Gazeteci Meslektaşımız Ali Suat Eser, konu ile ilgili başından geçen olayı şu şekilde anlatıyor:

Dün(13 Kasım) saat 11 sıralarında kapı zili çaldı, 25-30 yaşlarında bir erkek boynunda sarı renkli tam okuyamadığım ancak “Engellinin Sesi” sandığım yazı yazılı “basın kimlik kartı” asılıydı. Ceketinin yan cebinde kıvrılmış gazete vardı. Bir metre gerisinde köylü kıyafetli genç bir kadın duruyordu.

Kapıdaki kişi “Türkiye genelinde engellilere yardım topladıklarını” söyleyince, “ben de engelliyim. Topladığınız yardımlardan dağıtıldığını hiç duymadım” deyip kapıyı kapattım.

İçimden kimlik sorup, fotoğraflamak geçtiyse de, saldırgan, gaspçı, soyguncu haberlerini anımsayıp kapıyı hemen kapatmanın doğru olacağını düşündüm. Gazetecilik yanımı, engelli çaresizliği yenmişti.

Sonra Kdz.Ereğli Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk’ü telefonla arayıp bilgisi olsun istedim. Başkan Şentürk, böyle kişilerle derneklerinin kesinlikle ilgisi ve bilgisi olmadığını vurgulayıp şunları söyledi:

“14 yıllık derneğiz. Bugüne değin kimsenin kapısını çalıp bir şey istemedik ve istemeyiz de. Uzun süredir Ereğli insanından yardım toplayanları duyuyoruz, bu güne değin bir engelliye tekerlekli sandalye verdiklerini, destek olduklarını duymadım.

Ereğli halkı, bunlara destek verirken, yardımlarının bizlere geldiğini sanmasınlar ve kanmasınlar. Buradan topladıkları parayı hangi amaçla nerelerde kullanıyorlar o da meçhul. Bu tür kişilerin Emniyet Müdürlüğüne bildirilmesi doğru olur.

Bu kişilerin engellilere yardım etmek gibi bir dertleri olsa önce derneğimizi ziyaret ederek işbirliği teklifinde bulunurlar. İhtiyaç sahibi ulaşabilmeleri için bizden yardım istemeleri gerekir. Fakat, bu güne kadar derneğimize böyle bir başvuruda bulunulmuş değildir. Halkımızı bu engelli istismarcılarına karşı uyanık olmaya davet ediyorum.”