*Öztünç, yörede yaşayan vatandaşlarında katıldığı inceleme ziyaretinde, “Geçen sene Giresun’da gördük intikamını aldı. Şimdi Marmara Denizi’nde görüyoruz. Yıllarca pisliler Marmara Denizi’ne akıtıldı, kanalizasyon verildi. Sanayi tesislerinin atıkları verildi. Bakıyoruz şimdi; Marmara Denizi kusuyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı- Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç Alaplı’da üzerinde cüruf tesisi kurulması planlanan göl alanında incelemede bulundu.

Bölgede yaşayan vatandaşların ellerinde kurulacak tesisi protesto eden pankartlar taşıdığı inceleme gezisine CHP Zonguldak Milletvekilleri Deniz Yavuzyılmaz, Ünal Demirtaş ve Zonguldak örgütlerinden temsilciler ve belediye başkanlarıyla birlikte katılan Öztunç şu açıklamalarda bulundu:

“Türkiye’nin dört bir yanı delik deşik ediliyor. Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısında doğa ile oynanıyor. ‘Doğa intikamını alır’ diyoruz ama inandıramıyoruz. Geçen sene Giresun’da gördük intikamını aldı. Şimdi Marmara Denizi’nde görüyoruz. Yıllarca pisliler Marmara Denizi’ne akıtıldı, kanalizasyon verildi. Sanayi tesislerinin atıkları verildi. Bakıyoruz şimdi; Marmara Denizi kusuyor. Marmara Denizi diyor ki; ey insan oğlu (!) Sen beni kirlettin bende benin yüzüne tükürüyorum (!) bak diyor.”

“EN BÜYÜK SORUMLU OYAK’TIR”

Öztunç, yöreye büyük ekonomik katkı vermesine rağmen çevresel sorunların ön önemli sebebinin Erdemir’i bünyesinde barındıran OYAK olduğunu iddia ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin dört bir yanında benzer sıkıntılar yaşanıyor. Bugün Zonguldak’ta Alaplı’dayız. Cüruf tesisi var iki tane. Ereğli demir çelik (EREMİR), yıllarca bu memleketin kalkınmasına büyük katkı verdi. Bu bölgede ki insanlarımızın evine ekmek götürmesini sağladı. Geldiğimiz noktada; iki tesiste, maalesef bu tabiatın içerisinde yanlış yerde konuşlandırılıp yanlış yerde yapılmak isteniyor. Demir çelikten çıkan cüruf, dünya teknolojisinde pek çok alanda kullanılıyor. Niye biz kullanmıyoruz? Niye sadece üçte birini kullanıyoruz da üçte ikisini doğaya atıyoruz. Başka bir şey yapıyoruz, denize atıyoruz. Bu iki tesisin kurulmasındaki en büyük sorumlu OYAK’tır. Demir çeliktir. Demir çelik; eğer kendisi, bu cürufu halledebilse gerek kalmayacak. Demir çeliğe bir çağrı: Bir an evvel siz bu işe el atın. ‘Fazla maliyet oluyor’, ‘para çok gidecek’, ‘sıkıntıya girer şirket’ diye bakmayın. Cüruf ile ilgili çalışmayı yapın.

“SİZE DESTEK İÇİN GELDİK”

Ziyaretlerinin, bölgede yaşayan vatandaşlara destek vermek amacıyla gerçekleştirildiğini vurgulayan Öztunç, “Bugün, biz sizin yanınızdayız. Size destek için geldik. Ben, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamını getirdim. İkincisi; Cumhuriyet Halk Partisi’nin en yetkililerinden birisi olarak, burada bu tesisleri istemeyen bu insanlara destek olmak amacı ile bizzat kendim geldim.  Geleceğimiz duyuldu ve sağ olsun belediye harekete geçti. Ereğli kısmındaki mühürlendi öyle değil mi? (Topluluk konuşuyor: ama gece çalışıyor)Ona geleceğim (!) Mühürlendi değil mi? Ama gece çalışmaya devam etmiş. Yazık günah. Burada insanlar uyuyamıyorlar. Birileri unutmasınlar kefenin cebi yok.Birilerinin, bu kadar parayı bir yere götürme şansları yok” dedi.

“VALİ VE KAYMAKAM SUÇ İŞLİYOR”

Bölgede devam eden tesis çalışmasının denetlenmesi ve kanunlara uyulması için yetkililere seslenen Öztunç sözlerini şöyle tamamladı:

“Burası, mühürlü halde gece çalışıyorsa sorumluluğu emniyettedir, jandarmadadır, Validedir Valide. Gece belediye mühürlüyor da gece kaçak çalışıyorsa Vali, Kaymakam suç işliyor demektir.

Bugün, Kaymakamla da Valiyle de bu konuyu konuşmak için arayacağım. Yok böyle bir dünya yok. Buna izin vermeyiz. Yasal süreç devam ediyor. Avukatlar davayı açmışlar. Milletvekillerimizden Ünal Demirtaş avukattır. Kendisi bu konu ile ilgileniyor. Partimiz, örgütlerimiz, partililerimiz; sizinle beraberiz. Yasal süreçte de bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu gün buraya gelerek, birilerine, sizin yanınızda olduğumuz mesajı vermek istedik. Haberiniz olsun. Merak etmeyin, rahat olun. İllaki bu işler durdurulur. Ama şunu da söyleyeyim: Sadece burası değil, Türkiye’nin dört bir tarafı böyle. Sevgili Zonguldaklılar. Sandık önünüze geldiği zaman siz de gereken cevabı verin artık. Sizin gücünüz sandıktır. ‘Yeter artık bu soygun düzenine’ deyiverin artık. Ne diyor Cumhurbaşkanı: ‘Aç varsa sen doyur’. Yakışır mı bir cumhurbaşkanına. ‘Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir’ diye bir anlayışı savunmuyor mu? Bu dini inancın bir üyesi değil mi? Bunlara cevabı vermek sizin göreviniz. Biz bugün yanınızdayız, siz de yarın bizim yanımız da olacaksınız?”