AKP Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan Gazeteniz Önderi ziyareti sırasında gündemde tartışılan konulara açıklık getirirken, sac ticaretindeki sıkıntıyı da kurumsallaşamamaya bağladı.
DDY arsaların satışıyla ilgili söylentiler üzerine her şey şeffaf diyen Milletvekili Erdoğan, bu alandaki 330 dönümlük arazinin 160 dönümünde adliye, hükümet konağı ve diğer kamu binalarının yapılabileceğini ifade etti.
Hastane yeri bulamadıkları için ayrılan ödeneğin başka illere gönderildiğini belirten Fazlı Erdoğan Milletvekili ile Belediye Başkanının bir arada olmasının. Birlikte hareket etmesi bu işlerin önünü daha çabuk açacağına işarettir. Gölge düşmez, nazar değmez. Kimse de bundan rahatsız olmasın, dedikodu yapmasın dedi.
Haber Merkezi: AKP Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan yanında Kdz. Ereğli ilçe Başkanı Erol Şahin yerine il yönetim kurulundan arkadaşlarının da bulunduğu bir heyetle Gazetemiz Merkezine yaptığı ziyaret sırasında yönelttiğimiz tüm sorulara açıklık getirdi. Erdoğan çalışmaların şeffaf bir biçimde sürdürüldüğünü dile getirdi.
Beraberinde, Halil İbrahim Demirbaş, Ali Kemal Karaca, Turgay Aydın ve Bülent Bahadır ile birlikte Sorumlu Müdürümüz Mustafa Kemal Bektaş ile görüşen Milletvekili Erdoğana yönelttiğimiz sorular ve aldığımız yanıtlar şu şekilde:
SORU: Adliye binası yapımı ne aşamada? Hastane için yer arayışları sonuçlandı mı? Karadeniz Bölge Komutanlığının koramirallik seviyesine çıkarılacağı doğru mu? Askeriye Ereğlide neler yapacak? Natonun Kdz. Ereğlide helikopter pisti inşa etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
DDY arsalarının satışıyla ilgili bir çok iddia dolaşıyor kamuoyunda ki bunları sizler de duymuşsunuzdur. DDY arsalarının satışında izlenecek yol ve yöntem nedir? 10. Yıl marşındaki Demir ağlarla ördük ana yurdu sözünü dikkate aldığımızda DDYnin Ereğli-Kandilli arasındaki demiryolu ağının sökülmesi ve satılmasını nasıl karşılıyorsunuz?
YANIT: DDYnin yeri ile ilgili vergi gelirlerine mahsuben hazineye bir yazı yazıldı. Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile görüştük. Yazı Bakanın imzasına çıktı. Olumlu dönsün diye görüştük. Yer hazineye devredildikten sonra belediyenin oraya yaptığı projeler arasında adliye sarayı da hükümet binaları, resmi binalar var. Yapılanmaların tamamı 320 dönüm civarında arsanın 160 dönümü kullanılabilir, imara uygun bir noktada. Diğer alanı zaten SİT alanı. O bölgede mevcut sahilin devamıymış gibi kalıcı olmayan betonlaşmaya engel olacak şekilde bir düzenleme yapılabilir. Onun dışında Denizcilik Müsteşarlığı, Denizcilik Liman Hizmetlerinin yapılması için orada bir bölüm var. İlköğretim okulu var. Yani oralardaki yapılanmayı belediye ile birlikte Kaymakamlık, Valiliğimiz ile birlikte orta uzun vadeli ihtiyaçlara göre en kalıcı ve en iyi nasıl kullanabilirizin hesabını kitabını önümüzdeki günlerde masaya yatıracağız. Herkesten önce bilinmesi gereken oradaki bütün arazi Devlet Demiryollarının arazisi. Önce hazineye geçmesi lazım geçtikten sonra hazinenin yerine çeşitli binalar yapılabilir. Bölgemizin temel ihtiyaçları inşallah çözülecek.
PARALAR GİTMİŞ!
Mevcut hastanenin yeri iyi bir noktaya taşıması hedeflenirken yeni arayışlar devam ediyor. Elmatepe tepelerinde Osmantepe var orada arayışlar oldu, 100 dönüm civarında arsa bulundu. Sağlık Bakanlığı tarafından uygun görülmedi. Yol kanalizasyon ve su konusunda belediyenin kaymakamlığın özel idarenin işbirliği ile destek verileceği taahhütü verildi. Yeni bir heyet gelecek yeniden gözden geçirmeleri bekleniyor. Bu süreç uzun olduğu için bizi sabırsızlandırıyor. DDYnin yeri biterse oranın da şehrin büyümesi diğer tarafta sağlık merkezleri düşünülmesine rağmen bu alanda acil çözümler çözülebilir.
Arazi olursa arsa olursa denilen her şeyi yapılmak, geçmişte paraları ayrılmıştı kullanılamadığı için başka vilayetlerin ihtiyaçlarına yönlendiriliyor. Bizim de Ereğlide bu sorun gündemde kalmaya devam ediyor. Milletvekili ile Belediye Başkanının bir arada olmasının. Birlikte hareket etmesi bu işlerin önünü daha çabuk açacağına işarettir. Gölge düşmez, nazar değmez. Kimse de bundan rahatsız olmasın, dedikodu yapmasın. Şeffaf bir şekilde herşey gelişiyor. Kişisel çıkar ve menfaatler içerisinde olanlar bu birliktelikten rahatsız oluyor.
DDYnin yerlerinin satışı ile ilgili söylentilere de Erdoğan, O işten dolayı bu işleri engellemek isteyenler var. Bir yere büro kurulmuş parsellenmiş, arsalar bölünmüş, inşaatların ruhsatların projeleri şekillenmiş. Biz bunların hiçbirini önemsemiyoruz. Biz işimizi yapıyoruz sözleriyle yanıt verdi.
SORU: Zonguldak Gaca tepesinde Kdz. Ereğlinin Kurtlarsuyunu Ulutan barajına akıtacak olan
YANIT: Ulutan barajına su taşımak için çalışmalar sürüyor. Tünelin büyüklüğünden şikayet edilmişti. Biz oradan uçak geçirmeyeceğiz. Oradan biz tren de geçirmeyecek su taşıyacağız. Teknik heyet gelmiş o şekilde düşünmüş. Teknik insan değilim. Aynı zamanda suyun gelecek ile ilgili geri taşınması ile ve devamı ile ilgili uzun soluklu bir iş. Belki tünel çok büyük ama gelecek ile ilgili projesi öyle yapılmış. Önemli olan işin yapılmasıdır, fazla masraf olunmuşsa bilemiyorum gerekli olan ilgili olan teknik heyet yapmıştır.
SORU: Kdz. Ereğli OSBdeki üç sanayici; ulaşım açısından Bölücek grup yolu üzerindeki bir keskin virajın kaldırılması için harekete geçtiklerinde yalnız kalıyorlar ve bunun üzerine o viraj üzerindeki binayı satın alıp devlete bağışlayarak tehlikeli bir duruma son veriyorlar.
Onlarca köyü birbirine bağlayan grup yolu üzerindeki bu tehlikeyi ortadan kaldırmakla sorumlu olanların sanayicilerin bu jestine karşılık da olsa bu yolu yapmamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz.
YANIT: Ereğlide önümüzdeki günlerde bir toplantı gerçekleştirilecek. Vali bey şuanda izinde. OSBnin başka sorunları da var. Çevre yolu ile ilgili
SORU: Krizleri de değerlendirirsek Ereğli ve Erdemiri nasıl görüyorsunuz?
YANIT: Erdemir şuanda bakıldığında Türkiyede en fazla kâr yapan 4 kuruluşlardan bir tanesi. 10 ve 11 ay sınrasına siparişlerini alıyor. O zamana kadar dolu. Sac tüccarlarının da temel sorunları var. Kurumsallaşamamanın sıkıntılarını yaşıyorlar. Bunun yanında herkes kendi ölçeğinde kendi çerçevesinde yapılanamadığı için tabiî ki gelen krizlerde süreklilik arzeden bir konu. Bankalar da bu meseleyi oranlama olarak birbirine kefil, teminat gibi dominant taşı gibi ziyaret etti. Ereğlinin tecrübesizliği demeyeceğim ama birbirlerine zarar vermemesi için yapması gereken bundan sonraki işlemler var. Bunlardan ders çıkarmak lazım. Büyük firmaların da bankaların tarafından korunması mecburiyeti vardır. Krediyi almış yatırım yapmış o firmanın yaşaması gerekiyor. Yaşamazsa kredisini ödeyemez. Dünyadaki dalgalanma eksilerden artılara geçiyor. Dövizdeki düşüş borsadaki yükselme, faiz düşüşü, bankaların kredi verme noktasında güven sağlanan arkadaşlara sanayicilere muslukları açmaları gerekiyor. Bunu da açacaklarına inanıyorum