Seçildiğinden bu yana aradan  3 yılda, referandum dahil yapılacak 4. seçim olacağına vurgu yapan CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu,  “Erken seçim “vatana ihanettir” diyen AKP, küçük ortağıyla birlikte ülkeyi yönetilemez duruma getirdiklerinin itirafı niteliğinde bir baskın seçim kararı almışlardır. Ülkedeki siyasal istikrarsızlık ve ekonomik çöküşü itiraf ederek, tam anlamıyla ‘biz bu işi beceremiyoruz’ demişlerdir” dedi.

“AKP ülkemizi çok yordu, iktidardan indirilmezse önümüzdeki süreçte daha da yoracağı ortadadır.” Sözleriyle açıklamasına devam eden Turpcu, görüşlerini şöyle dile getirdi:

Ülkemiz iç siyasette, dış politikada ve ekonomi alanında sıkışmış durumdadır. Önce laik devlet ilkesinin sonra hukuk devleti ilkesinin altının oyulmasının topluma ve ülkemizin geleceğine ne kadar çok zarar verdiği ortadadır. Kutuplaştırma ve gerilim siyaseti ile beslenen bu anlayış, ülkemiz için en büyük tehlike durumundadır. Öncelikle gerilim siyasetine son verilip, ülkenin Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine geri dönülmesi mevcut sorunların aşılması için zorunludur.

Ülkemizde hukukun üstünlüğü, üstünlerin hukuku haline gelmiş, adaletin terazisi bozulmuş ve kişilere göre bir hal almıştır. Türkiye uzun süredir adalete hasret durumdadır. Yarınları ülkemizin içinde bulunduğu derin sorunların karanlığında karşılamaktayız. Bu sorunların en büyüğü, devletin temeli olan adaletin temelden sarsılması ve siyasallaşmasıdır.

Ülkenin geldiği bu durumdan sonra, zaten hiç inanmadıkları ama sonuna kadar kullandıkları demokrasiyi tamamen rafa kaldırma zamanı geldiğine inandıkları için adına 'Partili Cumhurbaşkanlığı' dedikleri sistemle, bir tür tiranlık kurup adına demokrasi denilmesini istiyorlar, buna izin vermeyeceğiz. Cumhuriyetin tüm kazanımlarının yok edildiği bu tek adam düzenine karşı, Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkmak zorundayız!

Milli iradeyi dilinden düşürmeyenler ülkeyi OHAL ile yönetmeyi marifet biliyor. Çok basit şekilde, ülkede hal olağanüstüyse birinci öncelik seçim olmaz! Hal olağansa neden OHAL’i kaldırmıyorsunuz? OHAL’i uzattıkları gün aynı zamanda seçim kararı alıyorlar!  Adına cumhur ittifakı dedikleri bu ittifak aslında cumhura hakarettir. Bu Cumhuriyet, iktidarı saraydan alıp, Meclis’e yani millete verilmiştir; bugün ise iktidar tekrar milletten alınıp, saraya verilmek istenmektedir. 24 Haziran’da halkımızla birlikte kazanacağımız demokrasi zaferiyle gereken cevabı kendilerine vereceğiz.

 

AKP, Zonguldak’ı tümüyle ihmal etmiş, ilimizin sorunlarına kalıcı hiçbir çözüm bulmadan, göçe, işsizliğe, ithal kömüre, termik santral cehennemine, kanser olmaya, zehirlenen havaya, zehirlenen suya, zehirlenen toprağa mahkum etmiştir. İşte Zonguldak’a verdikleri değer budur! Başta TTK, istihdam, termik santraller, karayollarımız ve havaalanımız olmak üzere, halkımızın sorunlarıyla ilgili, halkımızla birlikte verdiğimiz mücadeleye, iktidarın nasıl kayıtsız kaldığı tüm Zonguldak’ın hafızalarındadır.  

 

Halkımızın ülkeyi yönetilemez duruma getiren, yönetemeyen, ekonomiyi batıranlara oy vermeyeceğine inanıyorum.  Halkımızın, ali cengiz oyunlarıyla milletin verdiği yetkiyi kullanarak, halkın egemenliğini bir oldubittiyle bir kişiye devretmeye çalışanlara oy vermeyeceğine inanıyorum.

 

Bu hayati süreç, tüm demokrasi ve Cumhuriyet güçlerinin kenetlenme zamanıdır, partimizin bir olma, bütün olma zamanıdır. Bu süreçte kimseyi kırmadan, dışarda bırakmadan, incitmeden, parti üyelerinin gönüllü birlikteliğini sağlayarak, tüm gücümüzle 24 Haziran 2018 seçimlerine odaklanmalıyız. Bu günün bir daha telafisi olmayacaktır, bu kadar hayati bu kadar önemli bir seçime gireceğiz. 24 Haziran 2018 seçimleri, 16 yıl boyunca ülkemize, halkımızın onuruna, geleceğine, umutlarına yapılan büyük kötülüklerin hesabını sorma günüdür.

 

16 Nisan Referandumunda millete ait olan egemenlik yetkisini, milletin elinden alarak tekrar tek kişiye devretmek için can siper hane çalıştılar. Bütün baskılara rağmen halk `hayır` dedi, ama cebren ve hileyle milletin iradesinin nasıl gasp edildiğini gördük. Partimizin önderliğindeki demokrasi cephesi 24 Haziran’ın, 16 Nisan gibi olmasına izin vermeyecektir.

 

Ülkemizde barış, adalet, özgürlük ve demokrasi için kararlılıkla daha fazla mücadele etmemiz

gereken günlerden geçiyoruz.  Bu dönemde, ihtiyacımız olan laik, demokratik, çağdaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerleri ve Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ilke ve hedefleri doğrultusunda; birlik ve beraberliğimizi pekiştirerek, kavganın ve ayrışmanın değil, ulusal birliğin yolundan ilerlemek; barışın, adaletin ve özgürlüğün yaşandığı güzel günlere ulaşmak için omuz omuza mücadele etmektir.

 

Bu mücadelede hepimize genç, yaşlı, kadın herkese çok büyük görev düşmektedir. Bizler kadınımız, gencimiz, hepimiz birlikte çalışıp, birlikte kazanarak ülkemizi hak ettiği aydınlık, umut dolu yarınlara taşıyacağız, taşımak zorundayız. Cumhuriyeti kuranların emanetini gelecek nesillerimize güvenli şekilde teslim etmek zorundayız.

 

Toplumsal barışımızı kaybetme noktasına geldiğimiz, iç ve dış politikadaki hatalar nedeniyle ülkemizin yönetilemez hale geldiği, ekonomik çöküş yaşadığımız bu zor dönemde, partimiz ortak aklı ve vicdanı olan örgütümüzün gerek ön seçimle, gerek eğilim yoklamasıyla, gerek örgüt yoklamasıyla ama her halükarda örgütün takdiriyle vereceği karar doğrultusunda adaylarını belirleyecektir.

 

Ve ben; örgütümüzün takdirine güvenerek, ülkemizin geleceği ve çocuklarımız için vereceğimiz mücadeleyi sürdürmek için, onurlu, adil ve özgür bir Türkiye yolunda mücadelemi sürdürmek için, 24 Haziran 2018’de yapılacak genel seçimlerde, CHP Zonguldak Milletvekili aday adayı olduğumu bilgilerinize saygıyla sunarım.