Faili meçhul bir cinayete kurban giden Atatürkçü Düşünce Derneği’nin de  (ADD) kurucusu Prof. Dr. Muammer Aksoy’un katledilişinin yıldönümünde yapılan yazılı açıklamada, Uğur Mumcu’nun anma gününü siyasi şova çeviren CHP Kdz. Ereğli ilçe Başkanı Hayrettin Kartal’a da dolaylı yanıt verilirken, ADD’nin kurumsal kimliğine dil uzatılmasına asla izin verilmeyeceği vurgulandı.

 

Prof. Dr. Muammer Aksoy’un siyasi kimliğinin CHP’li olduğuna vurgu yapan ADD Kdz. Ereğli Şube Başkanı Semih Özkök,  yönetim kurulu adına “Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ardından” başlıklı şu açıklamayı yaptı:

 

PROF.DR MUAMMER AKSOY’UN ARDINDAN

 

Hukukçu ve siyaset adamı. 1961 Anayasasını hazırlayan komisyonun sözcülüğünü yapmıştır. Milletvekili Numan Aksoy'un oğludur. 1990 yılında, faili meçhul bir cinayet sonucu öldürülmüştür.

 

Ülke Aksoy ile evli , Işık ve Arın isminde iki oğul ile Aslı, Muammer Can Aksoy ve İlke Aksoy isimli üç toruna sahiptir.

 

Tüm derslerinden tam not alarak 1939'da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra Zürih Üniversitesi Hukuk ve Devlet Bilimleri Fakültesi'nde doktora yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi'nde asistanlık ve Ankara Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yaptı.

 

1957 yılında üniversite yasasında yapılan değişikliklerin üniversitelerin özerkliğine zarar verdiği gerekçesiyle üniversiteden ayrılarak Cumhuriyet Halk Partisi'ne girdi.

 

27 Mayıs 1960 sonrasında yeniden üniversiteye döndü ve Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde profesör oldu. Kurucu Meclis Antalya İli Temsilciliği (6 Ocak 1961 - 25 Ekim 1961) ile 1961 Anayasasının hazırlanmasında komisyon sözcülüğü yaptı. CHP parti meclisi üyeliği görevlerini yürüttü. 12 Mart 1971 Muhtırasından sonra tutuklandı, fakat yargılama sonucunda aklandı. 1977'de CHP İstanbul milletvekili olarak meclise girdi. Avrupa Konseyi Türkiye temsilciliği ve Türk Hukuk Kurumu başkanlığı görevlerini yürüttü. 12 Eylül 1980'den sonra Ankara Barosu başkanlığına seçildi.

 

1989'da Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bahri Savcı, Münci Kapani ve Bahriye Üçok gibi aydınlarla birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurdu. 31 Ocak 1990 günü Ankara Bahçelievler'deki evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü.

 

Ansiklopedilerde böyle tanımlanıyor değerli Kurucu Genel Başkanımız Profesör Doktor Muammer AKSOY. Ne gariptir ki  böyle onurlu bir yaşam 31 Ocak 1990 günü tek bir kurşunun can  noktasına isabeti ile sona eriyor.

 

Sonra ne mi oluyor ? Peşinden, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu , Ahmet Taner Kışlalı susturulmaya ÇALIŞILIYOR.  Ama binlerce Muammer Aksoy, Bahriye Üçok , Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı’nın ölümlerle yeniden doğabileceğini unutuyor katiller.

 

Bu cinayetlere kurban gidenlerin ortak özelliklerinin en önünde ATATÜRKÇÜ olmaları geliyor.

 

Bir devlet, bir ülke düşününüz ki; Ülkeyi düşman çizmesinden kurtaran, devlet kuran liderinin ideolojisi peşinden koşanlar kelle koltukta gezecek !

 

Bugün geldiğimiz noktada ise devleti yönetenler devleti talan etmek üzere  hem çıkar hem fikir birliği içerisine girmişlerdir.

 

Faili meçhullerde  kaybettiğimiz tüm aydınlarımız ve kurucularımız sağ oldukları günlerde bugün olabilecekleri satır satır, santim santim topluma anlatmışlardır. Biz de haklı çıkmamalarını isterdik ama ne yazık ki haklı çıktılar.

 

Atatürkçü Düşünce Derneğinin üyeleri, yöneticileri olan bizler de Kurucu Başkanımız Sayın Muammer Aksoy’un ve tüm görev yapmış kurucularımız, yöneticilerimiz ve toprağa düşenlerimizin izinden gitmeye, icabında vatan cumhuriyet ve bu toprakların korunması uğrunda gözümüzü kırpmadan hayatımızı feda etmeye  ant içtik.

 

Bu andımız nedeniyledir  ki Kurucuları arasında bulunan bu değerli yurtsever insanların aziz hatıralarına saygısızlık yapmamak adına, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurumsal kimliğine dil uzatılmasına, kişisel ve siyasal  çıkarlara alet edilmesine asla izin vermeyeceğimizi, bu konuda kamuoyunun engin  sezgi ve sağduyusuna  güvendiğimizi bir kez daha hatırlatırız.

 

Varlığımız  bu cennet vatana ve Türk varlığına  armağan olsun.

 

Ölümünün 24. Yılında ve demokrasi haftasının son gününde ruhun şad, toprağın bol olsun.