Sipariş olmadığından dolayı Ereğli’deki tersanelerin kapanması nedeniyle işsiz kalan 7 bin kişi gurbet ellerde ekmek parası peşinde koşuyor. Yalova-Altınova’daki tersaneler ise siparişlere yetişemiyor.

 

 

Karadeniz Ereğli’deki tüm tersaneler sipariş alamamaktan dolayı kepenkleri kapatıp tüm işçilerini çıkardı. İşsiz kalan 7 bin  tersane işçisi gurbete giderek ekmek parası koşuyor. Ereğli’deki tersanelerin sorunları ise yıllardır çözümsüzlük noktasında kapalı dururken, Altınova tersanelerinin sipariş üzerine sipariş alması ise dikkatlerden kaçmıyor. Ereğli’deki tersanelerin sorunu neden ve niye çözülmüyor?

Yalova-Altınova Tersane Girişimcileri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Fazıl Uzun, taleplerde artış olduğunu belirterek, "Son zamanlarda buradaki belli tersanelerimize özellikle Norveç kaynaklı, büyük talep var. Hatta 2022'ye kadar dolu olan yeni inşa tersanelerimiz var. Yeni işler almakta da siparişleri öteliyorlar. Yani talepleri karşılayamayacak duruma geliyoruz." dedi.

Uzun, yaptığı açıklamada, 10 yılı aşkın süredir tersane yatırımlarının devam ettiği Altınova bölgesinde, şu anda 37 tersanenin faaliyet gösterdiğini söyledi.

Bu bölgede dünyada denizcilikte kendini kabul ettirmiş ülkelere yeni gemiler inşa ettiklerini vurgulayan Uzun, "Bu tersanelerde şu anda dünyanın en önemli denizci ülkelerine, Norveç, İngiltere, İzlanda, Belçika, Hollanda, Fransa, Danimarka, Almanya ve İtalya'ya çok önemli, kaliteli, pahada çok yüksek gemiler inşa ediyoruz. Türkiye, gemi inşa sanayinde kendisini dünyaya kanıtladı, kabul ettirdi." diye konuştu.

Altınova'da tamir tersanelerinin de bulunduğunu ancak yoğun olarak çok özellikli yeni inşa gemiler yaptıklarını anlatan Uzun, şöyle devam etti:

"Artık biz, büyük 100-150 bin tonluk kuru yük gemileri, tankerler yapmanın peşinde değiliz. Onda fiyat olarak Uzak Doğu ile rekabet etmemiz mümkün değil. Çok da o işlerle mücadele etmeye de gerek yok. Biz yükte hafif ama pahada ağır gemiler yapıyoruz. Çok önemli spesifik işler yapıyoruz Yalova'mızda. Mesela dünyanın en büyük feribotları bu bölgede yapılıyor. Offshore gemileri, çok önemli balıkçı gemileri yapılıyor. Denizdeki petrol araştırmalarında kullanılan özel tip gemiler, römorkörler yapılıyor. Bu tip gemiler küçük evsaflı fakat teknolojisi çok yüksek gemiler. Dolayısıyla biz şimdi burada 100-150 bin tonluk gemi yapmanın peşine düşersek Uzak Doğu ile rekabet yapamayız. Benim görüşüm şu anda o tip gemiler yapmak çok da önemli değil."



"95 milyon avroluk gemi de yapıldı bu bölgede"

Uzun, burada inşa edilen gemilerin yüksek fiyatlı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"95 milyon avroluk gemi de yapıldı bu bölgede. 40 milyon avroluk gemi bağlantıları yapanlar var. Bugün Uzak Doğu'da yapılan 100-125 bin tonluk gemilerin fiyatları, neredeyse 30 milyon dolarlara düştü. Yani 75-100 bin tonluk dökme yük gemisi siparişi verseniz bugün 30-35 milyon dolara bu gemileri Uzak Doğu'da inşa ettirebiliyorsunuz. Bu gemilerin değerlerin 7-8 sene evvel, krizden önce 60-70 milyon dolarlar seviyesindeydi. Bugün benim 40 milyon avro dediğim gemiler o gemilere nazaran daha ufak fakat çok spesifik gemiler. Öyle taşıma kapasiteleri yok ama 200 metre boyunda feribotlar yapılıyor burada, İngiltere'ye, Norveç'e ve kuzey Avrupa ülkelerinin hepsine her türlü gemiler yapılıyor."

Fransa'dan yeni alınan projelerin olduğuna da değinen Uzun, denizlerde rüzgardan elektrik enerjisi elde edilecek bölgelere hizmet verecek destek gemilerinin inşasına başlandığını, bunların da 40-45 milyon avro değerinde gemiler olduğunu söyledi.



"Yeni inşada Yalova bölgesi, şu anda lokomotif"

Uzun, Türkiye'den ihraç edilen yeni inşa gemilerin çok büyük kısmının Yalova-Altınova bölgesinde yapıldığına dikkati çekerek, "Çok büyük kısmı derken, belki yüzde 85-90'ı bu bölgede yapılıyor ihraç edilen gemilerin. Yeni inşada Yalova bölgesi, şu anda lokomotif durumunda. Tuzla'da ağırlıklı olarak daha fazla havuz olduğu için tamir tersanelerimiz de önemli, Türkiye'ye döviz katkısında bulunuyorlar. Dünyanın her yerinden gelen gemilere hizmet veriyor, onların tamirlerini bakımlarını yapıyorlar." dedi.

Dövizin yüksek seyretmesinin tersaneler ve ihracatçılar için avantajlı yanlarının olduğunu ancak ani düşüş ve yükselişten ziyade kurların istikrara kavuşmasını beklediklerini aktaran Uzun, Avrupalı operatörlerin gemi satın alımlarında hem kalite hem de fiyat rekabeti açısından Türkiye'yi tercih ettiğini belirtti.



(AA)

Haberin yorum bölümü: Eyüp Bektaş