CHP MYK Üyesi Isparta Milletvekili Mevlüt Coskuner ile birlikte Afyon Milletvekili Halil Ünlütepe ve Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanlığına gelerek partililerle değerlendirmelerde bulundu.

 

HÜKÜMETE YÜKLENDİ

 

CHP MYK Üyesi Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner, Zonguldak’a genel seçim çalışmaları kapsamında düzenlediği değerlendirme gezisinde geldiği CHP Ereğli İlçe Başkanlığını ziyaret etti. Beraberindekilerle parti binasında bekleyen partililerle selamlaşan Coşkuner, konuşmasında hükümete yüklendi. Ana Muhalefet Gömleğinin kendilerine artık dar geldiğini dile getiren Coşkuner,  partinin tüm organlarının birlik olabilmesinin büyük önemi olduğunu söyledi. Tüm partililerin, partiye üye olurken örgütlü toplumun parçası olduğunu belirten Coşkun şöyle dedi: “Buraya gelmeden önce birbirinizi tanımıyordunuz. Sizi buluşturan bizim ilkelerimiz ve ideolojimiz. Buraya geldikten sonra küçük gruplar oluşturup, şemsiyeyi dar tutup benden sonrası tufan anlayışı içindeki üye, görevini yapmamış sayılır. Herkesin bu şemsiye altında yeri vardır ama bu şemsiye herkesin kendi istediğine göre yönlendirmesinin karargahı değildir. Biz siyasi akrabayız.

 

"HESAP VEREMEYİZ"

 

Türkiye’nin tüm ilçelerinde, yol güzergahında karargahlarımız var. Onu görebilirseniz örgütlülük güzel olur. Her ağacın kurdu kendi içinde olur. CHP’nin kurdunun da kendi içinde olduğu kanaatindeyim. Türkiye’de bunu yıkmadığımız müddetçe halka hesap veremeyiz, Atatürk ve şehitlerimize borçlu kalırız. Mustafa Kemal, ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ dedi, biz de aynı çizgideyiz. Birileri sulh derken savaşı sunduğunu, gerginliği sunduğunu görüyoruz. Bir başbakan düşünün her gün bir şeyler söylüyor, arkasından da ‘ben bunda yokum, kapılar kapansın’ diyor. Yarattığı gerginlikten nemalanıyor. O gerginlikte uzlaşma olmadığı için kendine gönül verenleri blok oy yerine koyuyor. Uzlaşmıyor, uzlaşırsa zihninin arkasındaki Türkiye projesine ket vurulacak. Zaten bugüne kadar iki adım ileri, bir adım geri gittiler.Bu mücadele bugünün mücadelesi değildir, 1919’lardan bugüne gelen bir mücadeledir. O günlere iyi bakın, o gün de vatan hainleri vardı, bugün de var. O gün de Sütçü İmam gibi aslan gibi imamlar vardı, bugün de var.”

 

“SON KALE CHP”

 

CHP’nin kendi içinde barışık, iktidar yürüyüşündeki örgütlü bir toplum olduğunu belirten Coşkun şöyle devam etti: Bu toplumun içindeki aksaklıklarını kendi içimizde gidermemiz gerekiyor. Haset duygularından hiçbir şey olmaz. Ne ülkeye, ne şahsımıza, ne partimize yarar sağlamaz. Gıpta ederek bir yarışmayı ön plana koyarsak, bu şemsiyenin altında herkese görev var, sonucunda da aydın bir Türkiye’de hep beraber yaşamak var. Son kale CHP’dir. O kale görevini yapmak durumundadır.  Ana muhalefet görevini benimsemiyoruz. Sebepler uydurarak şunu bunu öne koyarak geçiştirirsek, halkı suçlarsak,  elit bir tabaka gibi tepeden bakarsak, hiçbir yere varamayacağımızı, bu kaleden sonra ikinci bir kalenin olmadığını, karşıt güçlerin istediği gibi at oynatmasını, açık söylemek gerekirse zihninin arkasındaki o düşünceyi Cumhuriyet ötesine götürmeyi hiç kimse engelleyemez. Hiç birimizin böyle bir lüksü olamayacağını hep beraber bilelim. Sosyal demokratların onun kaşını, gözünü beğenmedim deme şansı yok. İşin gereğini yapmak zorundayız. 12 Eylül oylaması yapıldı. TBMM’de 27 maddeyi tartıştık. Ne bugün, ne dün Türkiye’nin sorunu bu değildi. Ereğli’nin sorunu emekli kenti olması, kömür karası taşıyan insanların geleceğini planlamaktı. Maalesef Başbakan’ın böyle bir derdi yok. Birilerinden aldığı, kafasının arkasındaki düşünceyi hayata geçirmekti. İran’da Humeyni yönetimi aydınlar ve sosyalistlerin desteğiyle geldi, ilk kellesi gidenler onlar oldu. Onun için siyaseti modern bir resim olarak görmeli, günlük bakmamalıyız. Dünden bugüne kement atıp bir köprü kurmalı, ufkumuzu açık tutup yarını görmek zorundayız. Bu hükümetteki Ömer Dinçer, 8 yıl önce kaleme aldığı bir yazıda Türkiye’de Cumhuriyet ve milliyetçilik miadını tamamlamıştır, Türkiye İran gibi olacaksa önce Ankara’daki bürokratları öğüteceksin. Ama Türkiye İran gibi olmaya çalışırken, İran da Türkiye gibi olmaya çalışıyor diyor. Bu insan şu anda bakan. Böyle bir anlayış karşısında, Kurtuluş Savaşı olarak söylediğim konuda, kendimizle barışık olmadığımızda savaşın bir yanlarını boş bırakırız ve bir sabah Türkiye’nin ayaklarımızın altından kayıp gittiğini görürüz. Olayın bu kadar ciddi olduğunu görmek durumundayız. Bunu göremezsek, günlük konuşursak, birilerinin belirlediği gündemin peşinde koşarsak bir yere varamayacağımızı görmeliyiz. CHP kendi gündemini belirlemelidir, Türkiye’nin de gündemini belirlemelidir. CHP’liler Ana muhalefet gömleğinin sıkıntı verdiğini görmelidir. Buradan aldığımız gıdayı genel merkeze taşıyabilirsek, kahve arkadaşımıza, berberimize yarım saatimizi ayırıyorsak, bugün Cumhuriyet için ne yaptık sorusunu sorarsak bu işi çözebileceğimizi düşünüyorum.”

Toplantı basına kapalı olarak devam etti.