Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği üyeleri, Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Dinçer'e taahhütlü mektup ile çeşitli üniversitelerin 4+4+4 düzenlemesine yönelik raporları ile eğitim bilimcilerin, çocuk gelişim uzmanlarının, bilim insanlarının tespit, öneri, eleştirileri ve öngörülerini anlatan dokümanları gönderdiler.  Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Dinçer'e, ülkemizin saygın üniversiteleri ve bilim insanlarının 4+4+4 düzenlemesine yönelik eleştirilerini dikkate alarak kamuoyuna açıklama yapmalarını tavsiye ediyoruz. dedi. Eğitim Sen olarak, 4+4+4 düzenlemesine karşı mücadele etmeye devam edeceklerini ve düzenlemenin geri çekilmesi için 11 Eylül`de Türkiye`nin dört bir yanından Ankara'ya yürüyüş başlatıp, 15 Eylül`de Ankara`da miting yapacaklarını vurgulayan Akyol halkı 4+4+4'e karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı.
Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği tarafından 4+4+4 uygulamasına son verilmesi için Çarşı Meydanında imza kampanyası da başlatıldı. Stant açılışında açıklama yapan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, başbakan Erdoğan'ın okula başlama yaşı ile ilgili olarak çocuklarının geleceğine sahip çıkan velileri "ihanet" gibi bir kavramı yakıştırdığını belirterek, Bilinmelidir ki gerek Avrupa`daki uygulamalar gerekse eğitim bilimci akademisyenlerin yaptığı araştırmalar, bu uygulamanın çocuklarımızın geleceğine yapacağı olumsuz etkileri açıkça sıralamaktadır. Asıl "ihaneti", bu olumsuzlukları görmek istemeyen ve 60 ay uygulamasında "ben yaptım oldu" mantığıyla ısrarcı olan Başbakan`ın kendisi ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer yapmaktadır. dedi.
4+4+4 ile ilgili kamuoyunun bizzat Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı tarafından yanlış ve eksik bilgilendirildiğini söyleyen Akyol, Birazdan Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Dinçer'e; PTT'den taahhütlü mektup ile Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi, ODTÜ Eğitim Fakültesinin 4+4+4 ile ilgili yayınladıkları raporlar başta olmak üzere eğitim bilimciler, çocuk gelişim uzmanları, bilim insanlarının tespit ve öngörülerini göndereceğiz. Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Dinçer'e, ülkemizin saygın üniversiteleri ve bilim insanlarının 4+4+4 düzenlemesine yönelik eleştirilerini dikkate alarak kamuoyuna açıklama yapmalarını tavsiye ediyoruz. Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı'na tavsiyemiz alanıyla ilgili olmayan konularda konuşarak çocuğu okula başlayacak ailelerin ve toplumun kafasını daha fazla karıştırmamaktır. Eğitimde 4+4+4 düzenlemesine karşı çıkanların, bilim insanlarının tespitleri ve öngörüleri ortadadır. Okullar açıldığında ve 4+4+4 dayatması uygulanmaya başlandığında kimlerin doğruyu söylediği, kimlerin halkı yalan yanlış bilgilerle kandırmaya, kendi siyasal amaçları doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığı elbette görülecektir.
Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı 4+4+4 ile ilgili hemen her konuda olduğu gibi, okula başlama yaşı ile ilgili olarak da kamuoyunu yanlış bilgilendirmekte, 60-72 aylık çocukların pedagojik olarak ilkokula değil, okul öncesi eğitime gitmesi gerektiği yönündeki evrensel gerçeği göz ardı ederek konuşmaktadır. 
Milli Eğitim Bakanlığı'na göre eğitimde 4+4+4 uygulaması nedeniyle 29 bini sınıf öğretmeni olmak üzere, toplam 68 bin öğretmen norm kadro fazlası durumuna düşürülmüştür. Bakan Dinçer, öğretmenlerin norm kadro fazlası olmasını, eş durumu ve sağlık özründen dolayı tayin ve ataması yapılmayan öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıları görmezden gelmekte, sorunları çözmek yerine daha da karmaşık hale getirmektedir.
Milli Eğitim Bakanı'na tavsiyemiz, 4+4+4'e yönelik tamamen bilimsel gerekçelerle yapılan eleştirileri dikkate alıp gereğini yapmaktır. Eleştiri ve önerileri dinlemek ve gereğini yapmak yerine, doğrudan suçlayıcı ifadelerle açıkça Eğitim Sen'i ve onun mücadelesini hedef gösteren bir tutum içinde olması, eleştirilerimizden bunaldığını ve psikolojisinin bozulduğunu göstermektedir. Eğitim Sen olarak, Bakan Dinçer'in ağzından çıkanı, kulaklarının duymasını öneriyoruz.
4+4+4'e yönelik bilimsel itirazları ve eleştirileri dikkate alması ve görevinin sorumluluğuyla hareket etmesi atılacak en doğru adım olacaktır.
Milli Eğitim Bakanı, bugüne kadar olduğu gibi, 4+4+4'e ilişkin sorunlara at gözlüğü ile bakmaktan vazgeçmelidir. 4+4+4 dayatmasının çocuklarımıza ne kadar büyük bir kötülük olduğu görülmelidir. Milli Eğitim Bakanı somut bir iş yapmak istiyorsa, bizleri suçlamaktan ve çocuklarımızın geleceği ile oynamaktan derhal vazgeçmelidir. dedi.