“Bizim iktidar gücümüz ve paramız arttığı ölçüde imanımız artmadı, esnafımız biraz daha parası artarsa Çeçenistan’a yardım edeceğini sanıyordu, parası artınca sekreteri ile evlenmeyi, jip, yazlık almayı biraz daha dünyadan kar almayı seçti. Jipinin yazlığının kirasını ödemek için de eskiden Çeçenistan, Suriye için yoksullar için harcadığı kadar harcamamaya başladı. Biz sadece bu küresel emperyalizmi politik güçler olarak görmeye başladık.
Ereğli Özgür-Der Temsilciliği tarafından Mavi Organizasyonda düzenlenen "Küresel Vesayet Karşısında Müslümanlar" konulu konferansa Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak ile Haksöz Dergisi Yazarı Hamza Türkmen konuşmacı olarak katıldı. 


Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, “Suriye’ye kampanya devlet desteği, Kızılay fonlarından harcanan paraların en yüksek seviyesinin 7 milyar dolar olduğunu sadece sigaraya verilen bir yıl içerisindeki para miktarının ise 10 milyar dolara ulaştığını söyledi. Dilipak, “Zekatınızı da verseniz bir mahallede, yetim, dul aç, çaresiz kalmışsa siz çare değilseniz kıldığınız namazın hükmü de anlamı da yoktur. Sadece aerobik yapmış olursunuz. Müslümanlığın böyle bir evrensel duygusal sahipliği olması gerekiyor” dedi. İktidar ve para gücünün artmasına rağmen iman gücünün artmadığına dikkati çeken Dilipak konuşmasında şu ifadelere yer verdi:


“KARANLIK İÇİN AYDINLIK YOK OLMAZ”


"Karanlık geldiği için aydınlık yok olmaz, aydınlık gittiği zaman karanlık gelir. İşte bu küresel intifada ya da küresel sömürgecilik bu ezeli ve ebedi olan bir mücadelenin negatif kanadını temsil ediyor. Yusuf gibi kim çocuğunun olmasını istemez? Yusuf gibi bir çocuk istiyorsanız çocuklarınız hak dava yolunda kuyuya atılırlarsa sabır edin, duyarsanız ki köle pazarında satılmış sabredin, haberi gelirse iftiraya uğramış hapise atılmış sabredin, çünkü Yusuf'u Yusuf yapan şeyler bunlar. Herkes sonuçtaki nimete bakıyor. Aslında Yusuf’u kuyuya atan kardeşleri onun manevi bir eşiğe getirip bırakmışlardı, onu alıp götüren köle tüccarları sırtlarında Mısır’ın sultanını taşıdıklarının farkında değildiler. Allah sizi Suriye ile Filistin ile imtihan ediyor kim bilir belki Ergenekonlar, paralel devletler bizim kuyu ile imtihanımızdır. Biz bunları idrak eder çözüm üretebilirsek malımızla canımızla ve sevdiklerimizle Allah yolunda yürüyüşümüzü sürdürecek olursak sonunda varacağımız yer çok önemli.


“KAZANILAN SAVAŞLARIN HAİNLERİ”


Bizi kazanılmış zaferlerin kahramanları ile avuttular. Biz biliyoruz ki kaybedilen savaşların da kahramanların vardır. Kazanılan savaşların hainleri olduğu gibi. Çok fazla da zafere şartlanmayalım, zafer dediğiniz ne ki rıza hepsinin önünden gelir. Müslümanlar olarak yer yüzünde imtihan ediliyoruz, yer yüzündeki maddi kazançlarla ölçmemeliyiz kazancımızı. Allah bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimiz ile kimi zaman eksilterek kimi zaman arttırarak imtihan edecektir. Allah servet ve iktidar ülkeler arasında evirip çevirecektir. Bizim biraz da ölçeklerimizi ahirete, yüzümüzü de kıbleye daha doğrusu rızaya dönmemiz gerekiyor. Ruhani kimliğimizi biraz ihmal ettik gibi geliyor bana. Bizim iktidar gücümüz ve paramız arttığı ölçüde imanımız artmadı, esnafımız biraz daha parası artarsa Çeçenistan’a yardım edeceğini sanıyordu, parası artınca sekreteri ile evlenmeyi, jip, yazlık almayı biraz daha dünyadan kar almayı seçti. Jipinin yazlığının kirasını ödemek için de eskiden Çeçenistan, Suriye için yoksullar için harcadığı kadar harcamamaya başladı. Biz sadece bu küresel emperyalizmi politik güçler olarak görmeye başladık. O politik güçler şeytanın varisleriydi. Açın bakın Kuran'a. İnsanlar sürekli seçim halindedirler, iki şeyden biri tercih ederler ya iyilerden en iyisini ya da mevcutlar içerisinde en az kötü olanını. İnsanlar giderek o manevi pırıltılar yerine maddi pırıltıları seçmeye başladılar. Onun ruh güzelliği, sadakatine, şefkatine değil de manken kızlara bakmaya baladılar. Televizyon bize çok görsel şeyler sunuyor, daha somut elinizi uzattığınızda alabileceğiniz şeyler. Manevi sorumluluklarınızı bunun karşılığında ödeyeceğiniz bedelleri içinize bakarak anlayabilirsiniz. 


SİGARAYA 10 MİLYAR DOLAR ÖDENDİ


Suriye'ye yardım edeceğiz, bütün bir yıl boyunca zekatı kurban derisi bütün kampanyalarda topladığımız para devletin aktardığı para Kızılay’ın fonlarından harcadığımız para en yüksek seviyesi 7 milyar dolar oldu. Sadece sigaraya verdiğimiz para bir yıl içinde 10 milyar dolar. Somali, Libya, Mısır, Suriye hepsi 7 milyar dolar, gelirine göre en yüksek yardım eden üçüncü ülkeyiz. 300 Milyon da aç çocuğumuz var bizim yer yüzünde. Ekonomideki düzelme, sokaklarda hiç eski araba filan kalmadı, serçe falan. Bizim zamanımızda herkes yamalı elbise giyerdi. Dünyanın en zeki iktisatçısı Tayyip Erdoğan değil. 150 milyar dolar kasamızda para var, bana kalırsa Somalili, Suriyeli kardeşlerimizin dualarının bereketi bunlar. Artık biz sadece emperyalizmin yeryüzündeki zulümlerinden şikayet etmek değil karanlığa küfür etmek yerine Allah aşkı için artık bir mum yakmamız, buna göre çocuklarımızı hayata hazırlamamız gerekiyor. Üniversite okuyan çocukların veya üniversite bitirenlerin yeni bir sınava girmeden ilahiyatı bir okumalı. Kendi hayatımıza çeki düzen vermemiz gerekiyor. Dünyada 1.5 milyar müslüman var 600 milyonu sadece Hindistan havzasında. Kim gidecek Hindistan'a kim biliyor Hintçe?. Çocuklarımızı böyle bir dünya için hazırlamalıyız. Türk Hava Yolları zararına da olsa 110 noktaya uçuyor bizim 202 noktaya ulaşmamız gerekiyor. Meksika'ya, Arjantin'e ulaşmalıyız. Artık 2 saatte dünyanın her yerine uçabiliyorsunuz. Buradan uçağa binince 2 saat sonra 3 kıtaya varıyorsunuz. Türkiye'nin konumu bakımından buna hazır başka bir yer yok. Bütün bu imkanlar bize bir sorumlulukta yüklüyor. Küresel vesayete karşı küresel direnişin merkezinde durmamız yer almalıyız”
Haksöz Dergisi Yazarı Hamza Türkmen de konuşmasında, Suriye'de müslümanların tüm dünya egemenliğinin gözlerinin kör, kulaklarının duymaz, kalplerinin mühürlü olduğu bir katliamı yaşadıklarını belirtti.