Ben, Hüsamlar Köyü'nden Çoban Hüsam
Emret Komutanım

Dedemin adı Hüsam
Babamın adı Hüsam
Benim adım da Hüsam
Cumhuriyet doğumluyum
Ben, Atatürk çocuğuyum
Emret Komutanım

Anamın adı Nazlı
Ninemin adı Nazlı
Bir sevgilim var, Nazlı
Nazlı, nazlı mı nazlı
Gız gel ! Elini ver derim, nazlanır
Gız gel, nah ! Şuradan öp derim
Utanır, geleneklerin ardına saklanır

Dedemi hiç görmedim komutanım
Derler ki:
- Hüsamlar'da ün salmış
Derler ki:
- Dip tokmağı gibi adammış
Ninem hıçkıra hıçkıra anlattı
Mezarı, Kore'de kalmış
Aklım hiç yatmadı komutanım
Dedemin Kore'de ne işi varmış

Ninem
Ninem hiç nazlanmamış komutanım
Çok çalışmış, çok yorulmuş
Gün gelmiş, yaba olmuş-tırmık olmuş
Gün gelmiş, sabana koşulmuş
Bu çileye tam altmış yıl dayanmış
Kendisi toprak bir evde
Yüreciği Kore'de kalmış

Vakit geldi komutanım
Ninem daha fazla dayanamadı
Anılarını çıkın yaptı
Kore'ye doğru yola çıktı
Uğurlamaya gelenler, çok çok kalabalıktı
En ön safta, melekler vardı

Umarım ki
Ninem gittiği yerde çok rahattır
Mutluluk nedir komutanım
Mutluluk sevgiliye kavuşmaktır
Nedir ki, Hüsamlar'la Kore arası
Melekler için, bir kanatlık yoldur orası

İşte Komutanım
Ninem, bizi böyle terk eyledi
Toprağı bol olsun
Mekanı cennet olsun
Bana Atatürk'ü o öğretti
-Atatürk gibi kahraman ol ! Derdi
Emret komutanım

Biz ; sevgilerin en yücesine, vatan deriz
Köyümüzü arkadaşlarımıza
Gönlümüzü, Nazlılara emanet ederiz
Askere gideriz
Emret komutanım

O günü hiç unutamam komutanım
Köylüler toplanır, harman yeri dolar
Şimdi, davul bir başka türlü çalar
Zurna ötmez, basbayağı ağlar
Anam ağlar
Nazlı ağlar,
Köylüler ağlar
Babamın yüreği ikiye çatlar
Gözyaşları sel olur, içine akar
Gururla oğlunu askere yollar
Emret komutanım

Öğretmenim geldi, boynuma sarıldı
Bir hoş oldum komutanım, sanki yer yarıldı
Aynen okuldaymışım gibi, bayrağımı elime verdi
- Sen; artık Hüsam değil, Mehmetçiksin ! Dedi
Emret komutanım

Çıktım yola, hizmet etmek için vatana
Merhaba Dağlıca, Merhaba Gabar
Merhaba Cilo merhaba
Merhaba Bayraktepe merhaba
Canım kurban olsun vatanıma
Emret komutanım

Dağlıca
Ah! Dağlıca
Dağlıca kara
Dünya kara
Başımı usulca bırakıver komutanım
Başımı usulca bırakıver toprağıma
Yatmak istiyorum
Toprak ananın kucağına

Göndermeyin komutanım
Künyem boynumda asılı kalsın
Babam, babasız kalmış
Bir de evlatsız kalmasın

Anama, hiç hiç söylemeyin komutanım
Anam yanıktır
Külleri bir daha yanmasın
Bir aslan kükrüyor Aktütün' de
Bir kaplan atlıyor, Dağlıca' dan Gabar' a
Anacığım öyle bilsin
Anacığım öyle sansın
Nazlım, Nazlım, Ah ! Nazlım
Beklemesin yolumu
Şafakları saymasın
Avucuma bir bakıver komutanım
Avucumda ne varsa, öylece kalsın
Bir ben bileyim, bir de sen bil
Nazlı'mın saçlarıyla gözlerimi kaparsın

Bilirim Komutanım
Senin yüreciğin de yufkadır
Göz göze gelin
Bakışın, bir yutkunun
O akıllı kızdır; anlar
Bir çığlık koparırsa
Yazık olur
Yıkılır Hüsamlar'daki dağlar

Sevgili Komutanım
Beni düştüğüm yere
Meşe ağacının tam dibine
Avucumdaki hazineyle
VE BAYRAĞIMLA
VE...VE...VE...
VATAN SAĞOLSUN

MUHİTTİN KAYMAZ
SÜRGÜN ÇİÇEKLERİ