CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun yanıtlaması istemi ile TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi. Önergesinde kamuoyunda kıdem tazminatına ilişkin tartışılan konuları ve hükümetin iç ve dış borçları kapatmak için  kaynak mı yaratmaya çalıştığını  soran  CHP’li Demirtaş, şu açıklamayı yaptı:

“Hükümet kıdem tazminatını fona devretmekte ısrar ediyor. İşsizlik sigorta fonunun çoğunlukla amacı dışında kullanan, konut edindirme fonu, tasarrufu teşvik fonu gibi fonları başarıyla yönetemeyen hükümetin şimdi kıdem tazminatını fona devretmesinin arkasında, hükümetin iç ve dış borçlarını kapatmak için yeni bir kaynak bulma ihtiyacı mı var sorusunu sormamak mümkün değil.

 KIDEM TAZMİNATININ FONA DEVREDİLMESİNİ KİM İSTİYOR?

 “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kapalı kapılar arkasında kıdem tazminatını fona devredecek bir çalışmayı yürütüyor. Her gün yeni bir açıklama yapılıyor. Oysa bu çalışmanın, sosyal paydaşlarla birlikte yapılacak bir çalışma ile olgunlaştırılması gerekiyor. Bu haliyle işçiler kazanılmış haklarını kaybedecekleri endişesini her gün yaşıyor. Çünkü kıdem tazminatı ilk dönemde, işçiler açısından maddi bir güvence sağlarken, yıllar içinde işverenin işten çıkarmadaki keyfi uygulamaları karşısında, adeta bir iş güvencesine dönüşmüştür. Şimdi hangi işçi konfederasyonuna ya da sendikasına sorulmuş ya da görüşme yapılmış da kıdem tazminatını fona devredecek bir düzenleme yapılıyor.

AVUSTURYA MODELİ’NE KİM, NEYE GÖRE KARAR VERDİ?

Avusturya Modeli’nin uygulanacağı söyleniyor. Bu modeli 2009 yılında Ankara Sanayi Odası’nın önerdiğini biliyoruz. Ayrıca bu modelde, işverenlerin  kıdem tazminatı için ödeyeceği pirim oranının yüzde 8,3'den, yüzde 4,5'a indirileceği, işçinin zararının olmaması için bir bölümünün işsizlik sigorta fonundan karşılanacağı, bir bölümünün de  fonun işletilmesi sonucu elde edilecek faizden karşılanacağı, ancak bu hükümlere rağmen bile kıdem tazminatının en az 1/3 oranında azalacağı, çalışanların 15 yıl dolmadan fonda biriken  kıdem tazminatını alamayacağı ifade ediliyor. Bakanlık bu modeli hangi kriteri esas alarak uygulamaya karar verdi? Başka hangi ülkelerdeki kıdem tazminatı modelleri incelendi ve bir işveren kuruluşunun tavsiye ettiği bu model ile ilgili olarak işçi konfederasyon ve sendikaların görüşlerini Bakanlık sordu mu öğrenmek istiyoruz

.SORU ÖNERGESİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

               Aşağıda yer alan soruların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet MÜEZZİNOĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Ünal DEMİRTAŞ  Zonguldak Milletvekili

Kıdem tazminatı, bugün tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, çalışma yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Kıdem tazminatı uygulaması ile aslen işçinin korunması hedeflenmiştir. Türk hukuk sistemi içinde düzenlemenin başladığı ilk dönemde, işçiler açısından maddi bir güvence sağlarken, yıllar içinde işverenin işten çıkarmadaki keyfi uygulamaları karşısında, adeta bir iş güvencesine dönüşmüştür.

                   AKP İktidarı yetkilileri ve bakanlar, bugüne kadar defalarca kıdem tazminatının fona devredileceği, kazanılmış hakların azaltılacağı veya kaldırılacağı yönünde birçok açıklama yapmışlardır.

                   Özellikle son günlerde basında yer alan haberlere göre; Kıdem tazminatının fona devredileceği, bir işveren kuruluşu olan Ankara Sanayi Odası'nın ilk defa 2009 yılında önerdiği Avusturya modelinin uygulanacağı, işverenlerin  kıdem tazminatını için ödeyeceği pirim oranının yüzde 8,3'den, yüzde 4,5'a indirileceği, işçinin zararının olmaması için bir bölümünün işsizlik sigorta fonundan karşılanacağı, bir bölümünün de  fonun işletilmesi sonucu elde edilecek faizden karşılanacağı, ancak bu hükümlere rağmen bile kıdem tazminatının en az 1/3 oranında azalacağı, çalışanların 15 yıl dolmadan fonda biriken  kıdem tazminatını alamayacağı, fondaki parayı hükümetin kamu bankalarında ve devlet iç borçlanma senetlerinde kullanabileceği, ifade edilmektedir. Bu çerçevede;

1) Kıdem tazminatını fona devredecek misiniz? Kıdem tazminatının fona devredilmesi için Bakanlığınıza bugüne kadar bir işçi konfederasyonunun veya işçi sendikasının  müracaatı olmuş mudur? Olmuş ise hangi işçi konfederasyonları ve sendikaları müracaat etmiştir?

 2) Bakanlığınız tarafından hazırlanan Kıdem Tazminatı düzenlemesinde Avusturya Modeli mi esas alınmıştır? Eğer Avusturya Modeli esas alındıysa, bir işveren kuruluşu olan Ankara Sanayi Odası'nın ilk defa önerdiği bu modelin Türkiye'ye uygun olduğuna hangi kriterler gözetilerek karar verilmiştir? Bu modelin uygulanmasında  işçi konfederasyonlarının, işçi sendikalarının görüşleri  sorulmuş mudur?  Bu modele kimler karar vermiştir? Başka hangi ülkelerdeki kıdem tazminatı uygulamaları incelenmiştir?

3)Yeni sistemde, fon uygulaması ile işverenlerin işçi çıkarmaları kolaylaşacağından, işçilerin  iş güvencesi zayıflamayacak mıdır? İşçilerin iş güvencesinin güçlendirilmesi için yasal düzenlemeler yapılacak mıdır?

4)Kıdem tazminatının fona devredilmesi durumunda, işçilerin kazanılmış haklarında kayıplar olacak mıdır? Örneğin, bugün için 8.3 olan pirim oranı yüzde 4.5'e düşecek midir? İşverenlerin ödeyeceği prim oranı yüzde kaç olacaktır? Kıdem tazminatında tavan uygulamasına devam edilecek midir?

5)İşverenlerin kıdem tazminatı primlerini ödememesi veya primlerin tahsil edilememesi durumunda, işçinin kıdem tazminatı ödenecek midir? İşverence ödenmeyen kıdem tazminatı primlerinin garantörü olacak mıdır? Olacaksa hangi kurum olacaktır? Primlerini ödemeyen işverenlere yönelik cezai yaptırımlar uygulanacak mıdır? Uygulanacaksa nasıl yaptırımlar uygulanacaktır?

6)Yürürlükteki mevzuata göre işçilerin bugüne kadar kazanılmış olan hakları korunacak mıdır?

7)Bugün itibarıyla bir işyerinde çalışmaya devam eden işçilere, yeni sisteme geçip geçmeme konusunda bir tercih hakkı sunulacak mıdır?

8) Kıdem tazminatında işverenin eksik ödediği primlerin bir bölümünün İşsizlik Sigorta Fonundan karşılanacağı iddiası doğru mudur? Eğer bu iddia doğru ise İşsizlik Sigorta Fonunun amacına aykırı değil midir?

9) Kıdem Tazminatı fona devredilir ise bir işçinin kıdem tazminatını alabilmesi  için en az kaç yıl fonda parasının birikmesi gerekecektir? En az kaç yıl çalışması gerekecektir?

10) Kayıtdışı çalışan işçiler, kıdem tazminatı alabilecek midir?  Ücret miktarı, işverence  gerçek ücretin altında bildirilen işçilerin kıdem tazminatları,  düşük ücret üzerinden mi yoksa gerçek ücret üzerinden mi ödenecektir? Düşük ücret üzerinden ödenecek ise işçilerin  kayıplarını kim karşılayacaktır?

11) Kıdem tazminatı fona devredilir ise fonu kim yönetecektir? Fonda biriken para kamu bankalarında ve devlet iç borçlanma senetlerinde değerlendirilecek midir? Kıdem tazminatı fonunun amacı dışında kullanılmasının önüne nasıl geçilecektir? Fon kötü yönetilir ve çalışanların bundan bir zararı olursa, bu zarar nasıl giderilecektir? Fonu kötü yönetenlere cezai yaptırım uygulanacak mıdır?   

12) Kıdem Tazminatı Fonunu ısrarla çıkarmak istemenizin gerçek sebebi, devletin iç ve dış borçlarını kapatmak için yeni bir kaynak bulma ihtiyacı mıdır?

13) İşçi açısından son derece önemli olan Kıdem Tazminatı Fonu çalışmasının, sosyal paydaşlardan görüşleri sorulmadan kapalı kapılar ardında hazırlanmasının sebebi nedir? Kıdem Tazminatının fona devredilmesini, işçiler kabul etmez ise yine de Kıdem Tazminatı Fonunu Kanunu çıkaracak mısınız?

 

İŞTEN ÇIKARMALAR KOLAYLAŞACAK

Yeni sistemde, fon uygulaması ile işverenlerin işçi çıkarmaları kolaylaşacağından, işçilerin iş güvencesi zayıflayacak. Bugün için yüzde 8.3 olan prim oranının yüzde 4.5’e düşeceği söyleniyor. Bu da işçilerin kazanılmış haklarının kaybedilmesi anlamına geliyor. Bu konuda net bir açıklama bekliyoruz. İşverenin ödeyeceği prim oranı ne kadar olacak? Kıdem tazminatında tavan uygulamasına devam edilecek mi? Tüm bunlar karşısında işçilerin iş güvencesinin güçlendirilmesi için yasal düzenlemeler getirilecek mi? İşverenini kıdem tazminatı primlerini ödememesi durumunda işçilerin mağdur olmaması için hukuki, cezai düzenlemelerin olup olmayacağının açıklanması gerekiyor.

KIDEM TAZMİNATI FONU DA AMACI DIŞINDA KULLANILACAK

Yeni sisteme dair belirsizliklerden birisi de fonun hangi ödemelerden oluşacağı. İşverenin prim oranının düşürülmesi ile eksik kalan kısmın İşsizlik Sigorta Fonu’ndan karşılanacağı söyleniyor. Ancak bu durumda da İşsizlik Sigorta Fonu’nun prim geliri düşmüş olacak. Yani çalışma hayatını her yönden bozacak bir sistem olacak. İşçilerin bu sisteme geçişlerinde tercih hakkı olacak mı bilmiyoruz. Kaç yıl çalışan işçi bu haktan yararlanacak belli değil. Ayrıca ülkemizin bir gerçeği olan kayıt dışı çalışan işçiler var. Onların kıdem tazminatı hakları olacak mı? Bu işçilerin kıdem tazminatları işverenin gerçek ücretin altında bildirdiği düşük ücret üzerinden mi hesaplanacak? Bu durumda işçilerin kayıplarını kim karşılayacak?”

Kıdem tazminatının fona devrinde “yaptım, oldu” anlayışının işçilere, çalışma hayatına zarar vereceğini de belirten CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş; “Baştan itibaren yanlış bir yöntem sergilendi. Kıdem Tazminatı Fonu çalışmasının sosyal paydaşlardan görüş sorulmadan kapalı kapılar arkasında hazırlanmasının sebebini de Bakanlık açıklamalı” dedi. Çalışma Komisyonu Üyesi CHP’li Demirtaş, önergesinde fon yönetimine dair de şu soruların da yanıtlanmasını istedi;

-Kıdem tazminatı fona devredilir ise fonu kim yönetecektir? - Fonda biriken para kamu bankalarında ve devlet iç borçlanma senetlerinde değerlendirilecek midir?         -Kıdem tazminatı fonunun amacı dışında kullanılmasının önüne nasıl geçilecektir? -Fon kötü yönetilir ve çalışanların bundan bir zararı olursa, bu zarar nasıl giderilecektir? -Fonu kötü yönetenlere cezai yaptırım uygulanacak mıdır?