Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Zonguldak İl Koordinasyon Kurulu Adına yazılı bir açıklama yapan Erdoğan Kaymakçı  “TTK’nın Maden Makinaları Fabrikası gözden çıkarılmış, fabrikanın üzerine kurulu bulunduğu alana göz dikilmiştir. Maden Makinaları Fabrikası da, ülkemiz madencilik sektörü açısından, yukarıdaki satırlarda değinildiği gibi en az hastane kadar önemlidir.” Dedi.

 

Kaymakçı yazılı açıklamasına şöyle devam etti:

 

“MADEN MAKİNALARI FABRİKASI İTHAL EDİLEN MAKİNENİN ÜRETİMİNİ DE YAPAR”

 

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait olan Maden Makinaları Fabrikası, elektrik, döküm, sıcak-soğuk şekillendirme, talaşlı ve talaşsız imalat atölyeleri ile bütünleşmiş bir tesistir. Amacı, TTK’nın kömür üretim faaliyetlerinin aksamadan yürütülebilmesi ve geliştirilebilmesi için gerekli makina, teçhizat ve tesislerin fabrikada planlanmış olanlarını “üretmek ve tamir” etmektir. Ayrıca, fabrikada üretilen maden makina ve teçhizatlarını kömür havzasının şartlarına uygun olarak geliştirmek ve standardizasyonunu sağlamaktır.

İlk olarak 1910 yılında buharlı lokomotiflerin ve kömür vagonlarının tamiri için Zonguldak'ta kurulan fabrika, 1940 yılında Fransızlardan devralınarak Merkez Atölyeleri adı ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Maden ocaklarında makinaların kullanılmaya başlanılması ile atölyelerde önce makinaların onarımı daha sonra yedeklerinin yapımına gidilmiş ve ithal edilen birçok maden makinasının üretimi gerçekleştirilerek bugünlere gelinmiştir.


“TTK İÇİN KURTARICI GÖREVİ ÜSTLENMİŞTİR”

Dolayısıyla sanayi içinde katma değeri yüksek, rekabet yeteneği olan bir makine imalat sektörü; pek çok sektöre “girdi” olan ürünleri de verdiğinden ve geniş bir yan sanayi ile çalıştığından dışa bağımlılığı da azaltmaktadır. Ülkemiz için bu konu özellikle önemlidir. Gelişmiş bir makine imalat sanayi, daha az dışa bağımlılık, daha az döviz gideri ve daha az açık veren bir dış ticaret dengesi demektir. Bütün bu nedenlerle bu sektör, tüm gelişmiş ülkelerde birinci sırada ele alınmakta ve sektörün gelişip korunması bir devlet politikası olarak benimsenmektedir. Maden Makinaları Fabrikasına da bu açıdan bakmak gerekmektedir.

Entegre bir tesis olan Fabrika, bir anlamda TTK için “kurtarıcı” görevi üstlenmiş durumdadır. Kömür üretimindeki en ufak bir aksamanın bir an önce giderilmesinin yarattığı değer, çoğu zaman görmezden gelinmektedir. Fabrika ürünlerinin “pahalı” oluşundan söz edilirken, arızanın giderilmesi için; açılacak ihaleden, itiraz süresinden, iş tesliminin gecikmesinden vb. kaynaklanan sorunlar nedeniyle doğacak “zarar”ın giderilmesi ise hiç dikkate alınmamaktadır.

Yeraltı kömür madenciliğinde hayati önemi olan alev sızdırmaz cihazların üretim sertifikasına da sahip olan fabrika, ürettiği ürünleri Kurum içinde kullanarak binlerce liralık zararı engellemektedir. İthal edilen birçok maden makinası ve yedekleri fabrikada üretildiğinden Kuruma ve dolayısıyla ülkeye önemli oranda döviz tasarrufu sağlanmaktadır. Fabrika, yeraltı madenlerinde kullanılan ve patlayıcı gaz ortamında çalışan sertifikalı elektrik teçhizatlarını (devre kesici-yol verici gibi) yurt içinde üreten ve aynı zamanda arızalanan ürünlerin de bakım-onarımını yapabilen tek kuruluştur. Bununla beraber TTK’da yerleştirilmeye çalışılan “mekanize kazı sistemi”nin bir parçası olan ve tahkimat amacıyla kullanılan ilk örnek “kalkan türü tahkimat (shield)” da bu fabrikada üretilmiştir ve 6 aydan fazla bir süredir sorunsuz olarak kullanılmaktadır. Bu örneği üretme başarısını gösteren tecrübeli fabrika personeline de teşekkür edilmesi gerekir.


“YERLİ ÜRETİCİLER TEŞVİK EDİLMELİDİR”

Ülkemizde özellikle yeraltı madenciliğinde teknoloji kullanımı istenilen düzeyin altındadır. Madencilik potansiyeli ve ekonomik göstergeleri bizden çok daha geride olan ülkeler bile gerek yeraltı gerekse yerüstünde kullandıkları makinaların büyük bölümünü kendileri üretirken, ülkemizde bu alanlarda kullanılan makinaların büyük çoğunluğunun hala ithal ediliyor olması düşündürücüdür. Bu amaçlar doğrultusunda üretim yapacak yerli üreticiler teşvik edilmelidir. Uzun yıllardır, TTK ve madencilik sektörünün makine ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Maden Makinaları Fabrikası ve atölyelerinin teknoloji ve kapasite açısından daha da geliştirilerek ülke madenciliğine daha fazla katkı koyması sağlanmalıdır.

Fabrika, Kurum Müesseselerine etkin ve hızlı hizmet verecek şekilde organize edilmiştir. Kömür Havzasında kurulu olduğundan, kömür üretiminin kesintiye uğradığı veya acil durumlarda derhal müdahale edebilmekte, 24 saat aralıksız çalışabilmektedir.

Hal böyle iken son zamanlarda basında çıkan haberlerden edinilen bilgilere göre Maden Makinaları Fabrikası’nın bulunduğu alana “Şehir Hastanesi” yapılması gündeme oturmuştur. Adalet ve Kalkınma Partisi Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır “Hastane konusunda yer arıyoruz. Bence Zonguldak’ın en önemli sorunu bu. Kentin içinde tam donanımlı bir hastanenin yapılması önceliğimiz. Yer olarak da merkez atölyelerinin bulunduğu alan buna müsait” şeklinde konuşmuştur.


“GİZLENEN GERÇEKLERİN BİLİNMESİ GEREKMEKTEDİR”

Yukarıdaki satırlarda belirtildiği gibi maden makinaları üretimi teşvik edilerek dışa bağımlılık ortadan kaldırılmalıdır derken, fabrika ortadan kaldırılmaktadır! Hastane de önemlidir, ama nasıl bir hastane! Siyasi iktidarın meseleyi hastanelerin yenilenmesi, modernleşmesi, tek kişilik hasta odaları gibi sunmasına aldanmamak gerekir. Ona zaten kimsenin itirazı olamaz. Elbette ki insanlar iyi şeylere layıktır. Ancak gizlenen gerçeklerin bilinmesi gerekmektedir. Kamu-Özel Ortaklığı ile yapılan şehir hastanesi projesinde; arsayı devlet verecek, binayı özel şirket yapacak, hazine bina için şirkete on yıllar boyunca kira ödeyecektir (döviz üzerinden). Sadece bu da değildir. Aynı zamanda hastanenin otoparkından-kantinine, temizliğinden-güvenliğine, bilgi işleminden-laboratuvarına, morgundan-hasta kabulüne kadar bütün hizmetler de şirket tarafından verilecektir. Şirketlere rant sağlamaya, emek sömürüsüne, hastayı öncelikle müşteri odaklı konumlayan ve hasta sayısının garanti edildiği böyle bir sistemin tercih edilmesiyle; hasta olsa da olmasa da, şirket parasını devletin hazinesinden tahsil edecektir!


“FABRİKA İÇİN ALTERNATİF YENİ BİR YER BULMA GİRİŞİMİ DE RASYONEL OLMAYACAKTIR.”

 

İşte böyle bir proje için TTK’nın Maden Makinaları Fabrikası gözden çıkarılmış, fabrikanın üzerine kurulu bulunduğu alana göz dikilmiştir. Maden Makinaları Fabrikası da, ülkemiz madencilik sektörü açısından, yukarıdaki satırlarda değinildiği gibi en az hastane kadar önemlidir.

 

Dolayısıyla TTK’nın faaliyetleri sürdükçe, Maden Makinaları Fabrikası’nın Kuruma destek hizmetlerinin sürekliliği de vazgeçilemeyecek olan bir zorunluluktur. Fabrika için alternatif yeni bir yer bulma girişimi de rasyonel olmayacaktır. Fabrika için yeni bir yer bulmaktansa; insan ve taşıt yoğunluğunu şehir merkezine çekerek trafik çilesini artıracak ve TTK’nın çok daha çabuk dizlerinin üzerine çökmesini tetikleyecek olan bu projeden vazgeçilmesi veya bitme aşamasına gelen Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi bitişiğinde sürmekte olan hastane inşaatının hızla tamamlanarak hizmete sokulması daha rasyonel olacaktır.