8 Mart, dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemleri dile getirdikleri gündür.

Başta Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz olmak üzere bir yayınlanan mesajlarla kadınlar günü kutlanıyor.

Mesajlar şu şekilde:

Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla mesaj yayımladı.

Tutulmaz, mesajında, kalplerde her daim en güzel ve en müstesna bir yere sahip olan, sonsuz sevgi, özveri, şefkat ve fedakarlığı temsil eden kadınların sağlıklı bir toplum ve aile yapısının mihenk taşı olduğunu belirtti.

Özgürlük ve bağımsızlığa kast edenlere karşı aziz milletimizce başlatılan milli mücadelede gösterdikleri fedakarlık ve sorumluluğun da eşi benzerinin görülmediğini ifade eden Tutulmaz, şunları kaydetti:

"Türk kadını sadece aile yapımızda değil, toplumsal yaşantımızın her alanında, büyük ve güçlü Türkiye yolunda önemli görevler üstlenmiş, eğitimden sağlığa, çalışma hayatından ekonomiye ve giriştikleri her alanda büyük sorumluluklar yerine getirmiş, getirmeye de devam etmektedir. Cesur, üretken ve yaratıcı kimlikleri ile sağlayacakları başarı ülkemizi ileri, kalkınmış, müreffeh ve gelişmiş bir ülke konumuna taşıyacaktır. Aile ve toplumsal hayatımızda tarifsiz bir yer tutan, ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasında önemli çalışmalar yapan kadınlarımızın, hiçbir ayrımcılığına maruz kalmadığı, sorun yaşamadığı, kadına şiddetin, tacizin ve istismarın hiç olmadığı bir dünya en büyük temennimizdir."

CHP ZONGULDAK MİLLETVEKİLİ ÜNAL DEMİRTAŞ:

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajında, kadınların 164 yıl önce başlayan hak mücadelesinin hayatın her alanında devam ettiğine değinen Ünal Demirtaş, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, onurlu ve kararlı bir hak mücadelesinin başlangıcıdır” dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, mesajında şunları ifade etti:

“Bundan 164 yıl önce, New York’ta bir tekstil fabrikasında çalışan emekçi kadınlar daha iyi çalışma koşulları ile 8 saatlik çalışma için grev başlattılar. Ancak polis şiddeti ile bastırılan bu haklı mücadelede fabrikaya kilitlenen 129 emekçi kadın yanarak yaşamını kaybetti. Bir hak mücadelesi olarak ortaya çıkan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne anlamını veren bu acı olay oldu. İş yaşamında, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için başlatılan bu mücadele zaman içinde hayatın her alanında devam etti.

Ülkemizde de, Kurtuluş Savaşı’nda vatan için mermi taşıyan, evine ekmek götürmek için tarlada fabrikada, ofiste çalışan Türk kadını hayatın her alanında var olmak için 164 yıl önce başlatılan mücadeleyi sürdürdü.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından güçlü ve kararlı Türk kadını ekonomiden siyasete, sosyal hayattan çalışma hayatına, her alanda desteklendi. Nitekim Türk kadını birçok Batı ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Ancak tüm bunlara rağmen 21.yüzyılda Türkiye’de kadınlar çalışma yaşamında, sosyal yaşamda ve aile yaşamında sömürüye ve birçok saldırıya maruz kalmakta, canlarına kastedilmektedir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun 2021 Ocak ayı raporuna göre 2021’in ilk ayında 23 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, 14 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 23 kadından 16’sının neden öldürüldüğü tespit edilemezken, kadınlardan 2’si ekonomik nedenlerle, 5’i de boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. Kadına yönelik cinsel istismar ve kadın cinayetlerindeki bu tablonun durdurulması için hukuksal ve toplumsal tüm önlemlerin etkin bir şekilde alınması şarttır. Böyle bir dönemde İstanbul Sözleşmesi’nin etkin biçimde uygulanmasının konuşulması gerekirken, Türkiye’nin sözleşmeden imzasının çekilmesinin siyasal iktidar tarafından gündeme getirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Günümüzde kadınlar, pek çok farklı baskı ile eve bağlanmak istenmekte, kamu atama ve terfileri, liyakat yerine cinsiyetçi bakış açısıyla yapıldığı için kadın yönetici sayısı gittikçe azalmaktadır. İşgücüne katılan kadınların önemli bir kısmı tekstil, tarım, temizlik gibi sektörlerde kayıt dışı ve merdiven altı işletmelerde, asgari ücretin altında kalan ücretlerle, çok uzun saatlerde ve her türlü güvenceden yoksun biçimde  çalışmaktadırlar. Pandemi süreci de kadınlar açısından ağır sonuçlar doğurmuştur. Kadın istihdamı pandemi dönemi ile daha hızlı bir şekilde düşmüş, kadın işsizliği artmıştır. Covid-19 döneminde geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 45,3’e yükselmiştir. Ortaya çıkan bu cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa karşı çıkmak herkesin görevidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!” sözü, güvenli, huzurlu ve demokratik bir toplumun temel hedefi olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlar, saygılarımı sunarım”

AK PARTİ KDZ. EREĞLİ İLÇE BAŞKANI SAFFET BOZKURT:

AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Saffet Bozkurt, “Evinde anne, işyerinde çalışan, toplumda saygın bir fert olan; üstlendikleri her görevde takdire şayan bir şekilde sorumluluklarını yerine getiren kadınlarımıza çok şey borçlu olduğumuz bir gerçektir” dedi.

AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Saffet Bozkurt, ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Mesajında kadınların, milli ve manevi değerlerin, kültür ve geleneklerin en kıymetli taşıyıcıları olduğunu ifade eden Bozkurt; başta eğitimlerine önem göstermek üzere, hayatın tüm alanlarında kadınlara hak ettikleri değerin verilmesi gerektiğini vurguladı.

Bozkurt, şunları kaydetti:

“Sevgiyi, fedakârlığı, üretkenliği ve duyarlılığı temsil eden kadınlarımız; huzurlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşlarıdır. Onların, her zaman ailesine ve topluma önemli katkılar sağlaması ve hayatın her alanında etkin bir şekilde yer alması bizleri sevindirmektedir.

Kadınlar, toplumsal ve ekonomik yaşamın ayrılmaz parçası, toplumun en küçük birimini oluşturan ailenin temel unsurudur. Aile ortamında fertlerin refahı için yorulmadan çalışan kadınlarımız, İstiklal Savaşımızda da cephe gerisinin kahramanı olmuştur. Hayatın tüm alanlarında her türlü fedakârlığı gösteren kadınlarımız, bu vatan ve millet için canını feda etmeye hazır nesilleri de yetiştirmiştir. Yeni nesillerin yetişmesinde kadınlarımızın annelik vasfı ile üstlendikleri sorumluluk, geleceğimizin inşasında onların ne kadar hayati öneme sahip olduklarını göstermektedir.

Ülkemizde, her alanda başarılı çalışmalar yapan kadınların sayısının artması övünç kaynağımızdır. Yaşamı boyunca birçok güçlüğe katlanan ve büyük sorumluluklar üstlenen kadınların toplumsal yaşama etkin biçimde katılmaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük hedefleri arasındadır.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde; sevginin, şefkatin ve özverinin simgesi olan ve bunları hiçbir karşılık beklemeden veren kadınlarımızın bu anlamlı gününü kutluyorum.”

GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI YÖNETİM KURULU:

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, Yönetim Kurulu adına bir açıklama yaparak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

Yeşil’in açıklaması şöyle;

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü, emek ve hak arama mücadelesinin simgesi olan bir gündür.

8 Mart 1857'de New York'ta tekstil işçisi kadınlar "eşit işe eşit ücret", "16 saatlik işgününe karşı 10 saatlik işgünü" talepleriyle fabrikalarda greve çıkarlar. Yapılan grevlerde birçok kadın fabrikaya kapatılır ve bu sırada çıkan yangında ölürler. O günden sonra kadın işçilerin bu onurlu direnişi aynı zamanda tüm dünyada kadınların hak, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir simgesi haline dönüşür. Kadınlar, insanca bir yaşam için seslerini duyurarak ilk adımlarını atmışlardır. Eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı sürdürdükleri mücadeleye devam etmişlerdir.

8 Mart'a anlamını yükleyen ise Clara Zetkin olur. 8 Mart 1910'da değişik ülkelerden kadınlar Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da toplanır ve yaşamlarını; savaşsız, sömürüsüz bir dünya için mücadeleye adarlar.

Uluslararası ve Almanya işçi hareketinin tanınmış önderlerinden Clara Zetkin,   8 Mart'ın dünya kadınlarının mücadele ve dayanışma günü ilan edilmesini önerir, bu önerisi kabul görür.

Emekçi kadınlar; birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 8 Mart’ta meydanlarda ve her ortamda etkinler yaparken, her gün emekten yana mücadele içindedirler. Kadınların verdiği bu mücadele tarihi, bizlerin emek mücadelesine de ışık tutmaktadır.

Kadına yönelik şiddetin sona ermesi, tüm kadınlarımızın emeklerinin karşılığını tam anlamıyla alması, çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında başarıyla yer almaları, siyasette, iş dünyasında, sosyal hayatta daha çok sayıda ve daha aktif olmaları en büyük dileğimizdir.

Hayatın her alanında birlikte mücadele ederek daha güzel günlere ulaşacağımıza olan inancımızla, tüm Dünya emekçi kadınlarının mücadele gününü kutluyoruz”.