*TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası KDZ.Ereğli Temsilci Yardımcısı Mustafa Çevik, kamu yapıları başta olmak üzere bütün yapılar yapı denetim sistemine acilen dâhil edilmelidir dedi.

*Kaçak yapılar ile yapı kullanma izin belgesi olmayan yapılardan ruhsatlı hale gelebilecek olanların ruhsatlandırılmasının sağlanmasını ve uygun olmayanların ise yıkılması gerektiğini belirten Mustafa Çevik, kentsel dönüşüm projelerinin oluşturmasını istedi.

Ülkelerin depreme karşı ulusal bir eylem planı olması gerektiğine işaret eden TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası KDZ.Ereğli Temsilci Yardımcısı Mustafa Çevik Bu planda yapıların güvenliği, bireylerin depreme karşı bilgilendirilmesi ve eğitilmesi esas olmalıdır dedi.

MÜHENDİSLİĞE POZİTİF ÖNEM VERİLMEDİ

Bir meslek kuruluşu olarak toplumun deprem konusunda bilgilendirilmesi yönünde talep ettiğimiz açıklamayı hazırlayan Mustafa Çevik, Deprem, jeoloji ve jeofizikten, şehir plancılığı, inşaat, mimarlık, elektrik, makine mühendisliği disiplinlerine dek çok bilimli bir mühendislik, mimarlık alanıdır. Ancak ülkemizde gerek depremler gerekse birçok toplumsal olay ve durum açısından mühendisliğe gereken pozitif önem verilmediği ve hatta geriletilmeye çalışıldığı için zincirleme birçok sorun oluşmakta ve gereken katkılar alınamamaktadır sözleriyle başladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:

8 AYDA BİR DEPREM OLUYOR


Türkiye'de 1900-1999 yılları arasında 131 tane hasar yapan deprem meydana gelmiş ve bu depremler 398.331 binanın yıkılması veya ağır hasara uğramısına ve 65.662 insanın ölmesine neden olmuştur. Bu rakamlar bize son yüzyıllık dönemde Türkiye'de ortalama her 8 ayda bir hasar yapan bir depremin oluştuğu göstermektedir. Hasar yapan depremler ortalama olarak her yıl 4.024 binanın yıkılmasına ve 664 insanın ölmesine neden olmaktadır.

ÖNCE YAPI DENETİM

Türkiye'nin yüzde 95'inin deprem kuşağında olduğunu nüfusun yüzde 98'inin de deprem bölgesinde yaşadığı, Sanayileşmenin de neredeyse tamamı bu bölgelerde olduğuna göre biz artık depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Çünkü Deprem Değil İhmal Öldürür.
Bir doğa olayı olan depremin can ve mal kaybına yol açmamasını sağlamanın yolu, SAĞLIKLI BİR YAPI DENETİM SİSTEMİNDEN geçmektedir.

KAÇAK BİNALAR RUHSATLANDIRILMALI

Ülkemiz Marmara depreminden sonra bir kez daha depremin yıkıcı etkileriyle sallanıyor. Van ili merkezini ve başta Erciş ilçesi olmak üzere civar ilçe ve köyleri etkileyen depremin 7.2 büyüklüğünde olduğu, artçı sarsıntıların devam ettiği ve felaketin bilançosunun gittikçe ağırlaştığını maalesef üzülerek görüyoruz.
17 Ağustos 1999 depreminin ardından neredeyse 12 yıl geçmiş olmasına rağmen, bir doğa olayı olan deprem yine bir felakete dönüşüyor. Gecikerek de olsa Yapı Denetim Kanunun ülkemizin tamamında da 01.01.2011 tarihinden sonra uygulamaya geçmiş olması bile bundan sonrası için bir umut olmaktadır.


BİNALAR MÜHENDİSLİK HİZMETİNDEN YOKSUN ÜRETİLDİ


Başta İstanbul olmak üzere ülke geneline baktığımızda, son bilimsel verilere göre; kaçak yapılaşma oranı %40 civarındadır. Yapı kullanma izin belgesi olmayan yapılar ise %60 civarındadır. Mevcut binaların neredeyse yarısına yakını Mühendislik Hizmetlerinden yoksun olarak üretilmişlerdir. Bu binaların olası depremlerde yıkılması ve can kayıplarının olması kaçınılmazdır. Halbuki Japonya örneğinde gördüğümüz üzere; mühendislik hizmetlerinin eksiksiz olarak sunulduğu yapılarda 9.0 şiddetindeki depremlerde bile can ve mal kaybı yaşanmıyor. Onun içindir ki; başta hastaneler ve okullar olmak üzere mevcut tüm yapıların incelenmesi, yıkılması zorunlu olan yapıların yıktırılması, onarılacak yapıların ise onarım ve güçlendirme projelerinin hazırlanarak hayata geçirilmesi, başta hükümetimiz olmak üzere hepimizin görevidir.  Vatandaşın en temel hakkı olan barınma hakkı nı, güvenli yapılarda sağlamak için taraflar görevlerini noksansız yerine getirmelidirler. Bilhassa yeni kurulan Çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından güçlendirme ve kentsel dönüşüm projeleri vakit kaybetmeden hayata geçirilmelidir. Ülkemizin ve özellikle Hükümetimizin en büyük projelerden biri, bu olmalıdır.


BÜTÜN BİNALAR YAPI DENETİM İNCELEMESİNDEN GEÇİRİLMELİ


1999 depremleri ve son olarak VAN depremi göstermiştir ki; ülkemizde yapım süreci denetimden yoksun olarak süregelmiştir. Sağlıklı ve etkin bir yapı denetim sistemi; geleceğimizi kurtaracak, güvenli ve sağlıklı binalar üretilmesini sağlayacaktır. Gerek can ve mal güvenliğinin sağlanması, gerekse çağdaş, nitelikli, yaşanabilir bir çevreye uygun bir yapı üretiminin gerçekleştirilmesi için, kapsamlı bir yapı denetime ihtiyaç vardır. Etkin bir denetim için; Hükümetin yürürlükteki Yapı Denetim Yasasındaki eksiklikleri, aksaklıkları ivedilikle gidermeli, özellikle müteahhitle yapı denetim Kuruluşu arasındaki bağı koparmalıdır. Yani müteahhidin kendisini denetleyecek Yapı Denetim Kuruluşunu seçmesi önlenmelidir.
Kamu yapıları başta olmak üzere bütün yapılar yapı denetim sistemine acilen dâhil edilmelidir.


ZONGULDAK'TA 9 YAPI DENETİM FİRMASI BULUNUYOR


Gelelim Zonguldak olarak biz ne durumdayız. 01.01.2011 tarihi itibariyle Yapı denetim Sistemi 62 il ile birlikte İlimizde de başlamış bulunmaktadır. İlimizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yetki Belgesi verdiği 9 adet Yapı Denetim firması bulunmaktadır.  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesinde 17.08.2011 tarih ve 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 26 ncı maddesi ile Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasın gereği Bu Kanunun uygulanması ile ilgili Bakanlık iş ve işlemlerinin yürütülmesini sağlamak üzere, Bakanlık merkezinde Merkez Yapı Denetim Komisyonu ve illerde İl Yapı Denetim Komisyonu Kurulmuştur.

Başta, Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüz Hasan Öztürk olmak üzere Müdür Yardımcısı Hüsnü IŞIK (İnş.Müh.) Müdür Yardımcısı Şenol YÜCEL (Jeoloji Yük.Müh.)  Yapı Malzemeleri Ve Yapı Denetimi Şube Müdürlüğü  Şube Müdürü Erdoğan ÖZTÜRK (Mak. Yük. Müh.) . Yapı Denetim Sistemini ilimizde en iyi şekilde uygulanması için gerekli tüm çalışmaları en üst seviyede sürdürmektedirler.

Zonguldak olarak yapı denetim sistemi ile yeni tanışmamız sistemin yeni olmasından dolayı yaşanan sıkıntı aksaklıklar zamanla aşılacaktır. Fakat 2011 den önceki durum Türkiye ortalamasından farklı değil bu demek oluyor ki olası bir depremde diğer illerden farklı bir senaryo olmayacak. Peki ne yapmalıyız sorusuna gelince,

UYGUN OLMAYANLAR YIKILMALI

%40 civarında olan Kaçak yapılaşma ile %60 civarında olan Yapı kullanma izin belgesi olmayan yapılar ise biran önce mevcut deprem yönetmeliğine göre gerekli inceleme ve tahkiklerin ardından, ruhsatlı hale gelebilecek olanlarının yapı denetim sistemi ile ruhsatlandırılması sağlanmalı. Uygun olmayanların ise yıkımının sağlanması gerekmektedir.

Önem arz eden ve kamuya ait olan binaların da aynı şekilde mevcut deprem yönetmeliğine göre gerekli inceleme ve tahkiklerin ardından Güçlendirme veya gerekli durumlarda yeniden inşası gerekenlerin yıkılarak yenilenmesi yoluna gidilmelidir.

Zonguldak ilinde yerel yönetimler ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü birlikte kentsel dönüşüm projeleri oluşturmalı ve yapılaşmaya uygun olmayan bölgelerdeki yapılaşmanın bir an önce önlenmesi böylece güvenli ve sağlıklı binalar üretilmesini sağlanmalıdır.

Eğer Bunları Yapamayacaksak Depremi Yasaklayalım…..