Atatürkçü Düşünce Derneği Kdz.Ereğli Şube Yönetim Kurulu adına yazılı bir açıklama yapan Başkan Özlem Kölemenoğlu, Mustafa Kemal "EN BÜYÜK ESERİM" dediği Cumhuriyet'in 91. Kuruluş Yıldönümünde görüşlerini şöyle ifade etti:

ÇAĞDAŞLAŞMA YOLU

“Cumhuriyet egemenliğin bir kişi veya zümreye değil, toplumun bütününe ait yönetim şeklidir. Askeri dehasının yanında büyük bir filozof, büyük bir sosyolog, büyük bir tarihçi olan M.Kemal dünya ve Osmanlı tarihini incelediğinde, çağdaşlaşma yolunu açacağı Türk toplumuna en  uygun yönetimin Cumhuriyet yönetimi olduğunu düşünmüş ve büyük bir stratejist olarak zamanı geldiğinde meclise Cumhuriyet yönetimini sunmuştur.

Esasında 19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıkıp durum tespiti yapması, Erzurum, Sivas Kongrelerinin ardından Büyük Millet Meclisinin açılması bu gelişimin işaretleridir.
 

GERÇEK YOL BİLİMDİR, FENDİR

Kurtuluştan sonra kuruluş döneminde yönetim biçimi olarak kabul edilen Cumhuriyet, "Hâkimiyet kayıtsız koşulsuz milletindir." demiş. Tüm vatandaşların ırk, dil, din ve cinsiyet farkı gözetilmeksizin kul değil birey olmasını amaçlamış, "Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir" demiş. Büyük nankörlük içinde Atatürk'ü itibarsızlaştırmak isteyenler bunun için mi Cumhuriyetimizi karalıyorlar?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti; anayasada ifadesini bulduğu şekli ile demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Ve çağdaş bir anlayışla yasama, yürütme, yargı erkinin kuvvetler ayrılığına dayanır.

OY ÇOKLUĞU İSTEDİĞİNİ YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİLDİR

Peki, bu güne gelince böyle bir anlayışı görüyor muyuz? Atatürk dönemini dikta dönemi olarak suçlayan, onun bilimsel düşünüşünü kavrayamayanlar, sosyal devletin, hukuk devletinin ne olduğunu görmek istemeyenler, milli egemenliğin oy çokluğu olmayıp Türkiye Cumhuriyeti'nin varoluşu olduğunu özümsemeden, oy çokluğunu istediklerini yapma özgürlüğü sanarak yasama, yürütme, yargı erkini tek elde toplayarak her istediklerini yapma olarak görenlere ne denir?

Yıl 2014 Cumhuriyetin ilanından bu yana 91 yıl geçmiş. 1923 ün, 1933 ün coşkusu, sevinci, mutluluğu karamsarlığa dönüşmüş, ülkenin geleceği endişesi, ümitsizlik, bezginlik, korku insanların davranışına yansımış. Ata'nın büyük Nutuk'ta gençliğe seslenirken belirttiği öngörüler  birer birer ülke gündemine girmeye başlamıştır.

Ümitsizliğe düşelim mi? Hayır. Çünkü 1919 dan çok daha güçlü, çok daha bilinçliyiz. Cumhuriyetimizin 91 yılını kutluyoruz.”