TBMM’de devam eden 2018 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmelerinde, ülke ekonomisinin genel durumu ve Zonguldak’ın sorunlarına ilişkin bir konuşma yapan CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, “Kendi Zenginlerinizi Yarattınız Ama Oylarını Aldığınız Halk Daha Da Yoksullaştı”  dedi.

İktidarın, ekonomide rakamların -işine geldiği kısımları söyleyip işine gelmeyen kısımlarını atlayarak, bir Türkiye resmi çizmesine rağmen,  anlatılan Türkiye ile yaşanan Türkiye’nin çok farklı olduğunu  ifade eden Turpcu sözlerine şöyle devam etti:



AKP ÖNCESİNE GÖRE DAHA YOKSULLAR

Yolsuzluk, Yoksulluk ve işsizlik artarak ülkemizin en başta gelen sorunları olmaya devam diyor. En genel anlamda yoksulluk, "ekonomimiz şöyle büyüdü böyle büyüdü" istatistikleri yayınlanırken halkın cüzdanının boş olmasıdır.

AKP muhafazakar mahalleleri kendi çıkarları için oy deposu olarak kullandı. Belki bu mahallelerden milyonerler çıktı, ama şimdi bu mahalleler AKP öncesine göre daha da yoksullar!

Kendi zenginlerinizi yarattınız ama oylarını aldığınız halk daha da yoksullaştı. İşte izlediğiniz ekonomi politikasının özeti budur!



“BÜYÜMENİN 5 KÖTÜ TÜRÜ”

Büyümenin 5 kötü türü vardır. Bunlar:

İşsiz Büyüme: Sağlanan büyümeye karşın, işsizliğin artması,

Acımasız Büyüme: Sağlanan büyümeye karşın, gelir dağılımının bozulması,

Dilsiz büyüme: Sağlanan büyümeye karşın, demokratik hak ve özgürlüklerden yoksun kalınması,

Köksüz Büyüme: Sağlanan büyümeye karşın, toplumsal değerlerde yozlaşma ve kültürel kimliğin yitirilmesi,

Geleceksiz Büyüme: Sağlanan büyümeye karşın, çevrenin yok edilmesi ve gelecek nesilleri dikkate almama,

Tabi bir de bu beşinin aynı anda gerçekleştiği bir ülkede bu durumla övünebilen bir AKP iktidarı var!



“AKP İKTİDARININ HİÇ UMURSAMADIĞI İLLERİN BAŞINDA ZONGULDAK GELİYOR”

Çok az kesimin yaşam standardı ciddi şekilde yükseltilirken, halkın ezici çoğunluğunun da günden güne düşürülmektedir. Birileri refah içinde, diğerleri ise yarınından emin olmadan yaşamaya devam etmektedir.

Bu bahsetmiş olduğumuz olumsuz tablodan en fazla etkilenen şehirlerin başında, AKP İktidarının hiç umursamadığı, hiçbir gelecek sunmadığı Zonguldak gelmektedir.



“GÖÇÜN BAŞKENTİ

Bir şehir düşünün,  70’li- 80’li yıllardaki istihdam yapısı, görünümü ve sosyo-kültürel yapısı bugünden çok daha iyi olsun. Kendi özel paramız, ilk özel radyomuz, ilk tenis kortlarımız, golf sahalarımız, güzel sinemalarımız vardı.

Bir şehir düşünün emeğin başkentiyken, bugün yoksulluğun, işsizliğin ve göçün başkenti haline gelmiş olsun!

Bir şehir düşünün, kömür havzası ruhunu yandaşların rantı için ithal kömürlü termik santral planlarına teslim etmek zorunda bırakılmış olsun! Arka arkaya ithal kömüre dayalı termik santraller yapıldığı için,  hava kirliliği sebebiyle sağlıklı bir yaşamın imkansız olduğu bir şehir haline geldik!

Gerçek olan bu güzel şehrin eskiden sahip olduğu pek çok özelliğini günümüzde kaybetmiş olmasıdır.

Orhan Veli'nin şiirinde yazdığı emekçi kenti Zonguldak yok artık!



“KENDİ KAYNAKLARINI YOK SAYAN”

Bunları söylerken, sanayimiz kömür tüketmekten vaz mı geçti de Zonguldak bugün, bu hale geldi?

Tam tersine. Yerin altında kömürümüz, yerin üstünde işsizlerimiz varken işçi açığı nedeniyle yılda 1 milyon ton dahi üretemezken, 6,5 milyon tonu demir çelik sanayinde kullanılan koklaşabilir olmak üzere toplam 36 milyon ton taş kömürü ithal ediyoruz, yaklaşık 4 milyar dolar para ödüyoruz.

Kendi kaynaklarını yok sayan, kaynaklarını kullanmayan bir ülkenin kalkınması mümkün değildir. Zonguldak’ın ayağa kaldırılması ülke ekonomisine çok ciddi katkı sağlayacaktır, yani ülkemiz kazanacaktır!

Bir zamanlar, 3 il olacak kadar büyüyen ve ülkenin sanayisini adeta sırtında taşıyan Zonguldak göç nedeniyle erimektedir.

Geçmişte Mükellefiyet Kanunuyla ülke sanayisinin gelişmesi için zorla madende çalıştırılan Zonguldaklılar, bugün yine zorla işsizliğe, açlığa ve göçe mahkum edilmektedir.



“İHANET ETTİK SÖZÜ KÜPE OLSUN”

Anadolu’nun tamamını İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlere göç ettirmek beraberinde birçok sorunu da getirmektedir. Göçle birlikte şehirlerimizin hazmetme kapasitesinin üzerine çıkılarak, çarpık kentleşmeye neden olunmakta, aynı zamanda şehirlerimiz ve insanlarımız doğal afetlerden çok daha fazla etkilenir hale gelmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın “İstanbul’a ihanet ettik, hala da etmeye devam ediyoruz” sözü kulağınıza küpe olsun!

Yaptığınız, dünün mücahitlerinden bugünün yandaş müteahhitleri yaratmış olmanız.

İstanbul çarpık kentleşme nedeniyle ülke kaynaklarını yutan bir kara delik haline gelmiştir. Anadolu’nun büyük şehirlere göçü yerine insanlara kendi memleketlerinde istihdam olanakları sağlanmalıdır.



“I MADEN ŞEHİTLERİNİ, MADEN ŞEHİDİ SAYMADINIZ”

170 yılık üretim kültürü geçmişi olan ancak bugün bitme noktasına gelen taş kömüründen bahsediyoruz. Zonguldak, ülkemizin sanayisini kurmak ve geliştirmek uğruna beş binden fazla maden şehidi vermiştir. Tabi sizler, Zonguldaklı maden şehitlerini, maden şehidi saymadınız, diğer maden şehitlerinden ayırdınız, haklarını vermediniz. Her türlü teröre karşı verdiğimiz şehitlerimizle, 15 Temmuz şehitlerimizi böldüğünüz gibi maden şehitlerimizi de böldünüz!



“TTK’YA İŞÇİ ALMAMAKTADIR.”

AKP öncesi 18 bin olan TTK’nın işçi sayısı bugün 8 bine düşmüştür. Sürekli yerli kaynak vurgusu yapan iktidar, TTK’ya işçi almamaktadır. Bu büyük bir çelişkidir.

Hasta garantili hastanelere, yolcu garantili havaalanlarına, araç garantili köprülere verilen garantilerin, paraların akıtıldığı rantçılar hariç herkesin zarar hanesine yazıldığı ortadadır. Buralara verilen benzer teşvikler TTK’ya verilip yandaşlar yerine ülkenin kazanması sağlanamaz mıydı?

Zonguldak, Ankara`ya ödediği verginin çok altında yatırım alıyor, yani Zonguldak’ın hazineye verdiğini, hükümet Zonguldak`a vermiyor.



“ZONGULDAK’A YAPILMAYANLAR”

100 yılı aşkın bir rüya olan Filyos Vadisi Projesi şimdiye kadar hayata geçirilebilmiş olsaydı, yeni ufuklar, yeni ekonomi hamlesi yaratarak, kömür havzasının geleceğine çok parlak bir alternatif yaratılabilirdi.

Üniversitemiz geçmişten bu yana büyütülse, şehrimiz Filyos Vadisine doğayla barışık, istihdama yönelik yatırımlara ek olarak, Filyos Vadisi Üniversitesi ile desteklenseydi, ilimizin sosyal ve ekonomik gelişimine ciddi katkı sağlardı.

Çaycuma- Saltukova Havalanı’nda iç hat seferleri söz verildiği gibi başlatılsaydı bölge mahrumiyet bölgesi olmaktan biraz olsun sıyrılırdı.



“DALGA KONUSU OLAN YOLLARIMIZ”

Kendinizi öve öve bitiremediğiniz yol yapma maharetini keşke tarihe “bitirilemeyen Zonguldak yolları” olarak geçen yollarımız için gösterebilseydiniz. O zaman Zonguldak yolları “Aşkımız Zonguldak-Ereğli, Ereğli-Devrek yolu gibi olsun…hiç bitmesin” diye dalga konusu olmazdı!



“ZONGULDAK ÖZEL TEŞVİK KAPSAMINA ALINMALI VE GÖÇ DURDURULMALIDIR”

Almanya’da Türklerinde yaşadığı kömür havzası Ruhr’da istihdam azalınca çalışanlar alternatif mesleklere yönlendirildi. Zonguldak’ta ise tam tersine işsizliğe, açlığa ve göçe mahkum edildi! Bu hangi adalete, hangi vicdana sığar?

Zonguldak’a, Osmanlı’dan bu yana ülke ekonomisine verdiği katkı ve vefa borcu gereği özel bir statü uygulanmalı, özel teşvik kapsamına alınmalı ve göç durdurulmalıdır.

Tüm bu gerçeklere rağmen belki yine yollarımız yapılmayacak, yine yatırım alamayacağız ama size gerçekleri anlatmaktan yılmayacak, hak ettiğimizi alıncaya kadar mücadelemiz devam edecek!