Son dönemde, sağlıklı ve uzun yaşamak için nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda önemli açıklamalarda bulunan ve "Karatay Diyeti" adlı kitabıyla binlerce kişiye ulaşan Prof. Dr. Canan Karatay, Bülent Ecevit Üniversitesi'nin (BEÜ) davetlisi olarak Zonguldak'a geldi.
'Bülent Ecevit Üniversitesi Kampüste Bahar 13' etkinlikleri kapsamında düzenlenen konferansa öğrenciler ve Zonguldak halkı yoğun ilgi gösterdi. BEÜ Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu'nda gerçekleşen konferansa, Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız'ın eşi Dilek Didem Ayyıldız, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer ve Nebahat Özer, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Neşe Kurt, Rektör Yardımcıları, dekanlar, akademik ve idari personelin yanı sıra, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Sağlıklı ve dengeli beslenme ile 'Karatay Diyeti' hakkında bilgiler aktaran Prof. Dr. Canan Karatay, Depresyonun temelinde de kötü beslenme ve kötü yaşam biçimi yatmaktadır. Bu bütün dünyada kabul edilmektedir. Bu genetik değildir. İleri yaşlarda ortaya çıktığı için genetik değildir. Genetik olan hastalıklar doğuştan hemen sonra ortaya çıkar veya en geç 12 yaşına kadar görülen hastalıklardır. Bel genişlemesinin altında yatan aslında karaciğer yağlanmasıdır. Karaciğerde yağlanma başlayınca bütün hastalıkların temeli atılıyor. Hücresel düzeyde başlıyor. Biz bunu anlamıyoruz, kanser gibi hastalıklar ortaya çıkınca anlıyoruz.
Hastalık ortaya çıkınca buzdağının tepesi, aslında altında yatan o kadar çok neden var ki. Birçok organlarının hücreleri bozulmuş oluyor diye konuştu.

BİR ÇAY KAŞIĞI ŞEKER
İnsan vücudunda bulunan ortalama beş litrelik kanda beş gram şekere ihtiyaç duyulduğunu anlatan Karatay, İnsan vücudunun karbonhidrata ihtiyacı yoktur. 70 kilogramlık bir insanda 5 litre ortalama kan vardır. Bu 5 litre kanda 5 gram şekere ihtiyaç vardır. 5 gram şeker bir çay şekeridir. Bunu da alyuvarlar kullanır. Kırmızı kan hücrelerinin çekirdeği yoktur, enerji üretemezler. O yüzden enerjiye ihtiyaçları vardır. Taze kutu hazır sıkılmış meyve suları, protein tozları maalesef gençlerimiz bunlarla zehirleniyorlar dedi.

KOLA, EROİNDEN BETER
Kola içenlerin kısır bir döngü içerisinde yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Canan Karatay, şöyle söyledi:
Kola içenlerin başına gelenleri anlatacağım. Bir kutu kola, ilk on dakikada 10 tatlı kaşığı şeker kana geçiyor. Günlük ihtiyacımızın 100 katıdır. Ve bana gelen hastalar var. 'Ben her gün 3 litre içiyorum.' diyor. Maalesef kilolular. İlk yirmi dakikada kan şekeri yükselir, hemen insülin yükselir. Müthiş bir enerji ve mutluluk olur. Kırk dakikada kafeinin tümü kana geçiyor. Hemen kan basıncı yükselir enerji daha çok artar. Ama fazla olduğu için karaciğer yağlanması başlar. Kırk beş dakikada mutluluk hormonu artar. Bu inanın artık eroin kadar tehlikeli olduğu bilimsel olarak kabul edilmiştir.
Bir saat sonra da ani halsizlik hissi, açlık, huzursuzluk, dikkat dağınıklığı. Ve daha sonra yine kolaya, tatlılara ve ekmeklere saldıracağız. Yaşlandıkça daha çok yürüyeceğiz. Yürünecek. 80 yaşına gelince daha çok yürüyeceğim.

GENÇLERE TAVSİYE
Günümüz şartlarında teknolojinin fazlasıyla geliştiğini aktaran Karatay, salonu dolduran gençlere Bugün artık internet ve kütüphane var elinizde. Her an her şeyi araştırabilirsiniz. Onun için araştırın ve siz kendiniz karar verin ne yapacağınıza tavsiyesinde bulundu.
Konferansın sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Karatay'a, Rektör Mahmut Özer tarafından çeşitli hediyeler verildi.