekliyoruz.
Sendikamızı ziyaret ettiğiniz için tekrar teşekkür ediyoruz”.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ise yeraltı maden işletmeciliğinin kamu eliyle yapılması gerektiğini belirterek, “Soma’daki facia siyasetin ve özel sektörün yanlışları nedeniyle oldu” dedi.
Güler şöyle konuştu:
“Görmemiz gerektiğini düşündüğüm bir gerçek var; Yeraltı maden işletmeciliği, milli çıkar ile işçinin çıkarının o kadar iç içe geçtiği bir sektör. Bunu başka bir sektörde bu kadar net görmek sanırım mümkün değil. Bir tarafta milli serveti değerlendireceksiniz, bir tarafta da işçi emeğini ve insan canını garanti altına alacaksınız. O nedenle yeraltı madenciliğinin TTK gibi kamu eliyle yapılması gerektiğine bütün aklımla ve kalbimle inanıyorum. 
Kamu eliyle işletildiğinde işçinin sigortasını, sağlığını, bütün haklarını kamu güvencesi altına alıyorsunuz demektir. 
Hem işçi sınıfının çıkarı hem de milli çıkar açısından yanlış olan çok şey var. Onları bir an önce düzeltmek gerektiği çok açık. 
Soma’da büyük bir facia yaşandı. Acınızı paylaşıyoruz. Siyasetin ve özel sektörün yanlışları nedeniyle verdiğimiz canlar oldu. Bu kazanın son olmasını diliyoruz. Bir daha böyle büyük acılar yaşamayalım. 
Bu acıları yaşamamanın yolu doğru politikalardan geçiyor.” (Haber Merkezi)