Birleşik Kamu-İş'e bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifini protesto etmek amacıyla, 27 Mart 2012 Salı günü iş bırakma eylemi yapacaklarını söyledi.
Eğitim-İş olarak zorunlu eğitim süresinin uzatılmasını doğru bulmadıklarını kaydeden Kahveci, bu uygulamanın altında gizli ideolojik amaçlar taşıdığına inandıklarını ifade etti. Zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifinin, Milli Eğitim Bakanlığı'nı devre dışı bırakılarak AKP milletvekillerince hazırlandığının altını çizen Başkan Kahveci, AKP'nin antidemokratik yöntemler kullandığını belirtti.
Kahveci şöyle konuştu;
Zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifi, Milli Eğitim Bakanlığı da devre dışı bırakılarak AKP milletvekillerince hazırlanıp TBMM alt komisyonuna sunulmuş, alt komisyonda AKP antidemokratik yöntemlerini kullanarak metazori bir şekilde çıkartarak meclise gönderilmesi sağlanmışlardır.1997'den bu yana uygulanan 8 yıllık kesintisiz eğitim sistemi kaldırılacak ve yerine 4+4+4'ten oluşan kademeli geçiş sistemi getirilecektir. Uygulanacak olan bu yeni düzenleme ile ilköğretim kesintili olacak; 4 yıl birinci kademe, 4 yıl ikinci kademe olacak şekilde ikiye ayrılacaktır. Bir başka deyişle kesintili eğitim sistemi laik eğitim sistemi bir nevi kaldırılarak genç kuşakların ırkçı, bölücü, gerici bir eğitim sistemine doğru gidilmesinin önü açılacaktır. Eğitim-İş olarak zorunlu eğitim süresinin uzatılmasını doğru bulmakla birlikte, ilköğretimin 4+4 şeklinde kesintili olarak düzenlemesinin gizli ideolojik amaçlar taşıdığına inanıyoruz. AKP tarafından hazırlanan bu düzenleme, 8 yıllık zorunlu eğitim nedeniyle kapanan imam hatip okullarının orta kısmını yeniden hayata geçirme planının bir parçasıyla birlikte bütün okulların imam hatipleştirmenin peşinde olduğu görülmektedir. Siyasal iktidar, yönetime geldiği 2002 yılından bu yana eğitim sistemimiz üzerinde sürekli değişiklikler yaparak kendi politikasına uygun bir eğitim sistemi oluşturma gayreti içinde olmuştur.  Bir gecede yangından mal kaçırır gibi KHK kararnameyle MEB amaçlarında Atatürkçülüğü çıkarması AKP'nin amacının somut bir ifadesidir. Yapılacak bu yeni düzenlemeyle Sayın Başbakanın hayalini kurduğu 'dindar nesil' yetişmesine yardımcı olacak imam hatip okullarına, 4'üncü sınıftan itibaren devam etme olanağı sağlanacaktır. Ayrıca yasal düzenlemenin ilköğretimin birinci kademesinden sonra öğrencilerin açık öğretim sistemi ile kalan kademeleri tamamlamasına olanak sağlaması, temel eğitim çağındaki çocukların eğitim sürecinden koparak okuldan uzaklaşmalarına neden olacaktır. Bu durum, okula devamlarını sağlamakta zorlandığımız kız öğrencilerimizi olumsuz yönde etkileyecektir. Kırsal kesimde eğitim gören kız çocuklarımız, ilköğretimin birinci kademesinden sonra eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalacaklardır.
Zorunlu kesintili eğitimin çocuk işçiliğini arttıracağını kaydeden Kahveci, teklifin yasalaşması ile birlikte Seviye Belirleme ve Yönlendirme Sınavlarının birinci kademe 4'üncü sınıfa kadar ineceğini sözlerine ekledi. Kahveci şöyle devam etti; AKP'nin dayattığı kanun teklifi ile birlikte ilk 4 yıldan sonra, henüz 10 yaşında olan çocuklar çıraklık eğitim merkezlerine yönlendirilerek, ülkemizde oldukça yaygın olan, çocukların psikolojik, fiziksel, sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen ve çocuk istismarını kamçılayan çocuk işçiliği daha da yoğun bir şekilde yaşanacaktır. Teklifin yasalaşması ile birlikte Seviye Belirleme ve Yönlendirme Sınavları birinci kademe 4'üncü sınıfa kadar inecek, sınav odaklı eğitim sistemimiz daha da çekilmez bir hal alacaktır. Buna bağlı olarak özel dershane sayıları çığ gibi artacaktır. Hazırlanan bu yasa teklifiyle amaçlanan, öğrencileri cemaatlerin ve tarikatların kucağına iterek çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmaktır. Uygulama ile Atatürk'ün liderliğinde kurulan cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve milli eğitimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat ortadan kaldırılarak, tekrar ikili eğitim sistemine dönülmesi hedeflenmektedir. Zorunlu eğitim süresinin içinde okul öncesi eğitimi içeren bir yıllık sürenin olmaması Milli Eğitim Bakanlığı'nın daha önce belirlediği hedeflerle çelişmektedir. Yine, 12 yıllık kesintili eğitim sistemine geçilmesi kararı alınırken, 9-10 yaşlarındaki öğrencilerin bilgi ve becerilerini tespit edecek formasyona sahip kadro planlaması dahi yapmamıştır. Bu yaştaki çocukların yetenekleri, becerileri tam olarak ortaya çıkmamışken mesleki eğitime yönlendirmek, pedagojik olarak mümkün değildir. Böylesi erken yaşlarda yapılacak mesleki yönlendirmenin, ileriki yaşlarda şekillenecek ilgi ve becerilerin değişmesi neticesinde, istemediği işlerde çalışan mutsuz bireylerin çoğalmasına neden olmakla birlikte yüz binlerce aile faciasına da zemin hazırlayacaktır. Eğitim-İş olarak; AKP grubu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifinin geri çekilmesini, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili sendikalar, demokratik kitle örgütleri, üniversiteler, bilim insanları, öğrenci ve velilerin temsilcilerinden oluşan, konunun tüm taraflarını kapsayıcı, eşit ve demokratik katılımla gerçekleşecek şekilde bir çalıştay düzenlenmesini sorunu çözecektir. 8 yıllık kesintisiz eğitim 28 Şubatın ürünü olmadığını 1971'de 16 ilde 18 okulda 1981'de 10 okullarda pilot bölge olarak uygulanmış bilimselliği kabul edilmiş eğitimde kalıcı yararlar sağlamıştır. 28 Şubatın rövanşını alıyoruz diyerek eğitim sistemi 4+4+4'le kaosa sürüklenecek ve çok büyük yaralar açacaktır. Bu yaraları milletçe öderken birileri malı götürecektir.
Bütün hesapların altında bu yatmaktadır. Kesintisiz eğitimden yana olanlar Atatürk ve cumhuriyetten derdi olanlar, bu yolda yürüyen kurum, kuruluş, parti, kişi vb ne varsa amaçlarımızı birleştirerek demokratik tepkimizi vermeye davet ediyoruz.