Türk Büro Sen Zonguldak Şube Başkanı Kadir Bacıoğlu, TBMM’de babadan oğula geçen kadro saltanatı yaşanırken, devlet memuru olabilmek için 800 bir kişinin sınava girdiğine dikkat çekti.

 *Devlet memuru olabilmek için 800 bini aşkın lisans mezununun 10-11 Temmuz 2010 günü KPSS sınavına gireceğini,  ayrıca lise ve ön lisan mezunu 2.454 bin kişinin de Eylül Ayında KPSS sınavına katılacağını,  2010 yılında memur olabilmek için ter dökecek kişi sayısının da 3.254 bin olduğuna dikkat çeken, Türk Büro Sen Zonguldak Şube Başkanı Kadir Bacıoğlu, “Bu sınavlarda başarılı olabilmek için on binlerce insanımız kurslara giderek para harcıyor. İmkanı olamayanlar ise gece gündüz ders çalışarak gayret sarf ediyor. Bu süreçte Siyasi iktidarın yandaşları bir yolunu bulup KPSS sınavlarına girmeden hiçbir sıkıntı yaşamadan memur kadrolarına atanıyorlar” dedi.

Bacıoğlu yazılı açıklamasına şöyle devam etti:


Yapılan usulsüz atamalar ve yandaş kayırmacılığıyla, kadrolaşmada rekor kıran AKP’nin KPSS sınavını hiçe sayarak yaptığı istihdamlar, sınava girecek adayların umutlarını kırıyor.

ANKARA'DA DAYISI OLANA, KPSS SINAVI ŞARTI YOK!

AKP İktidarının 8 yılında Başbakanlık İstisnai Kadrosunda 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 60-61. maddelerine istinaden (Müşavirlik ve Basın Halkla İlişkiler Müşavirliği. Özel Kalem) 113 kişi işe alındı. Alınan bu kişilerin için yine KPSS sınavında başarılı olmak değil, hükümet kanadıyla akrabalık ilişkileri ön koşul olarak arandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeğeni Ali Erdoğan, Eski TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın yeğeni Gökhan Toptan, AKP Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek’in yakını Muhammed Berdibek; Başbakanlıkta ki aile boyu istihdamdan nasibini alan isimler arasında.

Başbakanlık İstisnai Kadrosunda istihdam edilenler için KPSS sınavının yanı sıra Ankara’da ikamet ediyor olmaları şartı dahi aranmadı. Mustafa Kamacı, Nurettin Ertemel, Zekiye Aslıhan Kuşoğlu, M. Oğuz Kuşoğlu İstanbul’dan; Gürsel Dönmez Almanya’dan, Gökhan Toptan ise Zonguldak’dan Ankara siyasetini takip ediyor ve kamu görevlisi olarak hizmet veriyor.

Ayrıca sadece Başbakanlıkta değil, bütün Bakanlıklarda, Valiliklerde ve özelikle Büyükşehir Belediye Başkanlıklarında istisnai kadro ile açıktan atama yapılmaktadır. Bu güne kadar Bakanların, Valilerin ve Büyükşehir Belediye Başkanlarının doldur boşalt anlayışı ile aldıkları ve sınavsız memur yaptıkları kişi sayısı bin’i aşmıştır. Özellikle Bakanlar Özel Kalem Müdürlüklerine dışarıdan aldıkları kişileri, birkaç ay sonra başka kurumlara nakil ederek, yeniden eleman istihdam etmekte ve böylece doldur boşalt sistemi ile yüzlerce yandaş sınavsız memur kadrolarına atanmaktadır.

AKP’nin İstisnai Kadrodaki, kul hakkı yeme boyutu bununla da sınırlı kalmıyor. Başbakanlık kadrosunda istihdam edilerek, maaşını devletten alan bu kişiler AKP Genel Merkezi’nde ve değişik yerlerde görevlendirilerek çalıştırılıyor.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NA SINAVSIZ MEMUR ATAMALARI

Bakanlar Kurulu kararıyla (2008/14254 sayı) KPSS şartı aramadan 450 Kuran kursu öğreticisi kadroya geçirildi. Ayrıca aynı kanun hükmünde kararnameyle 160 adet imam hatibe sınavsız kadro verildi. Kadro verilenlerin arasında 50 yaş sınırında ve ilkokul mezunları da bulunuyor.

Bilindiği gibi her yıl Diyanet İşleri Başkanlığı’na KPSS ile binlerce personel alınıyor. Şuanda kamu kurumlarında personel doluluk oranı %93 le en yüksek seviyede olan kurum Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Binlerce imam hatip ve ilahiyat mezunu, KPSS sınavları sonucunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nda göreve başlarken, bu ayrımcılığı yaratan bakanlar kurulu kararının ne maksatla çıkarıldığı gayet açıktır.

Bir vatandaşın KPSS sınavlarına girebilmesi için en az lise mezunu ve 35 yaş sınırı şartı aranmaktayken, siyasi iktidar kendi yandaşlarını istihdam edebilmek için bu yola başvurmuştur.

Halen binlerce ilahiyat ve imam hatip lisesi mezunu, devlette işe girmek için KPSS sınavına hazırlanırken bu ayrımcılığı hangi hak anlayışı içinde yaptıklarını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

TOPLU KONUT İDARESİ Mİ, KADROLAŞMA İDARESİ Mİ?

Kamu kurumların istidam oranlarına bakıldığında %90,49 oranıyla en yüksek dolu kadroya sahip olan kurumlardan birisi olan TOKݒde ise yine yandaş istihdamının yoğunlaştığı görülüyor. 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun Ek-3. maddesinde verilen istisnai sözleşmeli istihdamı kötüye kullanarak hiçbir kriter göz önünde bulundurulmadan ve KPSS şartı aranmadan memur kadrolarına atamalar yapıldı. Kurumda son 8 yılda bu şekilde atananların sayısı 300 ün üzerindedir. Tamamı da siyasi iktidarın ve yöneticilerinin akrabalarından oluşmaktadır. İşte bazı örnekler; AKP Adana Milletvekili Dengir Mir Fırat’ın kızı Neval Fırat Çekiç, AKP Kars Milletvekili Zeki Karabayır’ın oğlu Ö. Faruk Karabayır, AKP Diyarbakır Eski Milletvekili Nurettin Dilek’in kızı Ruken Dilek, AKP Rize Eski Milletvekili Abdulkadir Kart’ın kardeşi Hasan Kart, AKP Batman Eski Milletvekili M. Ali Suçin’nin yeğeni ve damadı Sabahattin Suçin, AKP Trabzon Milletvekili Kemalletin Göktaş’ın oğlu, yeğeni ve eşleri TOKݒde akrabalık ilişkileri göz önünde bulundurularak istihdam edildi.

T.B.M.M.’DE BABADAN OĞULA İŞ İMKANI

Bülent Arınç’ın T.B.M.M. Başkanlığı yaptığı dönemde emekliliği gelen Meclis çalışanlarının çocukları işe alınarak emeklilik işlemleri yapıldı. Cumhuriyet kurulduğundan beri ülkemizde babadan oğula iş hiçbir iktidar döneminde olmamıştır. Bu ayrımcılık AKP iktidarı tarafından gerçekleştirilmiştir. Böylece Türkiye Büyük Millet Meclis’ine 347 personel alımı gerçekleştirildi. 322 personel kendi isteği ile emekli oldu. Emekli olan personellerin 195’nin çocuğu ise geçici personel statüsü ile işe alındı. TBMM’de yaşanan babadan oğula saltanat, gensoru önergelerine konu oldu.