Mevsimsel alerjilerle ilgili söylentiler de tıpkı çiçektozları gibi çevreye hızla yayılabiliyor. Boston’daki Brigham and Women’s Hastanesi Alerji ve Klinik Bağışıklıkbilimi bölümü başkanı Dr. John Costa, kulağımıza en çok çalınan 9 söylentiyi şöyle sıralıyor:

Herkesin bir tür alerjisi vardır: Costa ilkyaz mevsiminde “gül nezlesi” güz mevsiminde “saman nezlesi” olarak da bilinen alerjik rinitin ABD’de her beş kişiden yalnızca birinde görülen bir durum olduğunu belirtiyor. Costa herhangi bir alerjisi olmayanların bu duruma yakalanma korkusu taşımadıklarına ve mevsimsel alerjisi olanların çektikleri o korkunç sıkıntılardan gerçekte habersiz olduklarına dikkat çekiyor.


Çocukluğunda alerjisi olmayanlar erişkinlikte de alerjik olmazlar: 
Beden sürekli olarak yeni unsurlarla karşılaşır ve her an bunlardan birine alerjik bir tepki gösterebilir. Costa, örneğin ağaçlardaki çiçektozlarının doğasında zararlı hiç bir şey olmadığını, ancak kimi insanların bağışıklık sistemlerinin onlara tepki vermeyi seçebileceğini belirtiyor ve “Çocukluğunuzda alerjinizin olmaması erişkinlikte de olmayacağı anlamına gelmeyeceği gibi, çocuklukta yaşanan alerjiler de zamanla ve önceden kestirilemeyen bir biçimde yok olabilir,” diyor.


Yerel bal yemek mevsimsel alerjilerin yatıştırılmasına yardımcı olur:  
Costa’ya göre, arıların bitkilerden çiçektozu topladıkları ve bu yüzden balın o yöreye özgü çiçektozları içerdiği bir gerçek.  Ancak Costa rüzgârın etkisiyle ağaçlardan, ot ve çayırlardan taşınan ve mevsimsel alerjilere neden olan çiçektozlarının çok hafif olduklarına ve uzun süre havada uçuştuklarına dikkat çekiyor. Arıların ürettikleri balın içindeki çiçektozlarının çiçeklerden geldiğini ve bunların çok ağır oldukları için yere düştüklerini belirtiyor. Kısacası, Costa bu tür çiçektozlarının mevsimsel alerjilere yol açmadığını söylüyor.


Bilim insanları kötü bir çiçektozu mevsimini tam olarak kestirebilirler: 
Costa, “Çiçektozu mevsimleriyle ilgili kestirimler üstünkörü olduklarından bu tür kestirimlerde bulunmaktan hep kaçınmışımdır” diyor ve ancak meteoroloji uzmanlarının günlerce yağışsız geçecek bir dönem (ciddi bir kuraklık dönemi gibi) kestiriminde bulunduklarında çiçektozuyla ilgili kestirimler yapılabileceğine dikkat çekiyor. Böyle dönemlerde bitkilerde hiç bir gelişme olmadığından çiçektozlarının da bu koşullardan payına düşeni alabileceğini belirtiyor ve “Ciddi iklim değişiklikleri dışında, çiçektozu mevsimi konusunda anlamlı bir şeyler söylenmesi çok güç” diyor.


Başka bir coğrafi bölgeye taşınmak mevsimsel alerjileri hafifletebilir: 
Costa başka bir yere taşınmanın mevsimsel alerjileri olan kişilere pek bir yarar sağlamayacağını, çünkü çiçektozlarının gerçekte çok geniş alanları eşit oranda etkilediğini söylüyor. New England bölgesindeki kanaryaotunun Texas bölgesindeki kanaryaotundan hiç bir farkı olmadığına, bu tür çiçektozunun çapraz tepkimeye inanılmaz derecede açık olması yüzünden, otlara alerjik kişilerin bu sıkıntıları nerede olurlarsa olsunlar aynı biçimde yaşayacaklarına dikkat çekiyor.


Çiçekler mevsimsel alerjilerin en yaygın tetikleyicisidirler:  
Costa çiçek polenlerinin çok ender olarak mevsimsel alerjilere yol açabileceğini, bu tür çiçektozlarının ötekilere göre daha ağır olduklarından ötürü, havada uçuşmak yerine yere düştüklerini belirtiyor. Tam tersine, ağaçlardan, çayır ve otluklardan gelen çiçektozları çok hafif olduklarından uzun süre havada uçuşabiliyorlar. Costa, uzun süre havada kalabilen bu çiçektozlarının tersine, insanların kendilerini çiçek polenlerinden uzak tutabileceklerine dikkat çekiyor.


Tüm burun spreyleri kötüdür:  
Costa alerjik hastaların kimi burun spreylerini titizlikle ve sağduyulu bir biçimde kullanmaları gerektiğine inanıyor ve mevsimsel alerjileri olan kişiler için en iyi çözümün genelde topikal burun steroitleri olduğunu belirtiyor. Ne var ki, burun spreylerinin de olumsuz etkileri olabileceğine, burun tıkanıklıklarını gidermeye yarayan bu spreyleri art arda beş günden çok kullanan kişilerin burunlarındaki kan damarlarında bağımlılık yaratabileceğine dikkat çekiyor.  Gerçekten de, burun tıkanıklığını önlemek amacıyla bu tür spreyleri çok kullananlarda tıkanıklığın geri teptiğine ve bu kişilerin ilaca giderek daha çok gereksinim duyarak kısır bir döngü içine girdiklerine sıklıkla tanık olunuyor.


İnsanlar alerji ilaçlarını yalnızca çok kötü hissetmeye başladıklarında kullanmalıdırlar: 
Costa alerjilerin yangısal bir tepki olduğuna ve etkilerinin haftalarca sürebileceğine dikkat çekerek, “Ilımlı ve şiddetli alerjik tepkilerin denetlenebilmesi için alerji ilaçlarını düzenli bir biçimde kullanmak gerekir” diyor. Costa insanların kendilerinde alerjiyi tetikleyen unsurları ve bunların mevsimlerini bilmelerinin ve o çiçektozlarının havada uçuştukları dönemlerde ilaçlarını düzenli almalarının yararlı olacağına inanıyor.


Alerji aşılarının pek bir yararı yok: 
Costa son 20 yılda alerjiye karşı uygulanan aşıların giderek geliştirilip çok daha etkili duruma getirildiklerine dikkat çekiyor. Bu aşılar genelde şiddetli alerjik belirtileri olan kişilere uygulanıyor. Costa 2014 yılında alerjilere çözüm getirme konusunda sahip olduğumuz olanakların dedelerimizin yaşadığı döneme kıyasla çok daha fazla olduğunu belirtiyor. Alerji aşılarına farklı bir seçenek olarak sunulan günlük dilaltı tabletler kısa bir süre önce Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmakla birlikte, bu tabletlerin yalnızca kanaryaotu ya da çayır polenlerinden kaynaklanan alerjilere karşı etkili oldukları belirtiliyor.

 

KAYNAK:  http://www.herkesebilimteknoloji.com/haberler/saglik/mevsimsel-alerjilerle-ilgili-dogru-bildigimiz-9-yanlis