Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, altı yıl önce 12 yaşında olan E.Y.'nin satış sözleşmesi ile satılması olayı ile ilgili olarak, anne ve babanın kötü niyetli olmadığını söyledi.

Bir dizi ziyaret ve açılışlar için Zonguldak'a gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Zonguldak Valiliğini ziyaret etti. Bakan Şahin'i, Vali Erol Ayyıldız, AK Parti Milletvekili Ercan Candan, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Özbakır, daire müdürleri, sivil toplum örgütü temsilcileri karşıladı. Bakan Şahin, tören mangasını selamladıktan sonra daire müdürleriyle tek tek tokalaştı. Bakan Şahin, ardından valilik ziyaret defterini imzaladı. Şahin, valilik ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, 6 yıl önce babası tarafından 5 bin TL karşılığında satıldığı iddia edilen E.Y. ile ilgili soruya cevap verdi.
Bakanlığına bağlı uzmanları E.Y.'nin evine yolladığını belirten Bakan Şahin, E.Y.'nin uzmanlardan psikolojik destek istediğini söyledi. Mahkeme kararına göre, kızı koruma altına alabildiklerini belirten Bakan Şahin, şöyle konuştu: "6 yıl önce olan bir olay. Anne-babanın bugün 3 ayrı mahkemede devam eden hukuki süreci var. Hakimlerin birebir yaptığı görüşmelerde süreci takip ettiler ve tutuklama kararı verdiler. Burada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak 6 yıl önce 12 yaşındayken kızımız mahkeme kararıyla suç mağduru olduğu için ve 18 yaş altı olduğu için biz mahkeme kararıyla müdahale edebilirdik. Mahkeme yaptığı incelemede anne-babanın iyi niyetli olduğunu, kızı istismar etmek istemediğini, karşı tarafın bunu yanıtlığını, istismar ettiğini, kızı okutmak veya hafta sonu dükkanın işlerine yardım etmek ve eğitimine devam etmesi için kabul ettiklerini söylüyor. Mahkeme Türk milleti adına bir karar veriyor, anne ve baba burada kötü niyetli değil. Anne babanın yanında kalmasında bir mahsur görmüyor."


 

MAHKEME DEVAM EDİYOR

Mahkeme kararına göre koruma altına alabildiklerini anlatan Şahin, şunları söyledi: "Şu koşullarda mahkeme devam ediyor, tutuklama kararı geliyor, kızımız şu an 18 yaşın üstünde. Birey olarak reşit olmuş kendi yaşantısına karar verebilecek şekilde eğitimini tamamlamış. Biz şimdi uzmanlarımızla kızımı görüştürdük, olaya hemen müdahil olduk önce ailenin nerede olduğunu bulduk ben hemen valilerimiz ile emniyet müdürlerimiz ile sosyal hizmet uzmanlarımızla birebir takip ettim. Bütün evrelerini takip ettik. Biz nerede yanında olmalıyız, ne tür destek gerekiyor şeklinde inceleme yaptırdık. Kendi uzmanlarımızla görüştük. Dün kızımızla uzman arkadaşlarımız 70 dakika görüştü. Ağır bir psikolojik travma, psikolojik olarak hâla etkilendiğini destek ihtiyacı olduğunu bize söylemiş, bizim çocuğu koruyarak yönetmemiz gerekiyor. Bizim hassasiyetimiz bu. Aile aşırı baskıdan dolayı evden uzaklaşmış durumda. Ben, bakanlığımda çalışan uzmanlarımızla görüştüm. Uygun bir şekilde valilerimizde olayı takip ediyor.
Kızın ne tür ihtiyacı varsa karşılanacağını anlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğitimini devam ettirmek istiyorsa orada yanında olmak psikolojik destek alması gerekiyorsa, çünkü psikolojik destek alması gerekiyor bizdeki ilk izlenimde o. Ama 'Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı neden bu kızı koruma altına almadı?' 'Neden annesi-babasının yanında bırakıyor?' şeklinde bir takım kafalarda algı varsa bu doğru değil."


 

ÇOCUK KORUMA KANUNU KUVVETLENDİ

Mahkeme kararına göre koruma altına alabildiklerini anlatan Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün bir TV kanalında kızın söylediği, 'Babamı çok seviyorum, babamda karşı tarafın kötü niyetini anlayamadı' diye ifadeleri var. Biz bütün fotoğrafı görmek zorundayız, çocuklarımızı da korumak zorundayız. Gelinen noktayı takip içerisindeyiz. Bugünkü süreçte devam ediyor. Çocuğumuzu koruyacak şekilde onu en zarara uğratacak şekilde yanında olmayı hedefliyoruz. 18 yaşını tamamlamış kızımızın görüşüne ve mahkeme kararına göre karar veriyoruz ve TCK'nın 102 ve 103'e göre bunun karşılığı var. Mahkeme bunlara göre takibini yapıyor. Bize düşen görev çocuklar ile kısımda biliyorsunuz kadınlarla ilgili kısmı tamamladık ve imzaya açıldı, çocukla ilgili kısımda biz hem çocuk hakkını kuvvetlendirecek şekilde hem Çocuk Koruma Kanunu güçlendirdik."
Birleşmiş Milletlerde Çocuk Hakları'nı imzalamış ülke olduğumuzu anlatan Şahin, şöyle konuştu: "Onun gereğini yapmak zorundayız. Burada eksiğimiz nedir, hem istismara karşı hukuki olarak ne yapmamız gerekiyor buna çalıştık ve tamamladık. Bir Bilim Kurulu oluşturduk. Bilim Kurulunun içinde anayasacılar var, hukukçular var, psikologlar var onlar bir çalışma yaptı. Bu çalışma içinde biz kurumsal manada çalışmamızı daha nasıl derinleştirebiliriz, ne tür eksiğimiz var, bunları nasıl tamamlarız bunları çalıştık. Hem koruyucu önleyici tedbirler kısımlarını önemsiyoruz, hem olduktan sonraki hukuki süreci önemsiyoruz. Çünkü cezaların caydırıcılığı önemli, cezaların caydırıcılığına devam etmemiz gerekiyor."


 

MAĞDURİYET VARSA KORUYORUZ

Kötü niyetli insanlara karşı çocuklarımızı korumak gerektiğini anlatan Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim en büyük görevimiz. Burada en yakınından gelen mağduriyet varsa onu da korumak bizim sosyal devlet olarak görevimizdir. Bunların hepsini tek tek takip ediyoruz. Eksiklerimiz özellikle, çocuk istismarına uğramış çocuklarımızda rızayla ilgili bir belge isteniyor. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz, Adalet Bakanlığımız ile uzmanları ile birlikte bu rapora ihtiyaç olmadan zaten 15 yaş altı bir çocuğun yeniden ruh sağlığı bozuldu mu şeklindeki bir sürecin onu yeniden yıprattığını doğru olmadığını 'Bozulmuştur' üzerine işlem yapılması gerektiğini uygulamalarda da görüyoruz, vicdanen de görüyoruz. Ceza kanununda bu tür yapılması gereken uygulamada yaşanan yeniden nasıl düzeltmemiz gerekiyor şeklinde de Adalet Bakanlığımız ile beraber bu sonuçta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak yalnızca benim göz uyarak yönetmemiz gerekiyor. Birevim değil, beraber çalıştığımız koordineli çalıştığımız İçişleri Bakanımız, Adalet Bakanımız, Sağlık Bakanımız, Milli Eğitim Bakanımız bu olayla çok boyutludur ve birkaç tane bir bakanlığı ilgilendirir."