Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu, Ar-Ge Merkezi’nin yapmış olduğu 2013 Nisan ayına ait asgari geçim endeksi sonuçlarını değerlendirdi.  
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu yaptığı basın açıklamasında, Ar-Ge Merkezi’nin yapmış olduğu 2013 Nisan ayına ait asgari geçim endeksi sonuçlarını değerlendirerek şöyle dedi:
“Çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı bin 781.67 lira, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 3 bin 570.69 TL olarak belirlenmiştir. Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre yüzde 0.18 oranında artmış ve bin 372.8 lira olarak hesaplanmıştır. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları ise 2013 nisan ayında bin 374.85 lira olarak tahmin edilmiştir. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 818.91 lira olmuştur. Nisan 2013 itibari ile ortalama bin 924.51 lira ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması maaşının yüzde 42.55’ini oluşturmuştur. Bir memur ortalama maaşının yüzde 71.44’ünü yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalmıştır. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının yüzde 28.56’sı kalmıştır. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Nisan 2013 maaşından geriye yalnızca 549.66 lira kalmıştır. 
Dört aylık enflasyon memur maaşlarına yapılan zammı geçmiş memur maaşları yine erimiştir. Sosyal devlet tüm vatandaşlarının nimetten de külfetten de adil pay aldığı bir yapıyı zorunlu kılar. Her yıl maaşların enflasyon karşısında eriyip gittiği bir ekonomi politikasının vatandaşı refaha kavuşturması mümkün değildir. Ekonomik büyüme dönemlerinde memurlara dirhem dirhem zam yapan anlayış ekonominin sarpa sardığı zaman memur maaşlarını budamaktadır. Bu gerçeği gizlemek ülkede yaşanan ekonomik dramı gözlerden kaçırmak isteyen hükümet vatandaşın geçim sıkıntısını görmezden gelmekte, suni gündem yapmaya devam etmektedir. Türkiye’de hükümet taraftarı mutlu azınlık dışında kimse ekonominin gidişatından memunun değildir. Memura maaşlarının enflasyon karşısında eridiği ve memurun yılın geriye kalan aylarını yoksulluk ve zorluk içinde geçireceği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Toplu sözleşme masasında uygun bir zam oranını memura çok gören yetkililer kamu çalışanlarını bir kez daha sefalet içerisinde yaşamaya mahkum etmişlerdir. 
Ekonominin her gün büyüdüğünü ve dünyanın sayılı ekonomileri arasına girdiğini ifade eden yetkililere sesleniyorum. Büyüyen bir ekonomide toplumun geneline yayılan adaletli bir dağılım olması gerekir. Büyüyen pastadan memurlar olarak payımıza düşeni istiyoruz.”