Yol boyunda otobüs bekleyen bir komşu veya arkadaş gördüğümüz de "nasıl olsa gidiyoruz alalım beklemesin" diye hepimiz insanlık yaparız. Fakat, Akçakoca'dan öyle bir yargı kararı geldi ki, haberi okuyup böyle bir durumda nasıl davranacağınıza şimdi siz kendiniz karar verin.

 

Haber şu: Çatak Köyü'nde evinde çalışan bir kişiyi aracına alıp çarşıya götürmek isteyen kişi, yolda kaza yapıp ve aracındaki kişi de sakat kalınca, 1 milyon 270 bin TL'lik tazminat ile karşı karşıya kaldı. Yasal faizleriyle 1.5 milyon TL'yi bulan tazminat ile ilgili olay ve gelişmelerin ayrıntıları ise şöyle:

 

Alaplı'nın Çatak köyünde yaşayan Yaşar Demircan (40), 25 Kasım 2006'da villasında çalıştığı Celal K.'nın kullandığı otomobille Ereğli'ye dönerken kaza geçirdi. Demircan'ın yolcu olarak bulunduğu araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu takla atarak şarampole yuvarlandı. Sürücünün hafif yaralı kurtulduğu kazada, Demircan, sakat kaldı. Tekerlekli sandalyeye mahkum olan Demircan, kazaya sebebiyet veren Celal K. ve eşi Hikmet Deniz K. hakkında hukuk mücadelesi başlattı. Demircan, avukatı Özgür Eray Taş aracılığıyla, Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi'nde kendisi, eşi ve çocukları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 60 bin lira maddi, 150 bin lira da manevi olmak üzere toplam 210 bin liralık tazminat davası açtı. Davalıların avukatı, kazaya karışan aracın trafik sigortası ve kaskosunun bulunduğunu, davacıların sigorta şirketine müracaat ettiklerine dair bir kayıt bulunmadığını ifade etti. Talep edilen tazminatın fahiş olduğunu savunan davalıların avukatı, olayın kusur yönünden kesinleşmediğini, müvekkilinin davacının isteği üzerine hatıra binaen kendisini aracına aldığını ve müvekkiline izafe edilen kusurun gerçek dışı olduğunu ileri sürdü. Akçakoca Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu davasında, olayın meydana gelmesinde davalı Celal K.'nın tam kusurlu olduğu belirlendi.

 

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen raporda, Demircan'ın vücut fonksiyon kaybının yüzde yüz olduğu tespit edildi. Yapılan araştırmada Demircan'ın fındık bahçesinden, marangozluk faaliyetinden ve minibüsü ile yaptığı taşımacılıktan elde ettiği aylık gelirin 3 bin 26 lira olduğu tespit edildi. Demircan'ın kaza geçirdiği günden başlayarak yaşama şansı olan 2040 yılına kadarki maddi zararı ve bakıcı giderleri bilirkişi heyetince hesaplandı. Demircan'ın maddi zararı 1 milyon 17 bin 772 lira ve bakıcı gideri de 253 bin 190 lira olarak belirlendi. Tespit edilen 1 milyon 270 bin 962 lira 4 yıllık yasal faiziyle 1,5 milyon lirayı geçiyor. Üç uzmanın oluşturduğu bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor, mahkemeye sunuldu.

 

“KAZA SONRASI ARAMADILAR”

 

Yaşar Demircan, kaza nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadığını söyledi. Kaza öncesinde kendisine ait marangoz atölyesinde çalışarak ailesine bakmaya çalıştığını ifade eden Demircan, kaza gününü şöyle anlattı: "İşini aldığım Celal K.'nın Akçakoca'da bulunan villasında çalışıyordum. İş bitiminde o gün aracım yoktu. İşverenimiz kendisi ile dönebileceğimi söyledi. Aracına bindim. Ancak arabayı çok hızlı kullanıyordu. Kendisini yavaş gitmesi konusunda defalarca uyardım. Ama beni dinlemedi. Virajda direksiyon hâkimiyetini kaybetti. 8 metre yükseklikten denize uçtuk. Deniz kıyısına düştükten kısa bir süre sonra kendime geldim. Sürücüyü sallayarak kendisine getirdim. O araç içinden çıktı. Ama ben kımıldayamıyordum. Telefonla yardım istedikten sonra bizi kurtardılar. Ben sakat kaldım."

 

Kendisine ait fındık bahçesi, marangoz atölyesi ve ticari minibüsüyle kardeşinin ilgilendiğini belirten Demircan, kaza sonrası kendisini hiç arayıp sormayan sürücü Celal K. ve aracın sahibi olan eşi hakkında tazminat davası açtığını söyledi.

 

Kazanın ardından tedavi masraflarını karşılamak için elindeki bütün parayı harcadığını dile getiren Demircan; "Hastanede tedavi gördüğüm dönem yaklaşık 60 bin lira harcama yaptım. Bunun yarısını aracın sigortasından yarısını da köylülerin topladığı parayla karşıladık. Sağlığımda kimseye muhtaç olmadan evime ve çocuklarıma bakabiliyordum. Şimdi ise bırakın sokağa inmeyi, yatağımdan sandalyeye binerken bile birilerinin yardımını bekliyorum." dedi.

 

Gülşen Demircan (39) de eşinin durumuna çok üzüldüklerini belirtiyor. Kazadan sonra tüm hayatlarının değiştiğini vurgulayan Demircan, eşinin iki oğluyla ilgilenemediği için büyük acı çektiğini sözlerine ekledi.