CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, yurtdışında yaşayan vatandaşların Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmesi için kanun teklifi verdiğini bildirdi.

Yurtdışının bir seçim çevresi olması ve yurtdışında yaşayan vatandaşların  30 milletvekili ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmesine dair kanun teklifi  veren  Demirtaş, aynı zamanda yurtdışında yaşayan vatandaşların sorunlarının araştırılması için de bir meclis araştırma önergesi verdi.

Demirtaş, bu girişimi ile ilgili  açıklamasında şöyle dedi:



FATURAYI GERBETTEKİLER ÖDÜYOR!

Özellikle son dönemde Ak Parti İktidarının iç politikada oy devşirmek amacı ile izlediği, gerginliğe yol açan yanlış dış politika nedeniyle yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın var olan sorunları daha da artmıştır. Ak Parti’nin öngörüsüz dış politikası sonucunda, siyasi gerginlikler artmış, bunun sonucunda bulundukları ülkelerde vatandaşlarımıza baskılar çoğalmış, çalışma ve sosyal yaşamdaki problemleri yoğunlaşmıştır.

Bu nedenle Ak Parti’nin, yurtdışındaki vatandaşlarımızı zora sokacak  yanlış dış politik söylemlerinden vazgeçmesi gerekmektedir. Yaşanan tüm gerginliklerin bir faturasını da yurtdışında çalışan ve ikamet eden vatandaşlarımızın ödediği unutulmamalıdır. Ayrıca bu gerginlik, Türkiye’nin diğer ülkelerle ekonomik ilişkilerini de olumsuz etkilemektedir. Dış ticaret rakamlarına bakıldığında, doğrudan yatırımlardaki düşüş, turizm gelirlerindeki azalma bu siyasi gerginliğin ekonomik ilişkilerdeki faturasını da göstermektedir. Bu nedenle, ülkemizin ve vatandaşlarımızın da çıkarlarını gözeten milli bir dış politik anlayışla hareket edilmelidir. Ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve uyum sürecinin kolaylaştırılması için ülkeler arasında işbirliği ile diyaloğun geliştirilmesi gerekmektedir.



ÖNEMLİ SORUN; AYRIMCILIK!

Ekonomiye ve sosyal yaşama,  önemli katkıları olan yurtdışındaki vatandaşlarımızın ayrımcılık, uyum, eğitim, barınma, çalışma koşulları gibi  temel konularda önemli sorunları vardır.

Ayrımcılık her yaş ve her gruptan vatandaşımızın maruz kaldığı ortak sorundur. İster çalışmak için ister eğitim görmek için yurtdışında bulunsun, yurtdışında yaşayan her vatandaşımızın karşılaştığı temel sorun ayrımcılıktır. Yurtdışında yaşayan Türklere karşı ayrımcılık yapılması, sonuçları açısından da en önemli sorunlardan birisidir. Düşmanca tavır ve davranışlar maalesef kimi zaman yurttaşlarımızın canına mal olmaktadır. Üstelik bu anlayış ve bakış açısı hayatın her alanına yayılmaktadır. Bu da yurttaşlarımızın bulundukları ülkeye uyum sağlamalarını güçleştirmektedir. Ayrımcı politikalarla ve önyargılarla uğraşan vatandaşlarımız bir yandan da çalışma hayatında tutunabilme mücadelesi vermektedir.



YURTDIŞI MİLLETVEKİLLİĞİ

Bir diğer nokta; kimin, hangi ülkeye, ne için gittiğinin istatistiki olarak tutulması gerekmektedir. Bu bilgi hem yurtdışına giden vatandaşlarımızın sorunlarının tespitinde hem de Türkiye’deki eksikliklerin giderilmesinde önem taşıyacaktır.

Öte yandan ülkemizde yurtdışı milletvekilli olmadığı için bu sorunlar Türkiye’de de yeteri kadar gündeme getirilememektedir. Bu nedenle yurtdışı milletvekilliğine ilişkin yasal düzenleme yapılması şarttır.”



VATANDAŞLARIMIZ KÖPRÜ OLDU!

Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sayısı 5 milyonu geçmiş durumdadır. Vatandaşlarımızın yurtdışına göçü 1960’ların başında ekonomik ve sosyal nedenlerle başlamıştır. İlk başlarda ailelerini Türkiye’de bırakan, çoğunlukla işçi olarak yurtdışında çalışan vatandaşlarımız daha sonra ailelerini de çalıştıkları ülkelere götürmüştür. Şu anda yurtdışında yaşayan Türk nüfusunun önemli bir bölümü, bulundukları ülkelerde sürekli olarak ikamet etmektedir. Hatta birçok yurttaşımız yaşadıkları ülkelerin vatandaşlığını da almıştır. Yurtdışında en fazla sayıda vatandaşımızın yaşadığı ülke Almanya’dır. Avusturya, Rusya, Belçika, Fransa ve Hollanda da Türk nüfusun yoğun olarak bulunduğu ülkeler arasındadır.

Farklı sektörlerde çalışan Türk işçileri yaptıkları işlerle bulundukları ülkelerin ekonomilerine önemli bir katkı sunmuşlar, aynı zamanda da sosyo - ekonomik ilişkilerin güçlenmesi anlamında, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında köprü görevi görmüşlerdir. Türk işçilerin bulundukları ülkelere önemli katkıları sonucunda; ihracat yükselmiş, Türkiye’ye doğrudan yatırımlar artmış, Türkiye’deki turizm sektörüne de önemli katkılar sağlanmıştır.”