KESK'e bağlı Eğitim-Sen Çaycuma Temsilciliği, bir yıllık bir kampanya sonucunda bir aya getirdiği bin 34 adet kitap ve çeşitli bilim, kültür, sanat ve edebiyat dergisini 16 Mart Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 165'inci yıldönümü anısına Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi Kütüphanesi'ne armağan etti. Eğitim-Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, birçok yayınevi, kurum, kuruluş ve kişinin kampanyaya destek verdiğini belirterek, kampanyaya destek verenlere teşekkür etti.
Eğitim-Sen Çaycuma Temsilciliği ayrıca; Çaycuma Adaköy, Akçahatipler, Karapınar ve Burunkaya İlkokul-Ortaokulları ile Filyos Melek ve Ahmet Şanlı Anadolu Lisesi kütüphanelerine de çok sayıda kitap armağan etti.  Şair-Yazar İbrahim Tığ'ın hazırladığı ve Şair Rüştü Onur'u tüm yönleriyle anlatan Rüştü Onur Yaşamı, Sanatı ve Eserleri adlı kitap ise yine Eğitim-Sen Çaycuma Temsilciliği tarafından Çaycuma'daki tüm ortaokul ve liselere ulaştırıldı.

ÖĞRETMEN OKULLARI
YOLUMUZU AYDINLATIYOR!

Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 165. Yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol; eğitim sisteminin öğretmen okulları deneyimi ve Köy Enstitüleri'nin atmış olduğu temel sayesinde bugünlere kadar gelebildiğini belirterek; 4+4+4 kademeli zorunlu eğitim tartışmalarının yürütüldüğü bugünlerde, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik amaçları doğrultusunda biçimlendirmek isteyenler, nitelikli öğretmen yetiştirme sorununu gündeme dahi getirmemektedir. 
Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri deneyimlerini yaşatmak, nitelikli eğitim için nitelikli öğretmen anlayışını hayata geçirmek için mücadele etmek, Eğitim Sen'in ve yüz binlerce eğitim ve bilim emekçisinin öncelikli görevi olmayı sürdürmektedir dedi.  
Akyol açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

4+4+4 İLE YENİDEN MEDRESE
EĞİTİMİNE DÖNMENİN
ALTYAPISI HAZIRLANMAK İSTENİYOR

Medreselere alternatif olarak kurulan Rüştiye mekteplerine Batılı anlamda öğretmen yetiştirmek için açılan Darülmuallimin`in, aradan 165 yıl geçmiş olmasına karşın, öğretmen okullarının Türkiye eğitim sistemindeki yeri itibariyle hâlâ boşluğu doldurulabilmiş değildir.  Eğitime, çocuklarımıza çok daha fazla önem vermek gerektiğinin sık sık vurgulandığı son yıllarda, öğretmenlik mesleği ve onuru da hayatımızdaki pek çok şey gibi "işgücü piyasası"nın ihtiyaçlarına feda edilmiş, öğretmenlik mesleği yoğun bir değersizleşme ve itibarsızlaşma yaşamıştır. Son yıllarda eğitim emekçilerinin görevleri dışında işler yapmaya zorlanarak pek çok angarya ile karşı karşıya bırakılmış olması düşündürücüdür. 4+4+4 kademeli zorunlu eğitim tartışmalarının yürütüldüğü bugünlerde, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik amaçları doğrultusunda biçimlendirmek isteyenler, nitelikli öğretmen yetiştirme sorununu gündeme dahi getirmemektedir.
Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri deneyimlerini yaşatmak, nitelikli eğitim için nitelikli öğretmen anlayışını hayata geçirmek için mücadele etmek, Eğitim Sen`in ve yüz binlerce eğitim ve bilim emekçisinin öncelikli görevi olmayı sürdürmektedir.