Kdz. Ereğli’de de önümüzdeki yıldan itibaren eğitim sektöründe faaliyet gösterecek olan Bahçeşehir Kolej’nin Kanada’da açtığı 100. Kampüsle ilgili bir açıklama gönderildi. Fulford Academy ve Kanada'daki kampüs hakkında bilgiler veren Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, "Artık Türkiye'deki öğrencilerimiz de Fulford Academy gibi dünya genelinde birçok ülkeden öğrenci barındıran uluslararası bir okulda eğitim öğretim alma fırsatı bulacaklar" dedi.

Fulford Academy hakkında bilgiler veren Özlem Dağ, şöyle konuştu:

"Kanada'nın Ontario eyaletinde yer alan Brockville şehrinde bir okul. Yaklaşık 14 yıldır yatılı olarak uluslararası öğrenci profiline hizmet veriyorlar. 7. sınıftan itibaren öğrenci kabulü yapılıyor. Kanada eğitim sistemiyle, Kanada müfredatıyla öğrencileri önce liseye daha sonra Amerika ve Kanada'da saygın üniversitelere hazırlıyorlar, bu anlamda itibarlı, uluslararası tanınmış bir okul. Dünya genelinde birçok ülkeden öğrenciye eğitim öğretim veriyor. Aynı zamanda öğrenciler için uyguladığı Kanada'nın dünyaca ünlü eğitim modeliyle farklılaştırılmış bir program uyguluyor. Öğrenciler sadece derslerle, ders saatleriyle ve ders ortamlarıyla sınırlı değil, sanatla, sporla, kültürel ve sosyal aktivitelerle uğraşma imkanına sahip oluyorlar. Eğitim öğretim tüm zamanlarda ve mekanlarda devam ediyor. Fulford Academy'yi farklı kılan özelliklerden bir tanesi bu, bir diğeri ise uluslararası bir okul olduğu için kültürel çeşitliliğe sahip olması. Bu da eğitim öğretim gören öğrencileri Kanada modelinde, bir eğitim kozası içerisinde zengin bir eğitim öğretim ortamına tabi tutuyor. Bu anlamıyla farklılaşıyor. Artık Türkiye'deki öğrencilerimiz de bu imkanlardan yararlanma şansına sahip olacaklar."


"TÜRKİYE'DE UYGULANAN STEM MODELİ İLE EĞİTİM PROGRAMINI
ÇEŞİTLENDİRECEĞİZ"
Uygulanacak eğitim sistemine değinen Dağ, şöyle devam etti:


"Fulford Academy, öncelikle liseye sonra üniversiteye öğrenci hazırlıyor ama aynı zamanda Kanada eğitim sistemi içerisinde lise diploması veriyor. Biz Bahçeşehir Kolejleri olarak bu okulun fiziki imkanlarına da yatırım yapacağız ve aynı zamanda Türkiye'de uyguladığımız STEM eğitim modeliyle programı çeşitlendireceğiz. Böylelikle lise eğitimi daha da zenginleşmiş olacak. Bu anlamda 7. sınıftan itibaren öğrenciler Fulford Academy için başvuruda bulunabilecekler. Aynı zamanda Türkiye'deki öğrenciler için de uluslararası ve yatılılık niteliğini korumaya devam edeceği için hem yaz akademik okullarına hem de yıllık lise programlarına dahil olabilecekler, çift diploma imkanına sahip olabilecekler. Yazın 10. sınıftan itibaren kredi tamamlama imkanına sahip olabilecekler. Bu anlamda Türkiye'den katılan öğrenciler hem hazırlık programı, hem hazırlık tamamlama programı, hem standart lise müfredatı hem de diploma gibi çok yönlü imkanlara sahip olabilecekler. Aslında BAU Global ailesi, Mentora College ile eğitime ilk yatırımını yapmıştı. Fulford Academy ile bu devam ediyor. Bundan sonra daha da güçlenerek devam edecek çünkü okulun kurucusu, müdürü ve eğitim kadrosundan oluşan çok önemli ve çok başarılı bir ekip var. Bu ekibin bize kattığı güçle Kanada'da yatırımlarımız da çalışmalarımız da devam edecek."


"40 ÜLKEDEN GELEN ÖĞRENCİLERİ 15 YILDIR KANADA EĞİTİM SİSTEMİNE HAZIRLIYORUZ"


Fulford Academy Kurucusu Suzan Kendall ise şunları söyledi:

"Fulford Academy'de Ontario bölgesindeki eğitim müfredatını uyguluyoruz ve 40 farklı ülkeden gelen öğrencileri son 15 yıldır Kanada eğitim sisteminde başarılı olacak şekilde özel bir modelle hazırlıyoruz. Burayı açmadan önce yatılı bir okulda görev yapıyordum. Yurtdışından gelen öğrencilerin özellikle İngilizce dersler sırasında okuma, yazma ve kelime kullanmada sıkıntı yaşadıklarını gördüm. Onları daha iyi hazırlayabilmek için Fulford Akademi’yi kurdum. Bahçeşehir Koleji’nin yetkilileri ile tanıştığım için kendimi özel ve şanslı hissediyorum. Çünkü kendimi büyük bir eğitim sisteminin, harika öğretmenlerin ve öğrencilerin arasında buldum. Bahçeşehir Koleji’nin 100'üncü kampüsü olarak Kanada’da olmalarının büyük bir ayrıcalık olduğuna inanıyorum. Bahçeşehir Koleji’nin uyguladığı başta STEM eğitimi olmak üzere onlardan alacağımız ve Kanada’daki eğitim sistemimize adapte ederek uygulayacağımız güzel eğitim çalışmaları yapacağımıza inanıyorum."


"STEM TEKNOLOJİSİNİN KANADA'DA UYGULANACAK OLMASI BİR AYRICALIK"


STEM eğitimi hakkında düşüncelerini de aktaran Kendall, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle STEM eğitimine değinmek istiyorum. Bu teknoloji ve altyapının Kanada’da bizim okulumuzda uygulanmaya başlamasının bize ayrıcalık katacağına inanıyorum. Okulları gezdiğim sırada özellikle küçük öğrencilerin kodlama yaptığını gördüğümde çok etkilendim. Bu teknolojinin ve anlayışın Kanada’da kendi okullarımızda da başlayacağını düşünüyorum ve bu konuda çok heyecanlıyım. Ayrıca bu, Kanada’da atılan ilk adım ve başka kampüslerinde geleceğine inanıyorum. Fulford Akademi’de öğrencilerimiz için sadece bir eğitim ortamı değil bir yaşam alanı oluşturuyoruz. Yatılı olan okulumuz içinde kulüp çalışmaları, müzik, spor, tiyatro gibi aktiviteler var. Tüm bunlar bir araya geldiğinde öğrencilerimizin kültürel olarak hem kendi kültürleriyle hem de uluslararası bir ortamda uyum içinde eğitim almalarını sağlıyoruz ve bunun da önemli bir ayrıcalık olduğuna inanıyoruz. Bu öğrenciler küçük yaşta aynı ortamda büyümeye başladıkları için lise eğitiminin çok daha ötesine geçiyorlar. Dünyanın farklı yerlerinden gelen öğrenciler aslında çok özel zaman geçiriyorlar. Bunun etkilerini hayatları boyunca, üniversiteye gittiklerinde, iş hayatına atıldıklarında hatta kendi ülkelerine döndüklerinde bile ilişkilerine devam ederek sürdürdüklerini biliyoruz."