CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.

Köktürk, ‘Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91. yılını yürekten kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kahraman silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi ve Cumhuriyete kanat gererek bugünlere gelmesini saylayanları bir kez daha saygıyla anıyorum…

 

Hepimizin bildiği gibi; Kurtuluş Savaşımız sıradan bir savaş değildir, emperyalizme karşı, büyük fedakârlıklarla ve kanla kazanılmış, esir ve mazlum milletlere örnek olmuş büyük bir savaştır…

 

Kurtuluş Savaşımızın Lideri Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı devletinin niçin yıkıldığını çok iyi biliyordu. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyetini kurarken, bir yandan sağlıktan eğitime,  tarımdan sanayiye, giyim kuşamdan, ölçü, saat, takvime kadar yaşamın birçok alanına uzanan büyük devrimler gerçekleştirmiş, diğer yandan da, bu devrimleri sürekli kılacak, destekleyecek ve besleyecek, halka ulaşmasını sağlayacak; Cumhuriyetçilik,  Milliyetçilik, Halkçılık, laiklik, Devrimcilik, Devletçilik gibi çok önemli ilkeleri Anayasamıza  koymuştur.

 

Büyük Önderimiz, bu kadarla da kalmamış; Cumhuriyetle birlikte, altı yüzyıl eğitim hakkından yoksun bırakılmış, kul olarak görülmüş bir halkı, anayasal ve hukuki anlamda özgürleştirerek, yurttaş olmasını sağlayacak atılımları gerçekleştirmiştir…

 

Cumhuriyet devrimleri, Türk ulusunu Ortaçağ yaşamına zincirleyen tüm çürümüş kurumları yerle bir etmiştir... 

 

Ancak; AKP iktidarı ülkemizi 12 yıldan bu yana bitip tükenmez bir hınçla Cumhuriyet devrimlerinden ve devrimleri ayakta tutan bu altı ilkeden hızla uzaklaştırmıştır.  

 

Önce eğitim alanında yapılanları yıkma sürecini başlatmış, 4+4+4 yasasıyla ve onu destekleyen yönetmeliklerle eğitim sistemimizi ilkokuldan yükseköğrenime kadar gericileştirmiş, Cumhuriyetin; laik – bilimsel ve parasız eğitim hedefinden saptırmıştır.

 

Dünya bilim ve teknolojinin yol göstericiliğinde hızla ilerlerken, eğitime vurulan darbelerle ülkemiz bilim ve teknoloji üretemez duruma getirilmiştir.   

 

Osmanlı devleti döneminde toplumsal gelişimin önünde engel olan ve topluma bir kâbus gibi çöken bağnazlık ve cehalet, dinin siyasete alet edilmesi AKP iktidarıyla birlikte yeniden hortlatılmıştır. 

 

AKP İktidarının son üç yıldır “Milli Bayramlarımıza” karşı takındığı yasaklayıcı tavır ulusumuz tarafından asla kabul edilmemiştir. Milyonlarca insanımız Milli Bayramları artık sokaklarda tüm yasaklamalara ve engellemelere rağmen kutlamaktadır.

 

AKP’nin tahribatı bu kadarla da kalmamış, dış politikada Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesinden sapılmış, izlenen yanlış dış politikaların etkisiyle ülkemizin yanı başında büyük bir kaos ortaya çıkmıştır. Bugün hem Irak hem de Suriye terör bataklığına saplanmıştır. Ülkemizde bu terör bataklığından olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Bu ülkelerde can güvenliği kalmamıştır. Ülkelerinden kaçarak canını kurtaran 3 milyona yakın insan Türkiye’de mülteci olarak yaşamaktadır.

 

Yine AKP bugüne kadar görev yapan Cumhuriyet Hükümetlerinin tersine, PKK Terör Örgütüyle pazarlıklar başlatmış, “Açılım ve Çözüm süreci” adını verdiği bu süreçte ne olup bittiği halkımızdan gizlenmektedir. Terör örgütünün geçtiğimiz günlerde “Kobani” bahanesiyle yarattığı kaos tüm yurttaşlarımızı kaygılandırmıştır. Hakkari / Yüksekova’da güpegündüz ilçenin en işlek caddesinde üç askerimizin kalleşçe katledilmesi yüreğimizi bir kez daha kanatmıştır.    

 

Bu arada önemli bir konu da; Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetle olan hesaplaşmasını Çankaya Köşkü”ne kadar taşımış olmasıdır. Öyle ki Çankaya Köşküne çıkmamak için tüm yargı kararlarını hiçe sayarak ve meydan okuyarak kanunsuz bir “Aksaray” inşa ettirmiştir. Bu saraya yaklaşık 1 milyar TL harcanmıştır. Halkımızın büyük çoğunluğu yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşam savaşı verirken bu israf ve saltanat kabul edilemez.

 

Erdoğan’ın kendisi için kurduğu uçak filosu, Aksarayları, villaları, arsaları, bankalardaki milyarları, oğlunun gemi filoları dünyadaki diktatörlere bile kıskandırmaktadır.

 

TÜM BU OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN; Cumhuriyetin temellerinin çok sağlam atıldığını ve Büyük Önderimizin deyişiyle “Sağlam karakterli koruyucularının” olduğunu sevinçle söylemeliyiz.

 

Bugün, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91. Yılında yaşadığımız bu olaylar ve sorunlar elbette çok can sıkıcıdır. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti yaşadığı tüm sarsıntıları aşabilecek, karanlıkları aydınlatabilecek bir rejimdir. Cumhuriyetimiz sahipsiz değildir. Elbet, bu korku ve baskı dönemi de bitecektir… Cumhuriyetimiz ve devrimlerimiz sonsuza kadar yaşayacaktır.

 

Tüm bu duygularla, bütün ulusumuzun Cumhuriyet Bayramını coşku ve kararlılıkla kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum’ dedi.