Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, Kdz. Ereğli Belediye Başkanına saldırı yapıldığını öne sürerek bir kınama açıklaması yayımladı.
Kahveci Belediye Başkanına, Ereğli Türk Metal Sendikacıları tarafından çirkin bir saldırıya uğramasını nefretle ve şiddetle kınıyoruz Bu çirkin saldırıyı işçi sınıfının liderleri olan sendikacıların yapmasından utanç duyuyoruz. Dini vecibesini yerine getiren başkana saldıranların anlaşılan o ki kutsal değerlere de saygı göstermedikleri de görülmektedir. Oysa dinimizde her zaman hoş görü kültürü varken iftar dönüşü saatinde böyle bir davranış gösterilmesi de ibret vericidir. Demek ki her şey takiyeymiş sözleriyle başladığı açıklamasına şöyle devam etti.
Belediye başkanına yapılan bu saldırı sendikacılık adına kara bir lekedir. Sendika yönetimi ile belediye arasında sendikaya ait sosyal tesisin(yada buna benzer vb) çalıştırılmasıyla doğan problemleri aşmanın yolu dağ kanunları değildir. Bunun bir çok yöntemi olduğunu Türk Metal Sendikası yöneticilerine öğretecek değiliz. Sendikacılık kültüründe böyle bir agresiflik yok. Hak almanın yönteminde kanunsuz ve kabadayı davranışları olamaz ve olmamalıdır. Bunu beceremeyenlerin o koltuklarda bir dakika durmamaları gerekir. İşçilerin haklarını koruyamayanlar, işçilerin özlük haklarını her zaman ve her yerde ifade eden bir belediye başkanına saldırmaları da işçi hakları açısında bir hakarettir. Devletin yanında belediye başkanına yapılan bu çirkin saldırı (birilerinden destek altıkları açıkça görülüyor) AKP'nin uyguladığı anti demokratik davranışlarıyla Ereği Belediye Başkanını yeme operasyonunun bir başlangıcı olarak görüyoruz. Anlaşılan o ki sendikanın yönetim anlayışı bu operasyonda taşeronluğa soyunmaktadır. Ereğli belediye başkanı CHP'li değil de AKP'li olsaydı aynı saldırıyı Türk Metal Sendikası yöneticileri tarafından yapabilir miydi? Bu kavganın altında Ereğli belediye başkanının Atatürkçü ve CHP'li olması da kuşkuları artırmaktadır.
Bir zamanlar bizim de destek verdiğimiz Erdemir'in satılmasına karşı çıktığımız Ereğli mitinglerinde hep bir ağızdan , Türk Metal Sendikası'nın yüreklilikle attığı sloganımız' Ereğli Vatandır, Vatan Satılmaz' haykırarak bir ses getirilmesine katkı sunmuştuk. Bu sloganı daha çok Türk Metal Sendikasının haykırması da mitinglerde ayrı bir hava estirmişti . Ne yazık ki Türk Metal Sendikası ve Konfederasyonunu dik durmaması nedeniyle AKP'nin peşkeş çekilmesine kurban giderek o vatan satıldı. O vatan ardık devletin değil. O vatanın bir kısmı artık emperyalistlerin elinde . Zaman geçtikçe hepsi onların olacak. Böylece Erdemir'de asgari veya düşük ücretliler tarafından çalıştırılacak. Bu durum emek sömürülmesine peşkeş çekilmekle birlikte Ereğli ilçesinin geriye gitmesi demektir. Zaten Erdemir özelleştirildikten sonra Ereğli ilçesi yerinde saymaktadır. Bunu gören Belediye Başkanı Sayın Halil Posbıyık defalarca basın yoluyla işçi çıkarılmalarına ve düşük ücretle çalıştırmalara her zaman karşı çıkarak Ereğli ilçesinin geriye gitmemesiyle mücadele ettiğini sağır sultanlar bile biliyor. Türk Metal Sendikası'nın da bir nevi görevini yapıyor. Oysa Türk Metal Sendikası görevi gereği işçilerinin hakları savunması gerekirken ne yazık ki güçlü bir ses çıkarmamış ade da AKP'nin dümen suyuna katılarak Ereğli'nin geriye gitmesine bir nevi katkıda bulunmuştur. Türk Metal Sendikası'nın yönetim anlayışı sınıfta kalmış sesini çıkarabilmesi için Belediye Başkanına horozlanmayı bir fırsat bilerek ade da kabadayılık gösterisinde bulunması da işçi sınıfı liderliği acısından ve sendikal amaçlar acısından da sosyal kültür değerlerinin iflasıdır. Türk Metal Sendikası'nın yönetim anlayışı Erdemir'de işçilerin haklarının savunulmasında mücadele azmini ve yürekliliğini göstermesi gerekirken işverene karşı bir nevi teslim bayrağını çekenlerin Ereğli belediye başkanına gösterdiği kabadayılılığı ne yazık ki emperyalizme karşı göstermelerini beklerdik. Bu anlayışa sahip olanlar emperyalizme karşı kabadayılık gösterisini tarih boyunca hiçbir zaman görmedik. 12 Eylül öncesi ve sonrası kimin kimlere hizmet ettiğini , vatan ,din, millet ,Sakarya nutuklarının ardında birilerinin ceplerinin doldurulduğunu , işbirlikçilerin ABD ve AB emperyalizme destek verdiklerini , emek sömürülmesine ses çıkarmadıklarını, toplu görüşmelerde %2 lere imza attıklarını ,yine birilerinin vatanın da Atatürkçülüğün yok edilmesinin umurlarında olmadıklarını bu ülke insanlarının bir kısmı (gerçek Atatürk'ün yolundan gidenler)çok iyi görüyor. İşte bizlerin mücadele eksenimiz milli değerlere ve emeğe sahip çıkmamız gerekirken , belediye başkanı ve kişilerle uğraşmak yerine (demokratik mücadele hariçtir) emperyalizm politikaları olduğunu bir kez daha sendikacı ve emek savunucularına hatırlatmak istiyoruz..
Eğitim İş, her zaman haksızlıkların ,zorbanın ve zalimin karşısında doğrunun yanındadır..Türk Metal Sendikasının yönetim anlayışı işçi sınıfına daha fazla zarar vermeden istifa etmeye davet ederken her zaman ve her yerde Atatürkçü kimliğiyle öne çıkan belediye başkanımıza geçmiş olsun der ,bu tip saldırılara aldırış etmeden doğru bildiği yoldan taviz vermemesi, yanında olduğumuzu sendikacılığa hiç yakışmayan çirkin saldırıyı ibretle lanetliyoruz.