AKP Alaplı ilçe Teşkilatı, 12 Eylül tarihinde gerçekleştirilecek “Referandum” ile ilgili çalışmalarını ve ziyaretlerini sürdürüyor. AKP Alaplı İlçe Faruk Çaturoğlu, İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, İl Başkan Yardımcısı İsmail Öztürk, Belediye Meclisi Üyesi Mehmet Yaman ve İl Genel Meclisi Üyesi Ayhan Akman ile birlikte, Alaplı Belediye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu’nu makamında ziyaret etti.

ÇİMENOĞLU’NDAN BAŞLADILAR
12 Eylül 2010 Pazar günü yapılacak, “Anayasa Değişiklik Paketi” ile ilgili referandumda, “Evet” oyu kullanılması için gerekçelerini anlatan Çaturoğlu, “Anayasa Değişiklik Paketi İle İlgili Sorular ve Cevaplar” adlı kitapçığı takdim ettiği Başkan Çimenoğlu’ndan da “Evet” oyu istedi. Alaplı Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Şengün’ün de hazır bulunduğu ziyarette, Ak Parti İlçe Başkanı Faruk Çaturoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu kampanya tabii bir siyasi çalışmadan ziyade sivil toplum kuruluşlarının, gönüllü kuruluşların, yerel kuruluşların bu kampanyanın içinde olması lazım gelir. Biz de bu maksatla sizden başlayarak sivil toplum kurum ve kuruluşlarını ziyaret etmeye başladık. ‘Anayasa Değişiklik Paketi’ ile ilgili kitapçığımızı bu ziyaretlerimizde de takdim ediyoruz. Bu kitapçıkta bu Anayasa Değişikliği’ne ‘Neden Evet?’ denilmesi gerektiği 40 maddelik başlıklar halinde izah ediliyor. İyi bir anayasa, iyi bir ekonomik gelişmenin de teminatıdır. Bu nereden anlıyoruz? Bir dünya ekonomik krizi yaşıyoruz hep beraber. Ve Başbakanımız demişti ki, ‘Bu kriz Türkiye’yi teğet geçecek.’ Yani, bunun dünyadaki yıkıcı etkileri Türkiye’de pek o kadar fazla hissedilmeyecek. Biz gereğinden biraz daha fazla hissettik.”

YAYGARA EDİYORLAR
2008 yılının ikinci ayında, Türkiye’nin ekonomik ağırlık içerisindeyken iktidar partisine kapatma davası açıldığını hatırlatan Çaturoğlu, “Neticede itibarıyla, krizin etkileri bir misli daha fazla büyümeye başladı. İşte Anayasalar, darbe yapılmamasını, her önüne gelenin kafasına göre hareket edememesini sağlayan en önemli belgelerdir. Bu Anayasa Değişikliği’nin içinde doğrudan halkla ilgili olmayan iki madde var: Biri Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun, diğeri Anayasa Mahkemesi’nin yapısını düzenleyen maddeler. Bunlar tamamen Venedik Kriterleri’ne ve Dünya hukuk normlarına göre yapılmış düzenlemeler. Ama maalesef şu anda Türkiye’de iktidarı kendisinin zanneden çevreler, ‘İktidar elden gidiyor’ diye yaygara ediyorlar. İktidar kimindir? Demokrasilerde iktidar halkındır. İktidar halkınsa, halkın seçtiklerinin Anayasa yapmasından, bu kurulu üye seçmesinden doğal bir şey olamaz. Bu ülkede kendilerini elit zanneden güçler var. Ve bu güçler bazı kurumları ellerinde bulundurmak suretiyle, iktidarı her daim ellerinde tutmak istiyorlar. Bunları kırmanın yolu da Anayasa’yı değiştirmekten geçiyor. Bugün üzerinde referandum çalışması yapılan Anayasa taslağındaki 26 maddelik değişiklik yeterli midir? En başta bana göre yetersizdir. Ama kısa zamanda bu kadarı yapılmıştır, bu da bir başlangıçtır. İnşallah bundan sonraki ilk seçim sonrasında, iktidarıyla, muhalefetiyle oturup, halkın özlediği bir büyük Anayasa değişikliği elbirliği ile yapılacaktır. Bu bir başlangıçtır. Sizlerden de Anayasa Değişikliği ile ilgili referandumda ‘Evet’ bekliyoruz. Bizim talebimiz budur” diye konuştu.

AKP’LİLERE TEBRİK
Alaplı Belediye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu da, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şöyle dedi: “Ben de AKP heyetine bu nezaketlerinden dolayı teşekkür ediyorum. 12 Eylül 2010 günü yapılacak Anayasa Değişikliği’ni içeren referandum için çalışmalara başlayan Ak Parti, her zamanki gibi ciddi bir çalışma yürütüyor. Erken bir zamanda çalışmalara ciddi bir şekilde başlayan sizleri öncelikle tebrik ediyorum ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Allah inşallah yüzünüzü kara çıkartmaz. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nin ardından yapılan Anayasa’daki değişikliği içeren bir referandum yapılacak 12 Eylül 2010 günü. 12 Eylül 1980’de ben öğrenciydim, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde. 12 Eylül öncesini ve 12 Eylül’ü çok iyi yaşadım. Ben ilk oyumu, o zamanki Anayasa oylaması için kullandım. Ben o referandumda yüzde 8’lik kesim içerisindeydim. O zaman Anayasa kabul edildi. Tabii ki bu Anayasa’nın hem yapılış şekliyle, hem içeriğiyle Türkiye gerçeklerine, dünyaya, demokrasiye uygun bir Anayasa olmadığını o zaman öğrencilik zamanımda idrak etmiş ve kabul etmemiştim. Daha demokratik bir Anayasa, daha özgürlükçü bir Anayasa olmasını istiyordum. Tabii ki, 12 Eylül 1982’de yapılan bu Anayasa içerisinde bugüne kadar zamanla çeşitli değişiklikler yapıldı. Fakat, en can alıcı değişiklikler demokratikleşme adına şu anda yapılmaya çalışılıyor. İlçe Başkan’ın da belirttiği gibi, tabii ki bu işin doğrusu, tüm toplum katmanlarını kapsayacak, ortak görüşler doğrultusunda toptan bir Anayasa yapılması. Fakat, o şu anda mümkün gözükmüyor. Bana göre, burada yapılan yanlışlardan bir tanesi, referandumdan çok yani ‘Bu Anayasa’yı kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz’ dan çok, konu bir siyasi bir yöne çekildi ve ‘İktidarı onaylıyor musunuz, onaylamıyor musunuz?’ noktasına getirildi.

VATANDAŞ BİLMİYOR
Bu bence yanlış bir durumdur. Ben, etrafımdaki çoğu arkadaşıma, yakınıma soruyorum, ‘Anayasa’da nasıl değişiklikler yapılacak, biliyor musunuz’ diyorum, hiç kimse bilmiyor. Hiç kimse, neden ‘Hayır’ veya neden ‘Evet’ dediğini bilmiyor. İnsanlar bu şekilde oy kullanmaya gidecekler. Bunun sonucunun da sağlıklı olacağını sanmıyorum. Siz bunun için parti olarak bir kitap hazırlamışsınız. Bu kitapta aydınlatıyorsunuz. Benim de bilmediğim şeyler var. Bu kitabı okuyacağım, inceleyeceğim ve 12 Eylül Pazar gününe kadar kararımı kesin vereceğim. Olayın bir de şu yönü var. 12 Eylül ile hesaplaşmanın bana göre hiçbir anlamı yok. Bizim geleceğe bakmamız lazım. Türkiye’yi nasıl daha ileri noktalara taşırız, nasıl daha çok gelişiriz, bunların hesabını yapmamız lazım.”