“Efendiler, bu durum karşısında tek bir karar vardı. O da millî hakimiyete dayanan kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak... İşte İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da, Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur...Türk’ün haysiyeti ve gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa, mahvolsun daha iyidir. Öyleyse ya istiklâl ya ölüm!”  Kemal Atatürk, Nutuk, 

 

1. Dünya Savaşı’nın sonrasında bizim de kaybettiğimizin öne sürülerek işgal edilen ülkemizde, bir avuç arkadaşı ile Bandırma Vapuru’yla Samsun’a giden ve 19 Mayıs 1919 tarihinde Anadolu’ya ayak basan Mustafa Kemal’in başlattığı kurtuluş mücadelesinin 84. Yıldönümü kutlanıyor. Mustafa Kemal’in 23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM’yi toplaması ve ülkenin 9 Eylül 1922’de düşmanın İzmir’de denize dökülmesinin ardından 29 Ekim 1923’de ilan ettiği Cumhuriyet döneminde, Anadolu’ya ilk ayak bastığı 19 Mayıs tarihinin coşkusu bir kez daha yaşanıyor. Daha sonra TBMM tarafından “Atatürk” soyadı verilen Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919 tarihini Türk Gençliğine emanet ederken kaleme aldığı “Hitabesi”nin son paragrafında  Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” sözleri tarihe altın harflerle geçmiştir.

 

Atatürk’ün “Türk Gençliğine” armağan ettiği bu önemli tarih, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanıyor. Bu yıl  94. Yıldönümü kutlanacak olan bayram törenleri bir çok etkinlik kapsamında 15 Mayıs’ta başladı.

 

EREĞLİ’DE TÖRENLER

 

19 Mayıs günü ise daha önceki yıllarda Bağlık Polis karakolu önünden Atatürk Anıtı’na kadar yapılan gençlik yürüyüşü, son yıllarda olduğu gibi yine polis evi önünden çarşı yönüne yapılacak. Atatürk Anıtı’nda sona erecek olan gençlik yürüyüşünün ardından, saat 09.45’de  ilçe Gençlik Hizmetleri ve Spor ilçe Müdür Vekili, Milli Eğitim Müdürü, daire amirleri, okul müdürleri ve diğer katılımcıların Atatürk Anıtı’na çelenk koyması ile başlayacak. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Gençlik Hiz.  ve Spor İlçe Md. V. Haydar  Üzülmez, Gençlik konuşmasını da Gençlik lideri Gamze Seviç  yaptıktan sonra tören dağılacaktır.

 

MİLLİ MÜCADELEDE 19 MAYIS

Türk tarihinin en önemli dönüm noktası olan Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkması ile başlayan Kurtuluş Savaşı destanı ile ilgili olarak  Atatürk, Ankara Halkevi’nde yaptığı bir konuşmasında, 19 Mayıs 1919 gününü ve Gençlik Marşı’nın tarihsel anlamını şu sözlerle değerlendirmişti:

“Ben 1919 senesi Mayıs’ı içinde Samsun’a çıktığım gün, elimde hiç bir maddi kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milleti’nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milleti’ne güvenerek işe başladım. Samsun’dan Anadolu içlerine kırık bir otomobille gidiyordum... O kırık otomobil Anadolu içlerinde ilerlerken ben daima düşünür ve yaverime “Dağ Başını Duman Almış” marşını söyletirdim. Ben Türk ufuklarından bir gün behemahal bir güneş doğacağına, bunun hareket ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç çıkacağına o kadar emindim ki, bunu âdeta gözlerimle görüyordum. O marşı okutup tekrar ettirmekteki maksadım, Türk’ün bu güneşi doğunca, muvaffak olacağını anlatmaktı.” Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C.II, s.284.

“Efendiler, bu durum karşısında tek bir karar vardı. O da millî hakimiyete dayanan kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak... İşte İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da, Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur...Türk’ün haysiyeti ve gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa, mahvolsun daha iyidir. Öyleyse ya istiklâl ya ölüm!” Kemal Atatürk, Nutuk, 1919-1927, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 1989, s.1 vd.


GENÇLİK MARŞI

Dağ başını duman almış,
Gümüş dere durmaz akar.
Güneş ufuktan şimdi doğar,
Yürüyelim arkadaşlar.

Sesimizi yer, gök, su dinlesin;
Sert adımlarla her yer inlesin.

Bu gök, deniz nerede var,
Nerede bu dağlar, taşlar.
Bu ağaçlar, güzel kuşlar,
Yürüyelim arkadaşlar.

Sesimizi yer, gök, su dinlesin;
Sert adımlarla her yer inlesin.

Her geceyi güneş boğar,
Ülkemizin günü doğar.
Yol uzun da olsa ne var,
Yürüyelim arkadaşlar.

Sesimizi yer, gök, su dinlesin;
Sert adımlarla her yer inlesin.

Ali Ulvi ELÖVE