Dünyanın demiryolu ağına bağlı olmayan tek demir çelik fabrikası Kdz. Ereğli'de. 1950'li yıllarda Kdz. Ereğli-Kandilli arasında Kandilli'de üretilen taşkömürünü ilçedeki limana taşımak için yapılan demiryolunun, Doğu'da Kozlu, Batı'da ise Adapazarı Arifiye'ye bağlanması için yapılan projelerin gerçekleşmesi beklenirken, mevcut demiryolu söküldü, tarihi lokomotifi kesilip hurdaya gönderildi, kent merkezindeki demiryolunun üzerine de beton döküldü.

Son yıllarda mevcutlarını koruyamayan bir Ereğli profili ortaya çıkarken, DDY'nin geride kalacak tüm tesislerini de yıkma operasyonlarına hiç ara verilmedi. DDY'nin Kırmacı (Kemer) Mahallesi'ndeki garının metruk binaları bir sabah getirilen iş makinelerinin hidrolik güçlerinin darbeleriyle darmadağın yapılıverdi.
Kim neden ve ne için intikam alıyor bilinemiyor. Çünkü bu yapılanlar ve yaşanan sessizlik insanın aklına bir başka şey getirmiyor.

Hani her söylenişte içimizi titreten 10. Yıl Marşı'ndaki Demir ağlarla ördük ana yurdu ifadesindeki ruh yok olmuş sanki.

Demiryoluna gizli bir savaş mı açıldı da, bu sinsi ve sessiz bir oyunun perdelerini izliyoruz bilmiyoruz elbette.

Kdz. Ereğli'de DDY'nin garı yıkıldı. Yıktılar ve tarihi haritadan siliverdiler. Silenleri, silinmesine göz yumanları ve bu olaya sessiz kalanları kendi vicdanları ile baş başa bırakıyoruz.

**

2 Aralık 2010 tarihinde aynı konuda yayımladığımız haberin metni de şöyle:

BİR DİLİ OLSA DA KONUŞSA!..

Metruk bir bina işte. Ha yıkıldı ha yıkılacak. Hatta yıkılması için şikayette bulunanlar da var. Şikayetlerin ana sebebi ise fuhuş. Terkedilmiş bu binada bu tür uygunsuzlukların yaşandığını öne süren çevre sakinleri bıktık usandık diye konuşmayı sürdürürlerken, ayakta durmakta zorlanan bu binanın ah bir dili olsa bir olsa.
Tuğla üstüne tuğla koyarak yapmışlar her duvarını. Aylar ayları kovalayıp inşası tamamlandığında yıl 1953'müş. Ta o yıldan bu günlere kadar binlerce insanı kucaklamış. Barındırmış, ısıtmış ve kucaklamış.
Sahibi de Devletin Demiryolları olan bu bina, Karadeniz Ereğli ile Kandilli arasında DDY'nin hizmet binası ve yolcu istasyonu olarak kullanılmış onca yıl.
Şimdi sahipsiz. Terk etmiş herkes  onu. Konu komşusu kalmamış. Ziyaret edip hal ve hatırını soran da. Hatta görüntü kirliliği yaratıyor diye yıkılmasını isteyenler kesilen lokomotif gibi kalabalık eden bir eski  ve köhne bina statüsüne alıvermişler bir kalemde.
Ah ah!.. Yıllar yıllar… O yılların bir dili olsa da konuşsa… Dili bir çözülüverse… Acaba utanan olur mu ki?.. Yok yok!.. Utanan mutanan olmaz!.. Lokomotifi cayır keserken sessiz film izleyenler, raylar sökülürken sırtını dönenler mi utanacak?.