Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Büro-Sen Zonguldak Şubesi yönetici ve üyeleri, dün Vergi Dairesi önünde toplanarak Maliye Bakanlığı'nı uyarmak amacıyla basın açıklaması yaptılar. Türk Büro-Sen Şube Başkanı Kadir Bacıoğlu'nun okuduğu ortak bildiride, şu görüşlere yer verildi;

"TALEPLERİMİZ,  BEKLENTİLERİMİZ KARŞILANMADI"
"4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendika Kanunu'nu n22'nci madde hükmü gereğince, devlet kurumlarında en fazla üyeye sahip yetkili sendika ile o kurumdaki kamu işveren vekilleri arasında Nisan ve Ekim aylarında olmak üzere yılda 2 kez Kurum İdari Kurulu (KİK) toplantıları yapılıyor. Ancak, geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı'nda yapılan KİK toplantılarında, her iki kurum bürokratlarının kabul edilemez yaklaşımları, bugün bizlerin meydanlara inmemize sebep oldu. 22 Nisan 2009 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı'nda 28 Nisan 2009 tarihinde ise Maliye Bakanlığı'nda yapılan Kurum İdari Kurulu toplantılarında kurum çalışanları ve üyelerimiz açısından öncelik ve önem arz eden ve sendikamız tarafından masaya taşınan; Çalışma barışını bozan kurum içerisindeki ücret adaletsizliğinin giderilmesi, Gelir İdaresi Başkanlığı'nda 2006 ve 2007 yılında yapılan gelir uzmanlığı sınavlarından 70 ve üstü alanların atamalarının yapılması, VHKİ kadrosunun bütün personele sınavsız verilmesi, gelir uzmanlığında 5 yılda 3 defa imtihana girme sınırının kaldırılması, son yapılan muhasebe uzmanlığı sınavında personel aleyhine sergilenen katı tutumlardan artık vazgeçilmesi ve gerek muhasebe, gerekse milli emlak uzmanlıklarındaki sınava girişlerdeki süre sınırının kaldırılıp sınava girebileceklerin kapsamının genişletilmesi, ek ödeme oranlarının yeniden düzenlenmesi, yardımcı hizmetler sınıfında ve engelli kadrolarında çalışan personelin beklentisi olan görevde yükselme sınavının açılması gibi taleplerimizin karşılık bulmaması neticesinde KİK toplantı tutanakları imzalanmayarak, sendikamız temsilcileri tarafından her iki toplantı da bitmeden terk edildi. Sendikamız tarafından ortaya konulan bu tavır, başta üyelerimiz olmak üzere temsil ettiğimiz tüm Maliye ve Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının haklarını korumak ve almak adına üstlendiğimiz sorumluluğun bir gereğidir. Oysa ki; 2008 yılı Ekim ayında yapılan KİK toplantılarında VHKİ kadrolarının sınavsız verilmesine ilişkin talebimizin olumlu karşılanmasına rağmen, 2009 Nisan ayında yapılan KİK toplantılarında bu kadronun sınavsız verilmesi yerine, kurumlar tarafından yapılacak sınavlarla verileceğinin ifade edilmesi, kurumların (Maliye Bakanlığı'nın ve Gelir İdaresi Başkanlığı'nın) bürokratlarına olan güveni yok etmiş, itibarlarını da zedeledi. Diğer yandan bu durum, Maliye çalışanlarının beklentilerini, umutlarını karşılıksız bırakmış, haklarının da gasp edilmesi sonucunu doğurdu."

"DİKTATÖR ANLAYIŞ,
BİZİ SOKAĞA İTİYOR"
"Bütün bunlar,  Maliye Bakanlığı'nın en tepesindeki bürokratların gerçek düşüncelerini ortaya koymuş, çalışanlarına yönelmediklerini, memurlarına şaşı baktıklarını, mevcut sorunları çözmeyip, çalışanların beklentilerini yerine getirmeyerek de, 'diktatör' bir anlayışla kurumu idare etmeyi benimsediklerini bir kez daha göstermiştir. Kısacası, Maliye çalışanlarına ve sendikamıza çözüm yeri olarak, sokaklar gösterilmiştir. Ancak, sendikamız Türk Büro-Sen'in sorunların çözümünde öncelikli olarak diyalog ve uzlaşı yöntemini tercih ettiğini, çözümün bu yöntemle gerçekleşmemesi halinde ise 'gözünü daldan budaktan esirgemeden' her türden eylem ve etkinlikleri yapmaya muktedir olduğunu, bizlere sokakları gösterenlere buradan bir kez daha, haykırarak hatırlatmak istiyoruz
Artık, sözün bittiği yere gelinmiştir. Türk Büro-Sen olarak. Maliye ve Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının gasp edilmiş hakları elde edilinceye kadar, tarih ve biçimleri Genel Merkezimiz tarafından bildirilecek olan eylemler sürecini bugün itibariyle başlatmış bulunmaktayız. Bundan sonraki süreç, bizleri buna mecbur bırakanların düşünmeleri ve çözüme yönelmeleri gereken süreçtir. Çünkü, çözümden kaçanlar, bugünden itibaren Maliye Bakanlığını ve Gelir İdaresini, eskisi gibi o kadar kolay yönetemeyeceklerdir. "

"25 MAYIS'TA ANKARA'YA GİDERİZ"
"Diğer yandan başlattığımız bu eylemler, bir yönüyle de 2005 yılında yeniden yapılandırma adıyla Maliye Bakanlığı'nın, gelir ve gider şeklinde ikiye bölündükten sonra kaybetmiş olduğu saygı ve itibarını yeniden kazandırmayı hedefliyor. Bölünmeyle birlikte; olumlu manada hiç bir değişim yaşanmamış tersine var olan düzen, istikrar ve huzur kaybedildi. Bugünlerde, Gelir İdaresi'nin mevcut yapısında ki eksikliklerin, yanlışlıkların giderilmesi amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığı kanunun da değişiklik yapılmasına dair çalışmaları olduğunu duyuyoruz. Ne acıdır ki, bu duyumlarımızı Gelir İdaresi yetkililerine ilettiğimizde 'bu çalışmalardan haberlerinin olmadıklarını' ifade ediyorlar.
Maliye bürokratları, cumhuriyet tarihi boyunca bugünkü duruma asla düşmemişlerdi. Devletimizin bir kurumunda yaşanan bu garabeti ortadan kaldırmakta: 'Bizim ilkemiz, önce ülkemiz' anlayışımızın gereğidir. Bu nedenle de, sendikamız, başta Maliye ve GİB çalışanları olmak üzere devletimizin çıkarları uğruna söz konusu kanun değişiklik aşamasında da müdahil olmaya devam edecektir. Kitlesel basın açıklaması bir uyarı niteliğindedir.
Bu uyarımızı Maliye bürokratlarının iyi okuması ve değerlendirmesi beklentimizdir. Aksi halde 25 Mayıs 2009 Pazartesi günü bizlerinde içinde olacağı, ülke genelindeki tüm Maliye ve GİB çalışanları Ankara'ya giderek Bakanlık önünde eylem gerçekleştirecektir. Bundan sonuç alınmaması halinde ise üretimden gelen gücümüz dahil olmak üzere her türlü eylemi gerçekleştireceğimizi bütün kamuoyuna duyururuz."