Zonguldak'ta, çekimi yapılan bir dizi çekimlerindeki figürana yapılan ölüm şakası, gerçekten öldürüyordu.

Ulusal bir televizyon kanalı için çekilen bir dizide, Kozlu Belediyesi 153 Hasta Takip Merkezi sorumlusu Cengiz Alagözoğulları, dizinin baş kahramanı "Hazret" isimli karakterin çatışmada ölen kardeşini canlandırdı. Rol icabı ölen Alagözoğulları, morgda gerçekleşen çekim esnasında musalla taşına yatırılarak kefenlendi. Tabuta konulup defnedilen Alagözoğulları'nın çekim sahnelerinin fotoğrafları Erhan Şen isimli arkadaşı tarafından fotoğraf makinesiyle kayıt altına alındı. Şen, Alagözoğulları ile ortak
tanıdıklarına cep telefonu ve mail vasıtasıyla resmi göstererek, Cengiz'in öldüğü yönünde bir şaka yaptı. Alagözoğulları'nın morgda kefenlenmiş resimlerini gören arkadaşları ise, olayı doğrulamak için Alagözoğulları'na cep telefonundan ulaşmak istedi. Ulaşamayınca, telefonla evini aradı. Telefona çıkan Elif Alagözoğulları ise iftar için beklediği eşine ulaşamazken, gelen baş sağlığı telefonlarıyla şoka uğradı.

EŞİM ARAYINCA DÜNYANIN EN MUTLU İNSANI OLDUM
Elif Alagözoğulları, o gün yaşadıklarını şöyle anlattı: "Eşimi sabah işe göndermiştim. Evde, iftar için eşimin gelmesini bekliyordum. Gecikince, eşimi cep telefonundan arıyorum, cebi kapalı. Arkadaşları telefon ettiler. Eşimin tabuttaki resmini gördüklerini söylediler. Cepten cebe dolaşmış mesaj. Onlar da inanmışlar, beni arıyorlar, baş sağlığı diliyorlar. Bende gerçek zannettim, panikledim. O an kendimi kaybettim. Yaklaşık yarım saat, bir saat sonra eşim aradı beni. Film çekiminde olduğunu, söylendiği
gibi bir konu olmadığını, çekimler esnasında telefonu kapalı olduğunu söyledi. Ama bu olayın üzerine aramız açılacaktı, çekim değil ben öldürecektim. Ulaşamayınca, kötü bir haber gelecek diye korkuyordum. Kendimi kaybettim. Gerisini hatırlamıyorum. Olaydan sonra ilk hatırladığım Cengiz'in telefonla aradığı andı. O an dünyanın en mutlu insanı oldum. Yeniden doğdum."
Ulusal bir televizyon kanalı için çekilen bir dizi için mafya babasının kardeşi rolü gereği morg sahnesi çekildiğini belirten Alagözoğulları, sözlerine şöyle devam etti: "Çatışma esnasında vuruluyor ve ölüyorum. Beni musalla taşına yatırdılar, kefenlediler. Musalla taşında, bir arkadaşım benim fotoğraflarımı çekiyor. Bu fotoğraflarımı arkadaşlara gösteriyor. Fotoğrafları görünce inanmamak mümkün değil. Gören arkadaşlar da öldüğüme inanıyor. Telefonum kapalı olduğu için herkes inanıyor. Çekim biraz
merkezin dışından olması nedeniyle kimse hiçbir şekilde bana ulaşamadı. O esnada arkadaşlarım eşime ulaşıyor ve baş sağlığı diliyorlar. Tabi eşim inanmış. İş ciddiye binmiş, Kozlu vefat haberimle çalkalanmış. Hatta helvamı yapacaklarken işi son anda çevirdik."
Bazı yakınlarının morga kadar geldiğini anlatan Alagözoğulları, sözlerine şöyle devam etti: "Yakınlarım ve arkadaşlarım morga kadar gelmiş bende onları görünce şok oldum. Ben buzdolabının olduğu yerde tabuttayım, tanıdıklarımı görünce morgun önünden onlara doğru gittim. Hepsinin yüzü asıktı. Neden geldiklerini sordum ama onlar beni karşılarında görünce yüzleri bembeyaz oldu. Gerçekten öldüğümü sanmışlar."