KESK'e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, hükümetin öğretmenlerin ek ders ücretlerinden elini çekmesini istedi.
"AKP hükümeti yine günübirlik tüccar hesaplarıyla eğitim sistemimizin can damarı olan eğitim emekçilerinin koşullarını daha da ağırlaştıracak 'tedbirler' ile bütçe açığına yama yapmaya çalışıyor. Hükümeti bu akıl dışı 'tedbir' anlayışından vazgeçmeye, eğitim çalışanlarının ek ders ücretlerinden el çekmeye çağırıyoruz" diyen Yılmaz'ın yazılı açıklaması şöyle;

"BÜTÇE AÇIĞI DARGELİRLİNİN
SIRTINA YÜKLENİYOR"
"Ekonomik kriz ile ilgili beklenen sonuç gerçekleşerek bütçe açığı hızla büyümeye başladı. Bütçenin açık vermesi kimseyi şaşırtmadı. Çünkü yerel seçimlerin öncesinde hazırlanan bütçenin gerçekçi olmadığı daha başından biliniyor. Bu acı gerçek bizler tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştı... Ancak asıl şaşırtıcı ve yadırgatıcı olan, hükümetin bu açığı tümüyle dar gelirlilerin, ücretlilerin, yoksulların sırtından kapatmaya çalışmasıdır.
Çünkü meydanlarda atılan nutuklar hep 'fakir/fukara' ile başlıyor, 'garip/gureba' diye  bitiyordu.. Hükümetin temel tüketim maddelerine yaptığı acımasız zamlar yetmezmiş gibi şimdi de yeni 'tedbirler' düşünülüyormuş.
Basına yansıdığı kadarıyla öngörülen 'tedbirler', hükümetin bütçe açığının faturasının dar gelirliye kesme niyetini açıkça gösteriyor. İlaçta katılım payı emeklilerde yüzde 10'dan 15'e, çalışanlarda ise yüzde 20'den 30'a çıkarılacağı, sağlık personeline döner sermayeden yapılan katkı payı ödemesinden yüzde 15 kesinti olacağı, bunların yanı sıra sokak aydınlatma bedeli dahi vatandaşa yükleneceği düşünülen tedbirlerden (!) birkaçıdır. Emeklinin ve çalışanın sağlık hakkından kısıntıya gitmekten çekinmeyen, sokak lambalarının faturasını mahalle halkına kesmeye kalkan hükümet, eğitim çalışanlarının ek ders ücretlerine de göz dikmiş durumdadır."
"EĞİTİM SİSTEMİNİN
SORUNLARI DAHA DA
DERİNLEŞECEK"
"Buna göre zorunlu ders saatleri haftada yirmi saate çıkarılan eğitim çalışanlarına ödenecek ek ders ücreti, doğal olarak düşmüş olacak. Hükümet eğitim çalışanlarının ek ders ücretlerinin gasp edilmesiyle 450 milyon lira elde etmeyi düşünüyormuş. Bütçenin açık vermesinin sorumlusu hükümet ve onun yerel seçim hesaplarıdır. Ortaya çıkan açığı kapatmak için alınan önlemlerin maliyeti hiç olmazsa bütün gelir grupları arasında sosyal adaleti gözeterek dağıtılması gerekirken hükümet kendi hatasının ürünü olan bu faturayı tümüyle dar gelirlilere yüklüyor. Bu şekilde toplumda hangi sınıfların ve kesimlerin hükümeti olduğunu açıkça gösteren hükümete sormak istiyoruz. Öğretmenlerin kazanılmış haklarından yapacağınız 450 milyon liralık kısıtlama ile neyi kurtaracağınızı sanıyorsunuz?
Kaldı ki, para ile ölçülemeyecek çok daha büyük bir açığı büyüttüğünüzün farkında değil misiniz? Eğitim sistemimizde ÖSS'nin ortaya çıkardığı yıkım halen kamuoyunun gündemindedir. Ortaöğretim sistemimiz tümüyle çökmüş durumda ve bu çöküşte rol alan etkenlerden birisinin de eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarıyla düşük gelir durumları olduğu genel kabul görüyorken makul bir hükümetin eğitim sistemimizin sorunlarını çözmek için ciddi ciddi düşünmesi ve bu arada eğitim emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarıyla ücret durumlarının iyileştirilmesi için önlemler alması gerekir.
Oysa AKP hükümeti yine günübirlik tüccar hesaplarıyla eğitim sistemimizin can damarları olan eğitim emekçilerinin koşullarını daha da ağırlaştıracak 'tedbirler' ile bütçe açığına yama yapmaya çalışıyor. Hükümeti bu akıl dışı 'tedbir' anlayışından vazgeçmeye, eğitim çalışanlarının ek ders ücretlerinden el çekmeye çağırıyoruz. Bütçe açığının faturası ücretlilere ve dar gelirlilere kesilmemeli, gelir dağılımındaki adaletsizlikler gözetilerek toplumun üst gelir gruplarının sürece katılması sağlanmalıdır."