Çevre konusunda duyarlı vatandaşlar, Alaplı’nın Osmanlı Köyü’nde yapılmak istenen cüruf işleme tesisinin yaratacağı kirliliğin su kaynaklarını da tehdit ettiğini belirten vatandaşlar, “Anayasa’dan doğan hakkım gereği itiraz ediyorum” vurgusuyla Kaymakamlığı dilekçe yağmuruna tuttular. Alaplı Kaymakamlığı İlçe Özel İdare Müdürlüğüne, verilen dilekçelerle cüruf işleme tesisisin imar planına ilişkin askı itirazı yapılıyor.

Çok sayıda vatandaşın verdiği dilekçelerden birinde şu ifadeler yer alıyor:

İTİRAZIN KONUSU:

Zonguldak İl Genel Meclisi’nin 07.12.2020 tarihinde aldığı 111 numaralı karar ile, Zonguldak İli, Alaplı İlçesi, Osmanlı Köyü hudutları dahilinde bulunan, 102 ada, 11 ve 13 numaralı parselde kayıtlı taşınmazlarda 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yapılan ‘’Katı Atık Tesisleri Alanı’’ amaçlı değişikliğe uygun kararı verilmiştir. Karar elektronik ortamda 22.12.2020 günü ilan yerine geçmek üzere yayınlanmıştır. İmar planına ilişkin Askı İtirazı.

İTİRAZ NEDENLERİ :

Tesisin kurulacağı alanın su birikintisi değil göl olduğu gözlenmiştir. Konuyla ilgili başta TMMOB Şehir Plancıları Odası olmak üzere uzman kurumlar bu gözlemimizi teyit etmektedir. Göl ve gölün oluşumunu sağlayan derede balıklar yaşamaktadır.

Bölgede yaşayan kişiler tarafından CİMER’e söz konusu parsellerde “Tehlikesiz Atık Geri Dönüşüm Tesisi yapılmasının uygun olup olmadığı” sorulduğunda Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan gelen cevapta “bölgenin Su Ürünleri İstihsal Sahası olduğu ve bu nedenle bu alanların kurutulup doldurulması, su ürünlerinin beslenme ortamlarının bozulması, dere yataklarının değiştirilmemesi, 1380 sayılı Su Ürünleri kanunu ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan Su Ürünleri Yönetmeliği 11. ve 12. maddeleri ile bu maddelere ilişkin Ek.5 ve Ek.6 sayılı listelerde yer alan esaslara ve bu meyanda diğer mevzuat hükümlerine uyulması şartı aranmakta olup, aksi taktirde cezai işlem Sayfa 2 / 6 uygulanmaktadır” denilmektedir. Oysa proje tanıtım dosyasında “Su Ürünleri Kanunu kapsamında olan Su Ürünleri İstihsal ve Üreme Sahaları bulunmamaktadır.” yazılmaktadır.

Proje Tanıtım Dosyasında ” bölgede tarım arazi bulunmamaktadır” denilse de; bölge 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli planlarda orman ve tarım alanı olarak görülmektedir.

Proje ile su kaynaklarının, ormanların, tarım arazilerinin, yerleşim alanları ve plajların kirletilmesi söz konusudur. Tarım arazileri, yerleşim alanları, arı kovanları, su ürünleri, ormanlar, plajlar kısacası bölgenin geçim ve yaşam alanları projede dikkate alınmamıştır. “Göl ve dere yok” denilerek “ÇED Gerekli Değildir” raporu alınmış, halkın katılımı engellenmiştir. Tesisin kurulması düşünülen alan halk sağlığı ve esenliği açısından uygun değildir.

Tesisin su kullanımı, arıtma, gürültü, iş güvenliği, yangın güvenliği, cüruf tozu emisyonu konularında çelişkili ifadeler bulunmaktadır. “Su kullanılmayacak” denmesine rağmen üretim sürecinde kullanılacak suyun hesabı yapılmıştır. Olmayacağı bildirilen atık suyun drene edileceğinden bahsedilmektedir.

Kurulacak tesis açık tesistir. İşlenecek cüruf ve diğer katı atıklarda metalik ve metalik olmayan tozlar mevcuttur. Bu maddeler açıkta stoklanacak, ıslatılarak işlenecektir. Yağmur suları ve uçuntu ile doğaya karışması ihtimali yüksektir. Karabük’te benzer cüruf tesisinde TÜBİTAK tarafından yapılan ölçümlerde, zararlı maddeler limit değerlerin çok üstünde tespit edilmiştir. Kapatılması yönünde rapor verilmiştir. Benzer durum burada da yaşanırsa tesis kapatılsa bile etkileri yıllarca sürecektir

SONUÇ VE TALEP:

Çevre hakkı Anayasa 56 madde ile düzenlenmiş bir haktır. 2872 sayılı Çevre Kanunu, başta idare olmak üzere herkese çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesinde görev ve sorumluluklar yüklemiştir.

Zonguldak İl Genel Meclisinin 111 Karar no.lu 07.12.2020 günlü, Zonguldak ili, Alaplı  ilçesi, Osmanlı  Köyü  hudutları dahilinde bulunan,102 ada,11 ve 13 parsel no.lu ile kayıtlı taşınmazlarda ‘’katı atık Tesisleri alanı’’ amaçlı 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının uygunluğu  kararına yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, Anayasa’dan doğan hakkım gereği itiraz ediyorum. Kararın tekrar değerlendirilerek, iptalini diliyorum.