Eğitim-İş Zonguldak Başkanı Metin Kahveci,  “Zonguldak  Belediye Başkanı’nın Kalem Müdürlüğü görevini yürüten Ali  Çapri’ye  ve ailesine tren garında  yapılan kalleş ve çirkin saldırıyı kınıyoruz” dedi.

 

Kahveci Ali Çapri ve ailesinin yaşadığı saldırı olayıyla ilgili olarak şöyle dedi:

 

Ali  Çapri ve ailesinin Filyos  dönüşü Zonguldak’a gelirken  Ali’nin  yeğenlerine  yolculuk esnasında ( tren vagonunda)  kendini bilmez, ukala kişiler tarafından sarkıntılık  (el kol işaretleri)  edilmesi sonucunda, Ali’nin de  bu kişilere  karşı  koruma amaçlı müdahale ettiği yapılan bu çirkin davranışın terbiye adabına uymadığını belirttikten sonra yeğenleriyle başka bir vagona geçmiş tacizcileri de yanlarından  uzaklaştırmıştır.  Bu uzaklaşmayı, korumayı ve uyarıları  kendilerine yetiremeyen  kendini bilmez kabadayılar trenin gara yanaşması sonucunda   daha trenden inmeden  kendi arkadaşlarına da  haber salarak garın yanına gelmeleri  sağlaması ( 2 kişiye karşılık en az 6 kişi saldırarak) sonucunda yeğenlerini koruyan aileye  kalleşçe, sinsice  ve örgütlüce saldırı  yapılıyor.  Ne olduğunu anlayamayan bu aile  istasyon garında  darp ediliyor, yaralanıyor,  tekmeleniyor. Yeğeninin yüzü kesiliyor, Ali’nin yüzü, gözü, çenesi, sırtı ve kaburgaları  ağır darbe alıyor. Bir hafta görevine gidemiyor.  Bu ailenin suçu ise kendi namusları  korumaları  ve gerekli önlemleri almalarıdır.   Kendilerini korumanın cezasını da darp edilmek, dayak yiyerek ödemeleridir. Demek ki kendilerini koruyamayan çocuklar olsaydı  bir başka deyişle tren yolculuğunda  kız çocuklarının  aileleri yanlarında olmasaydı   olacakları bir düşünün. Tıp ki korsanların   ve haydutların egemen olduğu  bir dünya gibi...

            

Bu saldırının ortaya çıkardığı gerçek ise tren yolculuklarında  yeterli güvenlik tedbirlerinin alınmaması ve yeterli güvenlik  elemanlarının olamaması yatmaktadır.  Hatta bazı güvenlik elemanlarının  azlığı nedeniyle bu tür  kişilerden  çekinmesi durumunda  da yeterli müdahaleyi de  yapmakta zorlanmasıdır. Bu durumda da olan yine kendini koruyamayanlara ve güçsüzlere  olmasıdır. Dayak atan attığı ile  dayak yiyen de yediği ile kalacak olmasıdır.

 

Bu aileyi darp edenlerin öğrendiğimiz kadarıyla  gerekli  işlemin yapılmadığı  dayak atanların ellini kollarını sallayarak  dolaştığıdır. Bu durumdan da dayak atanlar daha çok cesaretlenecek başka bir olayların çıkmasına  davetiye  çıkaracaktır. Muhafazakar bir hükümetin zinayı suç saymaktan çıkarması manidarlığın kare asıdır. Zinanın bu hükümet tarafından suç olmaktan çıkarılması da bu tür olaylara gebedir           

 

Zonguldak dağ başı  değildir  bu tür olaylar yapanın yanına  kar kalamaz. Bu olayların önü alınamazsa  güçlüler güçsüzleri ezecek bunun sonucunda da  herkes kendini  koruyabilmesi için  kendi aşiretlerini kurmaya yeltenecektir

 

Sonuç olarak  tren istasyonunun ve trenlerin  daha güvenli hale  getirerek  gerekli tepirlerin alınmasını , belediye başkanımızın da kendi kalem müdürüne  daha yakından ilgilenerek gerekli hassasiyeti göstermesini ( suçsuz yere kendi personellerine saldıranlara karşı  kamu oyunda etkin olma)  emniyetinde  bu tür olaylara fırsat vermeden  kendini bilmezlerin  zorbalıklarını,  sarkıntılık edenleri  adalete teslim ederek gerekli yaptırımın uygulanmasını isterken , Belediye başkanı kalem müdürümüze  ve  ailesine acil şifalar diliyoruz.