Kandilli Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Us, tarih sayfalarında 8 Kasım 1829 olarak geçen taşkömürünün bulunuşunun 187. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamasında en başta ulusal kahraman Uzun Mehmet olmak üzere tüm maden şehitlerini saygı ile andıklarını açıkladı.

Uzun Mehmet'in var olmadığına yönelik bazı çevrelerin söylemlerini de, "akıl ve mantık dışı" bulduklarını vurgulayan Başkan Us, Kandilli'nin kalkınması için kömürün yanı sıra farklı alternatiflerin de devreye sokulmasına değindi, turizm alanında yatırımlar için cazibe merkezi olmaya aday bir yer olduğunu belirtti. Us konuya ilişkin yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

 

"KÖSEAĞZI İSE EREĞLİ DEMEKTİR"

"Taş kömürünü bularak ülkemize karaelması kazandıran ve bu  başarısını da canıyla ödeyerek ilk maden şehidi olan  Uzun Mehmet’i unutmadık, unutmayacağız. Bilindiği gibi;  Uzun Mehmet’in kömürü  bulduğu yer Köseağzı‘dır.  Köseağzı ise Ereğli demektir. Öğrencilik yıllarımızda bize Kestaneci köylü Uzun Mehmet’in kömürü Köseağzı’nda bulduğu öğretilmiştir. Yine bizim öğrencilik  yıllarımızda, 8 Kasım Kömür günlerinde, E.K.İ.  Kandilli, o zaman ki adıyla Armutçuk Müessesesi, bu törenlerde hep ön planda olur ve Kestaneci’deki törenlere de madenciler baretleri ve iş elbiseleriyle giderek orada yerini hep alırlardı. Ereğli  bugünkü varlık nedenini  kömüre ve dolayısıyla, kömürü bulan Uzun Mehmet’ e borçludur. Kömürü çıkaran madenciler,  yani kömür işletmeleri bu vefa borcunu ödemede daha titiz davranmış ve Uzun Mehmet’in torununa dahi ölene kadar maaş bağlamıştır. Bu ödemelere  ilişkin belgeler yerel basında ve sosyal paylaşım sitelerinde bir çok kez yayınlanmıştır.

 

"DÖNÜNCE ARAMASI İSTENİR"

Resmi tarihte Uzun Mehmet şöyle anlatılır:  “Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzun Mehmet, askerliğini bahriye eri olarak İstanbul’da yapmıştır. Bir gün Bölük Komutanı elinde siyah taşlarla bölüğün önüne gelir. “Arkadaşlar bu elimde gördüğünüz maden kömürüdür. Biz bunu dışarıdan almaktayız. Ülkemizde maden kömürünün olup olmadığını bilmiyoruz. Eğer maden kömürü ülkemizde bulunursa memlekete çok büyük bir hizmet olur. Sizden ricam memleketinize gittiğinizde araştırmanızdır...” Dolayısıyla Uzun Mehmet terhis olurken, subayları kendisine bir kömür parçası(siyah taş) verir; memleketine dönünce bunlardan araması istenir.

 

 

YANAN OCAĞA ATAR...

Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir. Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce bunun askerlikte bahsedilen maden kömürü olabileceğinden şüphelenir ama emin değildir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu siyah taş parçalarını emin olmak için İstanbul’a komutanlarına götürür. Komutan bunun maden kömürü olduğunu söylemesi üzerine o dönemin Padişahı İkinci Mahmut’a haber verilerek kömürün bulunduğunu iletirler. Bunun üzerine Padişah

Uzun Mehmet‘i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer. Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a Fen Heyeti'ne gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür.”

 

"ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ"

Günümüzde, her nedense bazı çevreler açıkça olmasa bile sinsice Uzun Mehmet’ in hiç var olmadığını, sadece efsaneden ibaret olduğunu iddia etmektedirler. Bu iddiaları akıl ve mantık dışı bulduğumuzu ve nedenini anlamakta güçlük çektiğimizi özellikle belirtmek isteriz. Uzun Mehmet’in ailesine ait nüfus kayıtlarının varlığı herkesçe bilinmekte olup, bunlar, çeşitli tarihi belgelerle açıklanmıştır. Buna ilişkin en somut kanıtlardan biri de, belirttiğimiz  gibi, E.K.İ. Yönetim Kurulunca, Uzun Mehmet’in torunlarına maaş bağlanmasına ilişkin karardır.

 

TURİZM POTANSİYELİ

Açıklamamızın başında da belirttiğimiz gibi, bölgemiz, varlık nedenini kömüre borçludur. Özellikle Kandilli bölgesi, yüksek kaliteli, geniş kömür rezervleri sayesinde, gelecekte de kömüre bağlı olarak, çevre insanına  istihdam  temininde önemli rol oynayacaktır. Ancak, Kandilli’nin kalkınmasında, kömürün yanı sıra, farklı alternatifler de  devreye sokulmalıdır. Örneğin, ulaşım sorunu giderilmiş bir Kandilli, turizm alanında yatırımlar için, cazibe merkezi olmaya aday bir  yerdir. Gerek Varageli, geniş ormanları,  denizi ve  gerekse vahşi doğasıyla Kandilli, İngiltere’nin İskoçya bölgesinden, hiç de aşağıya kalmayacak bir turizm potansiyeline  sahiptir"