Atatürkün en sevdiğim sözlerinden biri bu. Çok fazla anlam içeriyor. Sanatın insan hayatındaki önemi İ.Ö.40-10uncu yüzyıllara dayanıyor.
Bayram tatilimizi ülkemizin kültür mirası şehirlerinde geçirmeye karar verdik. Buraları gezerken aklımda hep Büyük Önder Atatürkün yukarıdaki sözü vardı.
Çünkü tarihi şehirleri dolaşırken en görkemli yapılar Antik Tiyatrolardı. Bugünümüze kadar en sağlam şekilde gelen de onlardı.
Sanatın tarihi o kadar eski ki
Ve sanata verilen önem eski çağ dediğimiz teknolojiden uzak yaşayan bizlerden çoooooooooooook uzak yaşam şekilleri olan insanlar da daha fazla olduğu görülüyor.
Tiyatro sadece gösteriden ibaret değildir ki
Verdiği mesajlarla insanları hem düşündüren hem eğlendiren hem de eğiten bir olgudur.
Çocukluğumda hatırlıyorum; Kandillide her ay bir tiyatro getirilir ve sergilenirdi. Çocuk Tiyatroları da gelirdi yetişkin oyunları da sergilenirdi. Ve biz farklı bir kültürle büyüdük Kandillide.
Tiyatronun ırk, din, dil, politika ayrımı gibi olguları birleştirici etkisini göz ardı etmemek gerekir. Tiyatro, her şeyden önce bu olguları birbirine yakınlaştıran önemli bir işlevbence. Tiyatro, insanlarda ortak bir kalbin varlığını meydana çıkarmasıyla da topluma hizmet ediyor.
Bence tiyatro en etkili barış yolu.
Ve bu yol M.Ö. ki yüzyıllarda çok daha fazla önem görmüş.
Bu gerçekten çok üzücü.
Tiyatronun etkili bir sanat dalı olduğu, insanın ve toplumun eğitiminde bu etkinlikten yararlanılması gerektiği düşüncesindeyim.
Geldiğimiz noktayı gördükçe biz mi ilerideyiz yoksa Eskiçağ insanları mı ilerideydi diye sorgulamadan edemiyorum.
Ereğli için Avrupa Kenti deniliyor sürekli. Avrupalı olmanın kriterlerinden haberdar değiliz sanırım
Deniz manzaralı çöplük
Tiyatrosu olmayan Belediye
Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında verilmeyen sanat eğitimleri
Ve bir çok şey daha
.............................................................
Hepimize yazık
Hem de çok yazık
Yaşamak koştur koştur para kazanmaya çalışmak ve bu koşturmacanın içerisinde unutulan değerler ve insanlık değil bence