Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Günü” nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan Kantarcı mesajında, “Birleşmiş Milletler, 25 Kasım’ı, Dominik Cumhuriyeti diktatörünün bizzat teşvikiyle tecavüz edilerek öldürülen Dominikli Mirabal Kardeşler anısına, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Günü” ilan etti. İlan edilmesinin üzerinden onlarca yıl geçmiş olmasına karşın gerek ülkemizde, gerekse dünyada kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için sonuç alıcı bir mesafe kat edilemedi. Dünyanın pek çok yerinde, özellikle de Ortadoğu’nun çatışmalı bölgelerinde, kadınlar, tecavüze uğrayıp vahşice öldürülüyor, köle yapılarak satılıyor. Pek çok ülkede kadınlar, yasalar önünde eşit muamele görmüyor. Kendilerine yönelik cinsel saldırılar nedeniyle suçlanıyor, miras hakkından yoksun bırakılıyor. Kadın cinayetleri tırmanırken, ekonomik sorunlar nedeniyle pek çok kadın fuhşa sürükleniyor. Aile içi şiddet, taciz haberleri gazetelerden hiç eksilmiyor” dedi.

 

CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE 142 ÜLKE ARASINDA 125.YİZ

Ülkedeki kadına yönelik şiddet sorununa da dikkat çeken Kantarcı, “Bu alandaki tablonun son derece kötü göründüğü ülkemizde, nerdeyse her gün, bir kadın, cinayete kurban gidiyor. Yapılan araştırmalar, Türkiye’de kadınların istihdama katkısının gelişmiş ülkelere göre iki buçuk kat daha az olduğunu ortaya koyuyor. Aynı araştırmaya göre, cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında 125’inci sırada olan Türkiye, kadınların siyasete katılımında, Ruanda’nın bile gerisinde bulunuyor. Kadınlar, 25 Kasım’ı, tüm bunların yanı sıra, ‘tecavüzcüye af’ tartışmaları arasında karşılıyor. Bir gece yarısı Torba Yasa ile meclisten çıkarılmaya çalışılan düzenleme, kadın örgütleri kadar toplumun geniş kesimlerinden de tepki çekiyor. Hükümetin gelen tepkileri göz önüne alıp, tasarıyı geri çekmesini toplumsal barışın sağlanması yönünden de önemli bulduğumu ifade ediyorum” şeklindeki cümlelerle açıklamasını sürdürdü.

 

BİR EYLEM PLANA BELİRLENMELİDİR

Kantarcı açıklamasını, “Çağdaş dünya ile kucaklaşma yolunda büyük mesafe kat eden ülkemiz bu ayıba da son vermelidir. Kadına karşı şiddeti önlemek, kadınları korumak, şiddet eylemlerini kovuşturmak ve kadınlar için destek mekanizmaları oluşturmak için hızla adımlar atılmalıdır. Bir eylem plana belirlenmeli, plana dair tüm hukuki ve idari yapı derhal oluşturularak, süratle hayata geçirilmelidir. Yapılacak düzenlemelerle ilgili sürecin her aşamasına, kadına yönelik şiddetle mücadele eden örgütlerin katılımı mutlaka sağlanmalıdır. Bu duygularla kadınlara yönelen her türlü şiddet eylemini kınıyor, toplumun her kesimine bir kez daha duyarlılık çağrısı yapıyorum” diyerek bitirdi.