Büyük Birlik Partisi Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Nizamettin Halıcıoğlu, Hema’nın kapatma kararının bölgede endişeye neden olduğunu belirtti.

 

“Biz ölümü göze alarak ocağa inip her gün aileleriyle helalleşerek ekmek parası kazanmak için çaba sarf eden helal alın teriyle kazancını taştan kömürden kazanan işçi kardeşlerimizin bu fedakarlıklara rağmen işsiz kalmasını kınıyoruz” diyen Halıcıoğlu, madencilerin haklı davalarının yanında olduklarını belirtti.

Ereğli’yi gelecekte güzel günlere kavuşturmak için herkesin el ele gönül gönüle olması gerektiğini de vurgulayan Büyük Birlik Partisi Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Nizamettin Halıcıoğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

 

‘3000 KİŞİYİ ETKİLİYOR’

“Kandilli bölgemizdeki HATTAT Holdinge bağlı HEMA kömür işletmesinde yaklaşık 800 işçinin çalıştığı işyerini altında üretim yapamıyorum diyerek kapatma kararı alması ve günde 60-70 kişilik gruplar halinde işçilerimizin işine son vermesi zaten istihdam konusunda ciddi sıkıntıları olan bölgemizi endişeye sevk etmiştir. Sendika yetkilileri ve işçi kardeşlerimizin 6-7 aydır çeşitli eylem ve kararlarla hükümeti ve yetkileri çare bulmaya çağırmasına rağmen konu çözülememiş maalesef işçi kardeşlerimiz ve aileleri en kötü sonuçla neticelenen işsiz kalmayla yüzleşmişlerdir. Hükümet, mevcut yasalarla oynayıp sözde iyileştirme yapıyorum diyerek bölgemizde 3000 kişiyi etkileyen ve hazırından da olacak şekilde bir sıkıntıya sebep olan yasayı onaylamıştır.

 

Maden kazalarından dolayı ek tedbirler almak zorunda kaldıklarını ve mevcut rödovans miktarlarının yüksek tutulmasıyla üretim yapmakta da zorlandıklarını bu sebeple maden çalıştırmanın artık külfet olduğunu söyleyen işverenin 4 milyon ton rezervle üretim yapmak için yüklü masraflar yaptığını, yaptıkları yeni sondajla 8000 ton üretim yapabilecek rezervlere ulaştıklarını ama bu şartlarda zararına da olsa bu yükün altından kalkamayacağını bildirerek işyerini kapatacağını daha önceleri duyurmuştu.

 

‘DEVLETİMİZ SORUNU ÇÖZMELİ’

Biz ölümü göze alarak ocağa inip her gün aileleriyle helalleşerek ekmek parası kazanmak için çaba sarf eden helal alın teriyle kazancını taştan kömürden kazanan işçi kardeşlerimizin bu fedakarlıklara rağmen işsiz kalmasını kınıyoruz. Bir çırpıda, bir kalemde işçi kardeşlerimizin aldıkları maaşların binlerce katını af edebilen, devletimizin bu soruna çözüm getirmesini istiyoruz. Bu 800 işçi gerekirse devlet bu işletmeyi kendisi geri alarak bünyesinde çalıştırmalı veya şartlarını olumlu şekilde güvenli olarak çalıştırabilecek bu işe talip kişilere vererek havzamızdaki enerji kolu olan kömür işletmeciliğini düzenli çalışılabilen bir hale getirmelidir. Öncelikle işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbiri alınarak alternatif enerji sektörü belirlenmeden ocaklarımızın atıl vaziyette kalması, bölgemiz ve ülke ekonomimizi perişan edecektir.

 

Büyük Birlik Partisi olarak işçi kardeşlerimizin işlerine iade edilmesini, işveren ve Enerji Bakanlığının karşılıklı görüşmeler sonucu orta yolu bularak bu kurumlarımızın üretebilen ülke ekonomisine katkı sağlayan müeseseler olmasını arzu ediyoruz. Bir alenin feryadını dinlerken içimiz burkuldu. ‘Benim başka gelirim yok eşimde maden şehidi bu çocuklarımı da her gün işe gönderirken babaları gibi dönemeye bileceklerini hesap ederek işe yolluyorum arkalarından dua ediyorum rabbim sağ salim evlerine dönmelerini nasip et diye buna rağmen işsiz kalıyor perişan oluyoruz. Bu bizim kaderimiz olamaz’ diyordu.

 

‘İŞÇİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ’

Denetim güvenlik şart ama bunlarla birlikte istihdamda şart bölgemizdeki işsizlik oranı %20’ lere ulaştı. Gençlerimiz iş bulmak için memleketlerini terk ederek, büyük şehirlere, başka ülkelere gitmek zorunda kalıyor. Zaten tersanelerin kapanmasıyla, Erdemir’ in özelleşmesiyle, bazı bölge müdürlüklerinin başka vilayetlere kaydırılmasıyla Ereğli’miz, Zonguldak’ımız istenmeyen kötü sona doğru hızla yol alıyor. Esnafımız siftahsız kepenk kapatırken, pazar kapanınca çöplerden sebze meyve artıklarını toplayacak hale gelen vatandaşımız bunu hak etmiyor. Geçmiş zamanda en çok vergi veren en çok istihdamı sağlayan vilayetimiz bugün göç verir hale gelmiştir. Zincirleme iflaslarla karşı karşıyadır. Yek vücut olarak Ereğli’mizi ayağa kaldırmak, ivedilikli sorunları birlik beraberlik içerisinde halletmek, yaşanılabilir ilçe haline getirmek hepimizin vicdan borcudur. Taşın altına elimizi koymamız gerekmektedir. Bu gemi su alırsa bütün bölgemizdeki insanlar buraları terk etmek modern bir köy olarak Ereğli’mizin akıbetini beklemek zorunda kalacağız.

 

Barış şehri Ereğli’mizi, gelecekte güzel günlere kavuşturmak için el ele gönül gönüle hep bir ağızdan haydi Ereğli diyoruz. Kalkınma, birlikte olma zamanı.

 

İşçi kardeşlerimizin haklı davalarında yanında olduğumuzu, yetkilerden çözüm ve istihdam için anlayış beklediğimizi belirtmek isterim.”