Alaplı Tüketici Koruma Derneği Başkanı Halit Tekin, Mono Sodyum Glutamat(MSG) olarak bilinen ve piyasalarda Çin Tuzu adıyla satılan yiyecek katkı maddesine karşı vatandaşları uyardı.
Kullanılan bu katkı maddesinin insan sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Tekin, "Mono Sodyum Glutamat(MSG) denen katkı maddesi piyasalarda, daha masum bir ifade tarzı olsun diye Çin tuzu adıyla satıyorlar. Piyasada bazı dönerciler de bunu kullanıyorlar. O kadar lezzetli oluyor ki, bir döner yiyeceğine 2-3 döner yiyesin geliyor. Ayrıca ithal olarak gelen peynir et ve konserve gibi hemen hemen bütün gıda maddelerinde var. Mono Sodyum Glutamat(MSG) yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor. Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar. Bu madde Nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, huntington hastalıkları, Sara (Epilepsi) Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite, büyüme hormonu baskılanması. Pankreas hasarı, insülinde artış ve buna bağlı diyabet. Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarların yanı sıra, bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor. Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği marketlerde çok satılan patatesli kızartmalarda çok kullanılmakta. Hazır köfte harçları, et suyu tabletleri, hazır çorbalar, dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var" dedi.
Son 25 yılda ülkede diyaliz cihazına bağlanan, şeker hastalığına yakalanan ve obez hastası olan çocuklarda artış yaşandığına dikkat çeken Tekin, "Ülkemizde son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar,
9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun %12'sine çıkması ve benzerleri ayrıca sizlerin de aklınıza gelebilen yeni hastalıklar. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar birçok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır. Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler. Gelin bu güzelim yurdumuza halkımıza ve çocuklarımıza hep beraber sahip çıkalım.
Biz küresel sermayeye karşı değiliz. Sakın böyle algılanmasın. Sadece böyle bir tehlike söz konusudur. Vatandaşlarımızın bu konuda tedbir almasını istiyoruz" diye konuştu.