Devir değişti…

Şöyle ağız tadıyla kavga edemez yani tartışamaz olduk…

Niye derseniz?

En ufak tartışma şiddete dönüşüyor ve de cinayetle sonuçlanıyor…

“Ben” merkezcilik geniş aile yapısını çoktan yok etti…

Geniş aile yapısının zararları var mıdır? Vardır muhakkak… Özellikle de kadınlar açısından… Çünkü kadının işi hiç bitmez…

Ama özellikle son 30-40 yılda teknolojik gelişmelere bağlı olarak yaşam koşulları da son sürat değişti…

Artık mahalle kültürü yok, büyük aile yok ve çocuklar sokaklarda oynayarak büyümüyor… Mahalle arkadaşlıkları, dostluklar yok artık yani…

30-40 yıl önceki gibi sokaklarda misket, yakar top, istop oynayarak büyümüyor artık çocuklar… Sonuçta ben yerine biz kültürünü öğrenemiyor çoğunluğu, yani sosyalleşmiyorlar…

Şöyle etrafınıza baktığınızda sizler de görüyorsunuz; ellerindeki dijital telefonlara,  ıpadler gömülü çocukların çoğu… Merhaba deseniz çoğu duymuyor size… Oynadıkları oyunlar şiddet dolu, sürekli savaş, vurdu kırdı…

Ve giderek de bu durum yaygınlaşıyor, aileler çekirdek aileye dönüşürken çocuklar da apartman dairelerine hapsolmuş yaşıyorlar… Anne de çalışmak zorunda kaldığı için pek çok çocuk bakıcılarla büyümek zorunda kalıyor… Ya da bebekliğinden itibaren kreşlere gönderiliyor…

Devir değişti de, kadının sorumlulukları da değişti sanıyorsanız yanılıyorsunuz…

İstisnalar elbette kaideyi bozmaz…

Ama kadın fedakar ise çalışıyor olsa da yükü hiç azalmıyor, tersine artıyor…

Evden işe, işten eve koşturup, yemekleri yapıp, evi temizleyip, çocuklarına hayata hazırlamak zorunda…

İşte değişen dünyada bilim insanları “hayat müşterek mi, değilmi”yi araştırmışlar… Ve araştırma sonucunda da görülüyor ki; hayat hiç de müşterek değil… Ve de kadın fedakar ise iş yükü daha da artmış bulunuyor…

Boğaziçi Üniversitesi’nin Türkiye’de 12 bölgede, 26 il ve 4 bin 101 anne-babayla yüz yüze yaptığı araştırmaya göre; günümüz Türkiye’sinde babaların sadece yaklaşık yüzde 3’ü yemek yapıyor, evin temizliği ile ilgileniyor, çamaşır, ev toplamak veya bulaşık yıkama konusunda devreye giriyor. Ev için gerekli alışverişin bile yarısından fazlasını kadınlar yapıyor. Babaların çocuklarla ilgilenme oranı ise yüzde 40 civarında.

Babalar çocuklarıyla nasıl mı ilgileniyor?

Araştırmaya göre, yüzde 10’u çocuklarını uyutuyor, yemek yediriyor, onlara kitap okuyor ve kreş sorunlarıyla ilgileniyor…

Yine babaların sadece yine yüzde 10’u çocuklarına ders çalıştırıyor… Her üç babadan sadece biri çocuğuyla gezmeye gidiyor, birlikte oyun oynuyor…

Anne-babaların beraber çalıştığı ailelerde dışarıdan; “hayat müşterek, görev ve sorumluluklar paylaşılmış” gibi görünse de günümüz Türkiye’sinde durum böyle maalesef…

Kadın ve erkek birlikte çalışıyor, ama eve dönüldüğünde evdeki görev ve sorumluluklar, yine çoğunluklar kadının üstüne yıkılmış durumda sonucu çıkıyor araştırmadan…

Çocukların gözü önünde işlenen cinayetlerle ne ilgisi var araştırmanın dediğinizi duyar gibiyiz… Var elbette; aile içinde böylesine fedakar olan kadına yönelik şiddet hiç bitmiyor… Eğitim seviyesi yükselse de…

Çünkü cinsiyet ayırımcı politikalar, eğitim ve buna dayalı sistem bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde her yerde, her ortamda ikinci sınıf olmaya zorluyor kadını… Velhasıl evlilikte şiddete uğrayan kadınların çoğu, eşlerinden boşanmakta zorlanıyor, boşansalar da kurtulamıyor… Boşanma davlarında velayet almaya çalışan babalar, nasıl bir çocuk sevgisine sahipler ise Emine Bulut cinayetinde olduğu gibi çocuklarının gözleri önünde acımasızca eşlerinin boğazını kesip ya da kurşun yağmuruna tutarak öldürüyorlar… Ve bu cinayetler hiç bitmiyor…

İşte önceki gün İstanbul Avcılar’da da, Seda Kurt adlı kadın birlikte yaşadığı Ercan A. (41) tarafından 2 yaşındaki oğullarının yanında defalarca bıçaklanarak öldürüldü…

Araştırma aslında çok önemli verileri ortaya koyuyor… Çocuk sahibi olmak kolay, önemli olan çocukları yetiştirirken hayatlarına dokunmak, onları dijital çağın tehlikelerinden koruyup, öğrenme becerilerini geliştirmek, hayata hazırlamak… Farkındalık yaratıp, kadına, kadınlara saygılı çocuklar yetiştirmek çok mu çok önemli…

İyi haftalar

Umut Vakfı