Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Necdet Sarı, bir basın toplantısı düzenleyerek Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) dış siyasetini eleştirdi.
SP İl Başkanı Sarı, ""Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde meydana gelen kaza sonrası gerçekleşen patlamada 4 askerimiz şehit olmuştur. Gümüşhane'de askeri aracın devrilmesi sonucu 1 askerimiz şehit oldu. Şehitlerimize rahmet ailelerine başsağlığı diliyoruz." diyerek sözlerine başladı.
Necdet Sarı, Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan acı olaylara karşı siyasi tutumu yetersiz bulduklarını şu şekilde dile getirdi;
"KARDEŞLERİMİZ KATLEDİLİYOR"
"Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Doğu Türkistanlı Müslüman kardeşlerimiz Çinliler tarafından katlediliyor. Çin hükümeti bu olaylara seyirci kalıyor. Alınan bazı duyumlara göre bizzat Çin hükümeti katliam yapılıyor. Öldürülen Uygurlu kardeşlerimizin çoğunluğu başından tek kurşunla vurularak öldürülmüş. Bu infaz şekli, Çin hükümetinin infaz şeklidir.
Çin hükümeti Müslüman Uygur Türklerini asimile, etmek ortadan kaldırmak için üç-beş yıl arayla bu türden katliamlar yapıyor. Batı dünyasının cılız ses çıkardığı bu duruma bizim hükümetimiz de maalesef cılız tepki gösterdi. Hükümetimizden daha gür ses ve yaptırımlar bekliyoruz."
"ZULÜME SESSİZ KALMADIK"
"Saadet Partisi olarak zulme duyarsız kalamazdık. Bu nedenle 12 Temmuz 2009 tarihinde bütün halkımızın katılımıyla 'Çin'i Telin, Uygurlu Kardeşlerimize Destek' mitingi İstanbul Çağlayan'da yüz binlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Bu mitinge Zonguldaklı kardeşlerimiz de destek verdi. Türkiye olarak Çin hükümetine yaptırımlar uygulamamız, bu zulmü durdurmasa da hafifletecek. Bir an önce Çin mallarına halkımız boykot uygulamalı. Çin iş adamlarının veya hükümetinin yapmış olduğu ticari ve iktisadi anlaşmalar ilk elde durdurulmalı. Zonguldak'ta TTK bünyesinde istihdam edilen Çinli işçilerin çalışması derhal durdurulmalı, Çin zulmü ne zaman durdurursa o zaman anlaşmalar yeniden gözden geçirilmeli."
"HANİ EKONOMİ İYİYDİ?"
"AKP iktidara geldiğinden itibaren, ekonomiyi iyi idare ettiklerini, ekonomiyi devamlı büyüttüklerini söyleyerek bunu 'büyük bir başarı' olarak gösterdi. Şimdi küresel ekonomik kriz Türkiye'yi vurunca, 'ne yapalım dünyada ekonomik kriz var, bize de elbette sirayet edecek' diyerek bahane arıyorlar. Küresel ekonomik kriz, Türkiye'yi teğet geçmedi parçaladı ve tezgâhları dağıttı. TL bazında yüzde 13,8 fakirleştik dolar bazında yüzde 29 fakirleştik kişi başına düşen milli gelir aşağıya düştü. Türkiye ilk 3 ayda en fazla küçülen 4. ülke oldu. Ne oldu da bize yüzde 13,8 fakirleştik: Tarımı yok ettik. Türkiye ekonomisinde tarımın ağırlığı yüzde 25 den yüzde 8,5 e düştü. İmalatta ihracatın ağırlığı büyüktür. Küresel kriz nedeniyle ihracat pazarlarındaki sarsıntı dış talebin durmasına böylelikle dış pazara olan üretimin durmasına neden oldu. İç talep daraldı."
"KÜÇÜLME ERKEN SEÇİM GETİREBİLİR"
"Bu küçülmenin sonuçları; AKP hükümetinin ekonomik politikasının iflasıdır. AKP hükümeti tarafından açıklanan büyüme, milli gelir rakamlarının gerçekçi olmadığıdır. IMF politikalarının işe yaramadığıdır. Bu ekonomik yapı yılın ilk çeyreğinde yüzde 13,8 küçülerek tarihi bir rekor kırmıştır. Buna bir küçülme veya daralma diyemeyiz aslında, bu bir ekonomik çöküştür. Bundan dolayıdır ki, emeklimize yüzde 1,8'lik zammı reva görürler, işçimizi memurumuzu yoksulluk sınırı altında maaş almaya, bu şeklide yaşamaya mecbur bırakırlar.
Ekonominin kötü yönetilmesinden dolayı AKP döneminde hiçbir iktisadi sınıflandırmaya tabi tutulamayacak bir toplumsal kitle oluşmaktadır. Yani fakir yoksul bile diyemeyeceğimiz kadar kötü durumda olan bir toplumsal kitle oluşuyor. Bu ekonomik yapı ve önümüzdeki aylarda yaklaşan 2. kriz beklentileri sebebiyle 2010 yılında bir erken genel seçim olması muhtemeldir.
Saadet Partisi olarak çalışmalarımızı buna göre yapıyoruz. Yapılacak ilk genel seçimde inşallah tek başımıza iktidara geleceğiz. Halkımız Milli Görüş hükümetlerinin yaptıklarını özlemektedir. Yapmış olduğumuz gezi ve programlarda Genel Başkanımız Prof.Dr.Numan Kurtulmuş Bey'e büyük teveccüh vardır. Teşkilatlarımız bu teveccühü çok daha ileriye getirmek için çalışıyor. Yeni bir dünya sistemini kurmamız lazım. Yeni bir dünya kurulurken sistemin daha eşitlikçi, daha adil, daha insani olması hedefimizdir."